Huzurlu vatandaşın inanması gerekenler

HUZURLU, devletine ve hükümetine karşı şükran hisleriyle dolu, rahat, dertsiz, tasasız, mutlu bir vatandaş olmak için küçük bir “inanılacaklar” listesidir.

Haberin Devamı

Bu cümleleri tekrarlayın, başınız ağrımaz:

-  HES’ler doğaya yararlı, çevreciler zararlıdır. Çevreci para için “Meşepalamudu koruyorum, pembe ballıbaba seviyorum, kuytu yeşillerin köknarı olmak istiyorum” bile der, haindir!

-  Ogün Samast çocuktur. Yetmez ama evet, bir çocuktur.

-  Müttefik ABD, Irak’ı kurtarmıştır, işkence ve katliam yapmamıştır; Başbakanımızın 21 Ekim’de 1.5 saat görüştüğü Nuri El Maliki de iyi ve güvenilir bir liderdir.

-  İnternet yasağı yoktur, youtube yoktur, Blackberry yasaklanmayacaktır, bunların hepsi matrikstir! İnanmayan dabılyudabılyudabılyu, efendime söyleyeyim, ileridemokrasikom’a bakmalıdır.

-  Feysbuk’ta Başbakan’ı eleştiren öğretmen görevden alınmamıştır, ileri-demokrasikom’da olmaz böyle işler.

-  Mustafa Balbay 600 gündür tutuklu yargılanmamaktadır; gıcır yargı sistemimiz ve ileride-mokrasikom’umuzda lafı bile olmaz.

-  Roman açılımı şehir dışında doğayla bütünleşen Roman vatandaşları, Alevi açılımı köylerine cemevi yerine cami açılan Alevi vatandaşları, Kürt açılımı KCK operasyonları sonrası coşkudan ne yapacağını şaşıran Kürt vatandaşları memnuniyet dalgalarına sürüklemiştir.

Nasıl, geçti mi sıkıntınız?

İyi, afiyet olsun!

Haberin Devamı

Kütüphanelere tüyom var

DHA’nın haberini sevinerek okuduğumu belirteyim önce.

Samsun’da 9 kütüphaneye dağıtılmak üzere 20 bin TL harcanarak 699 kitap alınmış.

İroni yapmıyorum, kitap alınmasına sevinirim, alınan kitap okunursa daha da çok sevinirim.

Gazi İl Halk Kütüphanesi Müdürü Türkan Koca, vatandaşın ilgisini göz önünde bulundurarak ve haklı olarak, televizyon dizileri sayesinde popülerleşen kitaplara yönelttiklerini belirtmiş.

Örnekler de verilmiş: Orhan Kemal’in “Hanımın Çiftliği”, Ayşe Kulin’in “Türkan”ı, Reşat Nuri Güntekin’in “Yaprak Dökümü”.

Bu noktada hem Samsun’daki hem de başka illerdeki kütüphanelere bir tüyo vermek isterim.

20 bin lira bütçeyle 699 kitaptan fazlasını almak mümkün. Hem de aynı kitapları, hem de iyi baskılarını.

Nasıl mı?

Ufak bir hesapla kitap başına yaklaşık 28 TL ödendiği anlaşılıyor.

Daha yakın zamanda Hüseyin Cahit Yalçın’ın 1930’larda tek başına çıkardığı “Fikir Hareketleri”nin ilk 8 cildine kendi bütçeme göre astronomik bir rakam ödediğimi düşünürsek kitaba para harcanmasına hiç karşı değilim.

Bir kitaba 28 TL vermek gayet anlaşılır bir durumdur.

İyi kitap pahalı olur, ilk baskı kovalıyorsanız, nadir kitap arıyorsanız bunu bilirsiniz.

* * *

Mesela “Çalıkuşu”nun 1928’de eski harflerle Amedi Matbaası tarafından yapılan ilk baskısını almak isterseniz, internet yardımıyla (www.nadirkitap.com) 125 TL ödeyerek bulabilirsiniz.

Ama aynı romanı, aynı sitede yakın tarihteki “dizi baskısı” olarak 5-10 TL’ye de alabilirsiniz.

Merak etmeyin fatura da kesiyorlar, paketle birlikte faturanız da geliyor.

Samsun’da alınan kitaplardan Hanımın Çiftliği’nin 1961 tarihli ilk baskısı aynı sitede 20 TL.

Türkan’ı 3 lirayla 5 lira arasında buluyorsunuz, normal fiyatı mesela hepsiburada.com’da 12 TL.

Yaprak Dökümü 4 TL’ye de var 14 TL’ye de. 1944’te Semih Lütfi Matbaası’ndan çıkan, “hafif yorgun” da olsa güzel baskı ise 20 TL.

Alınan tüm kitapları bilmiyorum, bu sebepten “Kütüphane parayı çarçur etmiş” demem, kimseye de dedirtmem.

Ansiklopedi alınmıştır (Kullanan kaldı mı?), Asaf Halet Çelebi’nin “He”sinin suyeşili kapaklı, 500 adetle kısıtlı ilk baskısı bulunmuştur vesaire vesaire...

Ancak gıcık bir durum olsa da “Devir tasarruf devri”dir ve o devir hiç bitmez.

İnternet siteleri ve ‘ikinci el’ciler (tertemiz oluyorlar merak etmeyin) geniş imkânlar sunuyor.

Aynı paraya alınanın iki katı “iyi kitap” alınabilir, unutmayın.

İyi çalışmalar, iyi okumalar...

Yazarın Tüm Yazıları