Huzur sağlığın temelidir

Huzura şimdi her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Ekonomik kriz her şeyden çok huzurumuzu bozacak gibi görünüyor.

DNA’larımızdaki mutsuzluk genleri yeniden uyanıyor, huzursuzluk bulaşıcı bir hastalık haline geliyor. Eskisinden daha kavgacı, gürültücü, hoşgörüsüz bir toplum halline gelmemizin nedeni de bu. Bayramlar huzura yeniden kavuşmanın ve huzursuzluk yaratan nedenlerle hesaplaşmanın en iyi fırsatlarıdır. Biz de bu fırsatı değerlendirerek bayram süresinde daha önce yayınladığımız huzur yazılarımıza yeniden yer vermeye karar verdik. Keyifle okuyacağınızı düşünüyoruz. Sağlıklı ve huzur dolu bir bayram geçirmeniz dileğiyle.

HANGİSİ ÖNEMLİ?

"Sağlık mı, huzur mu önemli?" Bu soruyu "40 katır mı 40 satır mı?" diye de sorabilirsiniz. Bence her ikisi de önemli. Huzur ve sağlık birbirinden ayrılması mümkün olmayan konulardır. "Et-tırnak" gibi bir ilişkileri vardır. Eğer hayattan zevk alacak kadar sağlıklı değilseniz huzurlu yaşamak olmaz. Yani "Her şeyin başı sağlık" diyenler haklılar. Eğer sağlıklı değilseniz hayatın tadı da, tuzu da, parası, varlığı da, gücü, kuvveti, şöhreti de üç kuruş bile etmiyor. Huzur bir türlü gerçekleşmiyor.

"Hayatımızın gerçek amacının mutluluğu aramak olduğuna inanıyorum. Gerçek mutluluğa ulaşmak Batı’da her zaman hasta edici, anlaşılmaz, ele geçmez bir şey gibi görülmüştür. Varlığımızın esas anlamı mutluluktur, mutluluğu aramaktır. Mutluluğu gerçek bir hedef olarak görmek ona doğru olumlu adımlar atmamızı sağlar" diyen Dalai Lama çok haklı.

Mutlu olmak için pek çok şeye ihtiyacınızın olduğunu düşünebilirsiniz ama ihtiyaç duyduğunuz o şeylerin çoğunun aslında eskiden zaten sahip olup sonradan kaybettiğiniz şeyler olduğunu pek fark edemezsiniz.

Hayat kalitemizi bozan güncel sorunlardan çoğunun kaynağı mutsuzluğumuzdur: Uyku sorunları, yorgunluk yakınmaları, çarpıntı atakları, mide-bağırsak spazmları, kas ve eklem ağrılarınızın, göğüs sıkışmaları ve nefessiz kalmalarınızın, kırgınlık ve alınganlıkların, hiddet ya da öfke patlamalarına kapılmamızın, eşimize, işimize, arkadaşımıza bile güvensizlik duymalarınızın, endişe ve korkularınızın arkasında çoğu zaman mutsuzluğumuz yatmaktadır.

YETİNMEYİ BİLMEK

Mutsuzluk virüsünü yaygınlaştıran sebeplerin birincisi ve en önemlisi tatminsizlik gibi görünüyor. Olan ile yetinmemek, olmak-olgunlaşmak yerine sahiplenmeye öncelik vermek, eskilerin deyimi ile "hırsı aklının önünde gitmek" önemli bir yanlıştır. Daha büyüğünü, en yenisini, hızlısını, güçlüsünü, farklısını istemek mutluluğun önündeki en büyük engellerdir. Eğer hayattan zevk alacak kadar mutlu ve sağlıklı değilseniz, uzun yaşamak sanıldığı kadar keyifli bir şey olmayabilir. Neşeyle eğlenip gülmeden, canınızın istediği yerleri gezemeden üç beş yıl daha fazla yaşasanız ne çıkar?

NE YAPMALI?

Mutluluk ve huzura yolculuk için işe keyifli ve mutlu bir yaşamın planlarını yaparak başlamalısınız. Hayatı sevmeli, ondan keyif almalısınız. Her yeni güne sevinçle, enerjiyle başlamalı, her gece uykunuza huzurla dalmalısınız. Heyecan ve maceralara da, sessizlik ve huzura da aynı arzularla yelken açmalısınız. "Yaşlanmayı durdurmak" veya "geriye yaşlanmak" palavralarına boş verip kaliteli ve iyi yaşamış aklı, ruhu ve bedeni dinç bir yaşlı olmaya çalışmalısınız.

Geçmişe takılıp kalmayın

Mutlu bir yaşamınız olsun istiyorsanız geçmişteki sıkıntılara takılıp kalmamalısınız. Hastalıkların, hayatın ufak tefek aksamaları, "ayağa taş takılmaları" olduğunu ve çoğu kez sizi daha da güçlendirdiğini anlamalısınız.

"Hastalık sağlığın zekátıdır" deyimini unutmamalısınız. Sıkıntılı, mutsuz, sürekli sorun üreten insanlardan uzak durmalısınız. Arkadaşlarınızla daha sık geyik yapmalı daha sık tavla, kağıt oyunları oynamalı, yürüyüşlere çıkmalısınız. Çocuklara, hastalara, özürlülere yardımcı olmalı, yoksulların dertlerine çözüm aramalısınız.

Dinlenin

Mutlu ve sağlıklı yaşayıp, genç ve dinç yaşlanmak istiyorsanız huzurlu biri olmaya çalışmalısınız. Hayata güzel ve hoş yanlarından bakmalı, endişe, korku ve panik duraklarında durmamalısınız. Sevgi, hoşgörü ve paylaşımın şarkılarını söylemeli, coşku, neşe ve kahkaha için "kahve molaları" vermelisiniz. Kızgınlık, hiddet ve kıskançlık gibi kötü duyguları geldikleri yere geri göndermelisiniz. Mutlu olmayı gerçekten arzuluyorsanız, daha çok "insan kalmalı", daha çok "insan sevmeli", daha "iyi bir insan olmalısınız".

Mutlu, huzur dolu, sağlıklı genç ve dinç biri olmaya kararlı iseniz "bazı zahmetlere katlanmaya"da hazır olmalısınız. İhtiyacınız kadar yemeli, sofradan biraz aç kalkmalısınız. Sabahları erken uyanmalı, birazcık egzersiz yapmalısınız. Şekerin, alkolün, tuzun fazlasından uzak kalmalı fırsat buldukça yürümeli, adımlarınızı sıklaştırmalısınız. Pazar çantalarınızı kendiniz taşımalı, bahçenizin bakımını kendiniz yapmalı, otomobilinizi siz yıkamalısınız. Ayda bir kez bel çevrenize bir göz atmalı, haftada bir kez tartılmalısınız.

Kendinize iyi bakın

Mutlu olmak istiyorsanız ne yapıp etmeli, yavaşlamalısınız! Hayata sadece dokunmayıp, sımsıkı sarılmalısınız. Kendinize iyi bakmalı, sevmeli, şımartmalı, saygı duymalısınız.

En büyük yatırımları kendinize yapmalı, beden ve ruhunuza iyi davranmalısınız. Hücrelerinizin her birini önemsemeli, sahip çıkmalısınız. Sağlık kontrollerinizi düzenli olarak yaptırmalısınız.

Bayram notu: Kurban etini saklarken nelere dikkat etmeliyiz

Etin yağlı kısımları ayrılarak parçalanmalıdır. Kesilen kurban eti mutlaka buzdolabında 1 gün bekletilmelidir. Bekleyen et böylece suyunu bırakarak pişirmeye daha uygun hale gelecektir.

Etleri, büyük parçalar şeklinde değil kıymalık, kuşbaşılık, pirzola, biftek ve bonfilelik olarak ayrılmalı, günlük pişirilecek miktarlara bölünmeli ve buzdolabı poşetine veya yağlı káğıda sarılarak buzdolabının buzluk kısmında veya derin dondurucuda saklanmalıdır. Bu şekilde hazırlanan etler, buzlukta -2 derecede birkaç hafta, derin dondurucuda ise -18 derecede daha uzun süre ile saklanabilir.

Etlerin dondurulduktan sonra tekrar çözdürülmesi bazı mikroorganizmaların kolayca üremesine neden olabilir. Sağlık açısından riskli bu durumdan korunmak için buzlukta saklanan etler buzluktan çıkartılınca yemek içinde tamamen kullanılacak miktarlarda parçalara ayrılarak buzluğa konulmalı, çözdürülen et hemen pişirilmeli, tekrar dondurulmamalıdır.

Çözdürülmek istenen et, oda ısısında açıkta bırakılacak şekilde değil, yine buzdolabında çözünmesi sağlanmalıdır. Derin dondurucuda saklanan etin, buzdolabının sebzelik kısmının üstüne konularak çözünmesi beklenmelidir. Çabuk çözünmesi amacıyla uygulanan kalorifer, soba üzerinde çözdürme, oda sıcaklığında bekletme yöntemlerinden sakının.

Kurban bayramında sizi bekleyenler

Kurban bayramında her sene uyarılar yapılır. Özellikle kalp rahatsızlığı olanların çok dikkat etmesi gereken bir dönem olduğunu hepimiz biliyoruz. Peki kurbanın hangi kısmından ne kadar kalori ve kolesterol alıyoruz?

İşte kısaca bilgi...

Besin Mikta Enerji Kolesterol

PİŞMİŞ GRAMAJLAR

Koyun beyin
100 g127.2 kcal2179.0 mg

Koyun karaciğer100 g135.0 kcal 292.0 mg

Koyun dalak100 g113.3 kcal 294.0 mg

Koyun işkembe100 g124.3 kcal 191.0 mg

Kırmızı et100 g201.0 kcal 76.0 mg

Saç kavurması100 g146.7 kcal 43.0 mg

Sebzeli et sote100 g109.2 kcal 24.0 mg

Ayrıca sevenler için minik bir uyarı daha; bir küçük parça kuyruk yağı 40 kaloridir ve 5.0 mg kolesterol içerir.
Yazarın Tüm Yazıları