Hipertansiyon sözlüğü

Hipertansiyon sık karşılaşılan bir sağlık sorunudur.

Çoğu kez ömür boyu süren bir tedavi gerektirir. Bu arada hastaların ve yakınlarının aklına pek çok soru takılıp kalır. Bu yazıda işte o sorulardan bazılarını yanıtlamaya çalıştık. Hipertansiyonun kalp-damar hastalıkları, inme-felç, böbrek yetmezliği ve görme kaybı gibi önemli sağlık sorunlarının hazırlayıcısı olduğunu hatırlamanızda yarar var.

HİPERTANSİYONUN TİPİK BİR BELİRTİSİ VAR MI

Kan basıncı yüksekliğinin tipik bir belirtisi yoktur. Kan basıncınız oldukça yüksek seviyelere ulaşmasına rağmen herhangi bir belirti hissetmeyebilirsiniz. Yüksek tansiyon için tipik olduğu sanılan "çarpıntı, baş dönmesi, hálsizlik, nefes darlığı, baş ağrısı, boyun ve ensede basınç hissi" gibi belirtilerin güvenilir işaretler olmadıkları bilinmektedir. Kısacası kan basıncı yüksekliğini güvenilir bir işareti yoktur. Burun kanamalarının, gözde dışarıdan bile fark edilebilen kanamaların yüksek kan basıncı ile ilişkili olması mümkündür ama bu iki belirti kan basıncı tamamen normal olanlarda da ortaya çıkabilmektedir.

HANGİ İŞARETLER HİPERTANSİYON DEĞİLDİR

Kan basıncının kısa süreli yükselmeleri değil, uzun süreli ve kalıcı artışları önemlidir. Stresli durumlarda, ani bedensel çabalarda ortaya çıkan geçici kan basıncı yükselmeleri eğer süreklilik arz etmiyorsa hipertansiyon olarak kabul edilmemelidir. Örneğin, endişeli ve kızgın olduğunuzda kan basıncınız geçici olarak yükselecektir. Ayrıca idrar torbanız çok doluysa, çok üşümüş veya uzun süre soğukta kalmışsanız, korkmuş, endişelenmiş ya da teláşlanıp heyecanlanmışsanız kan basıncınız bir süre yüksek kalabilir. Uykusuzluğun, aşırı kafein ve nikotinin, fazla alkol tüketiminin de kan basıncında geçici yükselmelere yol açabileceği biliniyor. Nikotine duyarlı kişilerde birkaç sigaranın bile kan basıncı ve nabızda ciddi yükselmeler yapabileceği belirtiliyor.

GEÇİCİ YÜKSELMELER NORMAL Mİ

Kan basıncı değişken bir fizyolojik parametredir. Bu değişimler bazen oldukça belirginleşir. Uyku sırasında daha düşüktür. Ağrı, korku veya acı hissedildiği durumlarda daha yüksektir. Sabahın ilk saatlerinde yükselen kan basıncı, akşam saatlerinde -eğer aşırı stres yükü altında değilseniz- düşmektedir. Kan basıncının cinsel ilişki sırasında da yükseldiği belirtilmektedir. Önemli olan bu yükselme ve düşmelerin -normal kabul edilebilir- sınırlar içinde kalmasıdır. Eğer hipertansiyonunuz varsa yukarıda belirtilen değişikliklerin sizin için de geçerli olduğunu bilmelisiniz.

Bedensel veya ruhsal nedenlerle ya da dış faktörlerle geçici olarak meydana gelen kan basıncı değişimlerinin hepsini "hipertansiyon" olarak kabul etmemelisiniz. Unutmayın, hipertansiyondan bahsedebilmek için kan basıncında kalıcı ve tekrarlayıcı bir yükselme oluşması gerekiyor.

Egzersiz kan basıncını etkiler mi

BİR SORU BİR CEVAP

Kan basıncı, bedensel aktiviteyle ilişkilidir. Yoğun bedensel faaliyetler esnasında büyük kaslarınız aşırı miktarda kanlanmaktadır. Hızla koşmaya başlarsanız kalbinize ulaşan kan miktarı dörde, büyük kaslarınıza pompalanan kan miktarı ona katlanır. Aynı anda böbrekleriniz ve sindirim sisteminize giden kan miktarı 45 kat azalır. Bu ciddi değişimler koşma esnasında dolaşım sisteminizde oluşan toplam kan akışının 45 kat artışı ile sağlanmaktadır. Kısacası bedensel aktivite vücudunuzun kan dağılımını ciddi ölçülerde farklılaştırır. ehattat@yasasinhayat.org

Dr. Ece HATTAT

DİYET GÜNLÜĞÜ

Sorularınız için:

Tel: (0212) 236 73 00

Günde kaç litre su içmeliyim? Su zayıflatır mı?

Günde 1,5 litre su tavsiye edilen miktardır ama bu kişiden kişiye değişebilir. Su içmek dolaşımı hızlandırır, cildinize iyi gelir, dikkatinizi toparlamanızı sağlar, toksik maddelerin atımını kolaylaştırır. "Onsuz olmaz" denecek kadar vazgeçilmezdir!

Benim size tavsiyem öğünle beraber değil de aralarda hatta tek seferde içmek yerine 15 dakikalık, yarım saatlik aralarla su tüketmeniz olacaktır. Eğer iştah sorununuz var ise o zaman sofraya oturduğunuzda ilk önce su ile başlayabilirsiniz.

Doygunluk hissi sağlayarak size önerilen miktarları daha rahat tüketmenizi sağlar. Bu özelliğinden dolayı zayıflama çabası içerisinde iseniz su size yardımcı olacaktır. Yine su gibi aralarda şekersiz bitki çayları (karışık çaylar, mate çayı, biberiye, ıhlamur, yeşil çay vb.) tüketmeniz de size fayda sağlayacaktır. Yazımın sonuna şunu da eklemek istiyorum ki, zayıflamak için su tüketiminizi arttırarak işe başlamayı düşünüyor olabilirsiniz ama bir an önce beslenme davranışlarınızı da değerlendirmenizi ve ne kadar aktif olduğunuzu kendinize sormanızı tavsiye ederim.

gunes@yasasinhayat.org

Şeker tutkusunu önlemenin yolları

Şeker, hemen her besinde bulunur. Bu nedenle besin etiketlerini dikkatle inceleyerek daha az şeker kullanın.

6 Zaman zaman 12 hafta süreyle şekeri tamamen kesmeyi deneyin.

6 Az şeker aldığınız bir öğünden sonra bile baş dönmesi, baş ağrısı, bulantı, yorgunluk, düşünce karışıklığı gibi belirtilerle karşılaşıyorsanız şeker bağımlılığınız tehlikeli bir düzeye ulaşmış demektir. Sorunu çözmek için bir uzmana başvurun.

6 Sinirli, aç, yorgun, yalnız ve çöküntü dönemleriniz şeker tüketiminizin çoğaldığı tehlikeli anlardır. Yorgunsanız uyumayı, sinirliyseniz sakinleşmeyi, depresif iseniz kalabalıklara karışmayı deneyin.

6 Aşırı miktarda şeker tüketseniz bile sağlıklı beslenme alışkanlıklarınıza yeniden dönme şansınızın olduğunu unutmayın.

6 Ara öğünlerde tatlılar ya da çikolatalar yerine az yağlı meyveli yoğurt, taze meyve, kuru meyveler veya sebze çubuklarını deneyin. Böylece yemeği takiben oluşacak tatlı krizlerinin önüne geçmiş, midenizi de sürekli aç bırakmamış olursunuz.

6 Meyve suyu yerine meyvenin kendisini tercih edin.

Diyetisyen Seren AKSÜS

AKLINIZDA OLSUN

Kahve cildi bozar

Günde bir-iki fincandan fazla kahve içiyorsanız cildiniz daha erken yaşlanır. Bir fincan kahve ortalama 100 mg civarında kafein içerir. Uzmanlar, yetişkin birinin kilo başına 5 mg’dan fazla kafein tüketmesini yasaklıyor. 60 kg civarındaysanız günde 2 fincandan fazla kahve tüketmeyin. Fazla kahvenin stres hormonu kortizolü artırdığı, kan şekerini azaltarak yeme isteği uyandırdığını gösteren çalışmalar var. Kafein ihtiyacınızı yeşil çay ya da siyah çayla da giderebilirsiniz.
Yazarın Tüm Yazıları