Beykoz Kundura Film Günleri açık hava programıyla devam ediyor. Usta yönetmenlerin yaz filmleri 29 Haziran – 6 Temmuz tarihleri arasında “Bir Yaz Gecesi Sineması” başlığında Beykoz Kundura Açık Hava Film Günleri etkinliğinde izleyicilerle buluşmaya hazırlanıyor.
#ÜniversiteDavid Cronenberg’in ilk kez Cannes’da gösterilen ve farklı tepkiler alan edebiyat uyarlaması Cosmopolis vizyonda. Tek bir günde ve ağırlıklı olarak bir limuzinin içinde geçen film ekonomik kriz zamanında genç bir finans dehasının bir gününü anlatıyor. Film, kapitalizm, hayat ve seks üzerine bitip tükenmeyen diyalogları ile eleştirildi. Ama ben tam tersine Cosmopolis’in daha çok aksiyona dayalı yaz filmleri arasından bu yönüyle sıyrılacağını ve izleyenleri, onlara farklı bakış açıları sağlayarak etkileyeceğini düşünüyorum. Başrolde Alacakaranlık serisinin yakışıklısı Robert Pattinson var.
Bu yılın bahar ve yaz aylarında vizyona giren birçok filmin elde ettiği gişe hasılatı, bütçelerin altında kaldı. Russell Crowe, Tom Hanks, Eddie Murphy, John Travolta gibi yıldız oyuncuların rol aldığı filmlerin hasılatında yaşanan gerileme, Hollywood’da şaşkınlık yarattı.
Hollywood’un “altın mevsimi” olan ve birbirinden iddialı yapımların gişe rekorları kırdığı yaz ayları, sinema tarihinde bazı filmlere hiç de uğurlu gelmedi. İnternetteki hollywood.com sitesi iddialı kadrolarına rağmen gişede büyük hayal kırıklığı yaratan yaz filmlerini belirledi.
Alfred Hitchcock’un Arka Penceresi günümüz şartlarına ve genç izleyicilere uygun olarak yeniden beyazperdede. Röntgencilik yaparken komşusunun işlediği cinayetlere tanık olan genç adamı Hollywood’un yükselen yıldızı, kısa süre önce Transformers filminde izlediğimiz ve bu hafta vizyona giren Neşeli Dalgalar’ın seslendirme kadrosunda da yer alan Shia LaBeouf canlandırıyor. İyi bir gerilim filmi olabilecekken cinayet soslu bir gençlik filmi havasına bürünen Şüphe haftanın izleyiciyi koltuklarında zıplatan tek filmi.
Sarı saçlar, mavi gözler, 60’ların Kıvanç Tatlıtuğ’u. Fakat pop söylemesi beklenecekken klasik Türk müziği okuyor. “Bak Yeşil Yeşil” ortalığı kasıp kavuruyor, bununla eşzamanlı Yeşilçam filmleri… Yine bir ters köşe yapıyor, bu kez tasavvuf müziğine yöneliyor. En sonunda da Cerrahi cemaatinin postnişinlik görevini üstleniyor. “Kafama tuğla düşmedi, tasavvuf hayatımda hep olan bir şeydi” diyen Özhan’ın eşi ve yedi kedisiyle yaşadığı villasına konuk olduk; aldığı ilk bayram harçlığından sohbete daldık.
#Ahmet ÖzhanGülay ve Gizem, Ramazan Bayramı’yla iç içe geçen bir haftalık ara tatil için çocuklarıyla yaptıkları yoğun planlarından bahsettiler. Listelerinde Anadolu Ateşi’nin genç ekibi Kıvılcım’ın dans gösterisi, sinema şöleni, Yalıköy’e ve Üsküdar’daki Çocuk Köyü’ne günübirlik doğa gezileri var.
#Tatil11 yıldır ekranda. Karşımıza hep nitelikli işlerde ve karakterlerde çıktı. ‘Kurak Günler’, ‘Okul Tıraşı’ gibi rol aldığı filmler çok konuşuldu. Şimdilerde Kanal D’de yayımlanan ‘Taş Kağıt Makas: Hayatın Oyunu’ dizisinde başrolde. Oyuncu Ekin Koç’la buluşuyoruz; mesleğe nasıl başladığını, hayata bakışını, aşkı ve yıllar geçmesine rağmen hep genç görünmesine ilişkin son günlerde sosyal medyada viral olan “Vampir mi” esprisini konuşuyoruz: “Vampir değilim, ne yazık ki ölümlüyüm.”
#Ekin KoçSinema ya da TV dünyasında etkinlik gösteren, bu alanlarda isimlerini duyuran ünlüler kuşaklarla birlikte değişir. Bu konuyu takip edenler için bir sır değil bu durum. Bir döneme "en güzel", "en yetenekli", "en yakışıklı" olarak damgasını vuran isimler zamanı geldiğinde piyasadan uzaklaşıp farklı hayatlara yelken açar.
#Yeşilçam‘Eşkıya’ ve ‘Gönül Yarası’ gibi hafızalardan silinmeyen filmlerin yapımcısı. ‘Her Şey Çok Güzel Olacak’ın da yönetmeni. Fakat hayatının bu döneminde Ömer Vargı’nın en büyük tutkusu seyahat etmek. Yılın ilk günlerinde abisi, işinsanı Murat Vargı ve oğlu Arcan’la birlikte Antarktika yolcusuydu. Vargı’yla sonsuz beyazlıkta yaptığı bu seyahati konuştuk: “Bir kere insan yok. Müthiş bir sorunsuzlukla karşılaşıyorsunuz. Hayvanlar sizi görünce kaçmıyorlar.”
#Ömer VargıKuzey Kutbu, 1800'lerde kâşiflerin bir numaralı merak konusuydu. O yıllarda pek çok zengin ve meraklı, Dünya'nın en kuzey noktasına ayak basan ilk insan olabilmek için yola düştü. Ancak hiçbiri başarılı olamadı. Ne var ki başarısızlıkla sonuçlanan bu girişimler arasında bir tanesi özellikle dikkat çekiciydi. İşte gizemleriyle bugün hâlâ konuşulan o tarihî keşif gezisi...
#Kuzey KutbuYazdığı kurgusal casusluk romanlarıyla ünlenen Elly Conway’in karşısına gerçek bir casus çıkar ve onu Londra’dan Fransa’ya uzanan farklı bir serüvenin içine dahil eder. Bond filmlerini tiye alan ‘Kingsman’ serisiyle tanıdığımız Matthew Vaughn son filmi ‘Argylle: Gizli Casus’ta delidolu bir casusluk komedisine imza atmış.
#Kültür Sanat“Afacanlar” serisinin ikinci filmi “Afacanlar Kampta” bugün vizyona giriyor. TRT ortak yapımı filmde Berat Efe Parlar ve Bülent Polat başrolde, yönetmen koltuğunda ise Enes Ateş oturuyor. Yaz kampına giden çocukların yaşadığı macerayı konu alan filmi üç isimle konuştuk.
#Afacanlar Kampta6 Şubat depremleri nedeniyle bu yıl ülkece yastaydık. Yaza doğru canlanmaya başlayan kültür-sanat ve spor etkinliklerinde bir arada olmak bir nebze de olsa iyi geldi. Sinemaya gittik; ‘Hayat’, ‘Tanrının Unuttuğu Yer’ gibi başyapıtları izledik. Konserlere, festivallere katıldık; Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı için özel bir şov hazırlayan Edis’le coştuk. Tiyatroyu da ihmal etmedik, Haluk Bilginer ve Zuhal Olcay’ın 20 yıl sonra ‘Kel Diva’da buluşmasına tanık olduk. Brieflyart’taki sergisini gezerken değerli sanatçı Şenol Yorozlu’nun kısa bir süre sonra aramızdan ayrılacağı aklımıza bile gelmedi. Canımız evde oturmak istedi, açtık Murathan Mungan’ın ‘995 km’sini okuduk, Mert Demir’in ‘Ateşe Düştüm’ şarkısıyla hüzünlendik. Akşam olunca Gallada’da güzel bir yemek yiyip arkasından Frankie’de müzik dinledik. İstanbul Modern’in önünden geçerken Renzo Piano imzalı binasını hayranlıkla inceledik. Bu arada spordaki başarılarımız bizi mutluluktan ağlattı. Antalya yine tatil için ilk tercihimiz oldu. Barbie çılgınlığı modayı esir alırken herkesin dilinde iklim değişikliği vardı… Ve elbette bir de şu soru: “Yapay zekâ dost musun, düşman mısın?”
#Melis Yılmaz