Kimi komşularının bahçe eldivenlerine dadanıyor, kimi iç çamaşırlarına... Gerçek bir hırsız gibi tomar tomar para çalanı da var, geceleri gizli gizli evden kaçıp sutyen, gömlek çalan da... 3 yaşındaki Esme de hırsızlığı alışkanlık haline getirmiş o yaramaz kedilerden biri... Bakın Esme'nin sahibi kedisinin hırsızlığına karşı komşularını uyarmak için nasıl bir yöntem bulmuş!
#Kedi“Beni Vurup Yerde Bırakma” single’ıyla hayranlarından yine tam not alan Emre Aydın’ın gözü sinemada... Yönetmenlik konusunda hayli hevesli görünen, evlendikten sonra eskisinden daha üretken olduğunu söyleyen sanatçıyla buluştuk, hem yeni planlarını hem de ev hayatını konuştuk.
#Emre AydınRoman, Türk edebiyatına Fransızcadan yapılan basit çevirilerle girdi. Yıl 1862’ydi, Fénelon’un romanı Türkçeye Yusuf Kâmil Paşa’nın çevirisiyle ‘Terceme-i Telemak’ olarak çevrildi. Sonra Victor Hugo geldi... İlk Türk romanıysa bundan 10 yıl sonra yayımlanacaktı. Şemseddin Sami’nin ‘Talat ile Fitnat’ın Aşkı’ adlı eseri, ana-babasının zorlamaları sonucu istemediği biriyle evlendirilen ve sonunda kendini öldüren genç bir kızı anlatıyordu. Sonra Ahmet Midhat Efendi’ler, Recaizade Mahmut Ekrem’ler geldi. Türk edebiyatı akımlardan etkilendi ve yazıldığı döneme ışık tutan eserler üretildi. Kimi yazar insanı öne çıkardı, kimi tarihi, siyasi tutumunu, kimi cinselliği... Hepsi biricikti, hepsi bize masa başında yazılmış gibi görünen ‘gerçek hayatlar’ı anlattı. Okuyana ‘hayatın anlamı’nı sorgulattı. Bir liste yapıp romanlara gömülsek insanların, ülkelerin, psikolojinin, siyasetin nasıl değiştiğine dair tarih dersi almamız da kaçınılmaz. İşte biz de bu büyük fotoğrafa bakalım istedik. Hürriyet Pazar olarak ‘sinema’ ve ‘müzik’ soruşturmalarının ardından eleştirmenler, yazarlar, akademisyenler, edebiyat öğretmenleri ve yayıncılardan oluşan 100 kişilik bir jüriyle ‘Türk Edebiyatının Gelmiş Geçmiş En İyi 100 Romanı’nı çalıştık. Tavsiyemiz bu listeyi alın ve onun izinden bir kütüphane oluşturun.
#Türk Edebiyatının En İyi 100 EseriGökçe, müzik dünyasının en içi dışı bir, en deli, en tatlı, en başarılı, en yetenekli ve çalışkan şarkıcılarından biri. “Tuttu Fırlattı” ile fırtınalar gibi estikten sonra hiç boş durmadı, ardı ardına hit şarkılarla geldi. Şu sıralar “Reva” adlı şarkısı ve klibiyle gündemde olan Gökçe’yle sohbete çocukluğundan başladık, ani bir kararla dünya evine girmesini de konuşmadan görüşmeyi bitirmedik.
Budur... Mutluluk budur. Maaile yine bir arada, Adana’da, baba ocağında. Ahali şahane; amcam, yengem, annem, ablam, eniştem, yeğenlerim, kardeşim, görümcem, küçük Memo, babamın kuzeni, onun eşi, ablamın görümcesi, kayınvalidesi, sevgilim, kızım... Uçsuz bucaksız aile... 30 kişi filanız. Eskiden ne yalan söyleyeyim, yavan gelirdi böyle muhabbetler. Bayramda, yılbaşında hep kaçardım, sevgiliyle tek tabanca takılırdım, kaçışlara yine devam ama ‘büyük aile’ olmayı da artık en az o kaçışlar kadar seviyorum...