AK Parti Çankaya Belediye Başkan Adayı Duhan Kalkan, Kalecik’teki beş yıllık tecrübesini Çankaya’da devam ettirmek istediğini belirterek, “Deneyimlediğimiz bu süreci Çankaya halkı için avantaj olarak görüyoruz. Tecrübelerimizle Çankaya’nın ihtiyaçlarını öngörebiliyor ve Çankaya halkının isteklerine çözüm üretebiliyoruz” dedi.
#AK Parti Çankaya Belediye Başkan Adayı Duhan KalkanOrdu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, görev süresinin yaklaşık 3.5 yıllık süresini bitirirken, gazetelere ve konuk işinsanlarına projelerini ve çalışmalarını anlattı, iddialarını “Ben burada inkılap yapıyorum, buna isterseniz devrim de diyebilirsiniz” dedi. Ordu’nun, artık Karadeniz’in İzmir’i olduğunu söyledi.
#Mehmet Hilmi Güler“Tatile gidemedim/gittim de doyamadım” demeyin: Havuzsa havuz, denizse deniz, sporsa spor, eğlenceyse eğlence... En güzel yanı da şu: Taksim’e 33 kilometre, Maslak’a 25 dakika. Şehrin neresinden yola çıkarsanız çıkın, en geç bir-bir buçuk saatte sanki Ege’de, Akdeniz’de bir cennete gelmiş gibisiniz. Masmavi bir deniz, uçsuz bucaksız, geniş bir kumsal ve her bütçeye, her zevke hitap eden, alternatifli tesis ve beach club’lar... İster günübirlik denize, ister gecebirlik partiye/konsere gidin. Çünkü bu hafta sonu iki ayrı festival birden var!
#Kilyos Hakkında Bilmeniz Gereken 25 Yazlık ŞeyGüler yüzlü, yerinde duramayan bu genç adam, İstanbul’un en önemli semtlerinden biri olan Beşiktaş’ı yönetecek bundan böyle. Yapmak istediği çok şey var. Özellikle “ötekilerin” artık ötekileşmemesini sağlamak istediğini içindeki Fatsalı çocuğun heyecanıyla anlatıyor Murat Hazinedar...Eşi Özlem Hanım’ın kurduğu muhteşem sofrada sohbetimizi sürdürürken servisi de kendi elleriyle yaptı. Bu arada Özlem Hanım’ın doğum gününü unuttuğu için onun tarafından gelen sitemleri de bir politikacı ustalığı ile savuşturmasını bildi. Biz konuşurken Murat Bey sürpriz pastayı hazırlatmıştı bile. Murat Hazinedar en yüksek oy oranı ile seçilen belediye başkanlarından biri ama görünen o ki evin başkanı Özlem Hanım... Gelin, iki “başkan” ile yaptığımız sohbete siz de katılın.
Ünlü Fransız yazar ve düşünür Jean Jacques Rousseau Fransız İhtilali’nin en politize, en entrikalı, en karmaşık ortamından bir süre için İsviçre’ye kaçar. Göl kenarında, Paris’in tozu dumanından uzak, neredeyse hiçbir şey yapmadan bir süre kafa dinler. Oradayken yazdıklarında bu hiçbir şey yapmama halini kaleme alan Rousseau, "farniente"ye yani "hiçbir yapmamaya" uzun uzun övgüler düzer.