Almanya Yahudi Dusmanligi

Almanya'dan Yahudilere ‘kipa’ uyarısı

Almanya Yahudi düşmanlığı karşıtlığı müfettişi Felix Klein, Yahudi düşmanı saldırıların artmasının ardından, kipa takmanın olası tehlikerine karşı uyardı.

Yahudi düşmanlığına karşı kipa taktılar

Almanya’da son dönemde Yahudilere yönelik saldırıların artması üzerine ülke genelinde gösteriler düzenlenerek Yahudilerle dayanışma gösterildi. Gösterilere federal ve eyalet düzeyinde çok sayıda politikacı da destek verdi.

Hükümete güven diplerde

Merkezi Almanya’nın Gütersloh kentinde bulunan Bertelsmann Vakfı tarafından yapılan bir kamuoyu yoklamasına bakıyorum. Almanya’daki 18-30 yaş grubunun yüzde 59’u demokrasiye güven duyuyor. Aynı yaş grubunda Avrupa Birliği’ne (AB) güven ise yüzde 62’yi buluyor.

Baklava ve çay eşliğinde senatörle sohbet!

Berlin Eyaleti Kültür Senatörü Joe Chialo, Ramazan Bayramı’nın ikinci gününde CDU milletvekili Dr. Ersin Nas’ın konuğu oldu ve seçim ofisinde bayramlaşma etkinliğine katıldı.

AfD minarelere savaş açtı

Almanya’da yıllardır Yahudi ve İslam karşıtlığı ile sığınmacı düşmanlığı yapan, ırkçı politikalarla oylarını yükseltmeye çalışan sağ popülist Almanya için Alternatif’in (AfD) yeni hedefi minareler oldu. AfD’liler, Bavyera Meclisi’ne, eyalet genelinde minare yapımının yasaklanması için ‘İnşaat Yönetmenliği’nde değişiklik içeren bir tasarı sundu.

Kiliseler de AfD’ye isyan etti

Alman Anayasası’nın 20. maddesinde, “Almanya Federal Cumhuriyeti, demokratik ve sosyal bir federal devlettir” denilmektedir. Evet... Almanya Federal Cumhuriyeti, aynı zamanda seküler bir devlettir. Yani resmi bir dini bulunmayan, yasaların belirli bir dine göre şekillendirilmediği bir devlettir.

İslam düşmanlığı her yerde

Türkiye’de daha ziyade İngiltere olarak tanınan Birleşik Krallık, dünyanın en demokratik ülkelerinden biri olarak bilinir. Öyledir de... Yaklaşık 67 milyon nüfuslu İngiltere halkı hoşgörülüdür.

Çifte vatandaşlığa yeşil ışık yakıldı

Almanya’da yaşayan Türklerin çifte vatandaşlık hayali, 60 yıl sonra gerçekleşti. Batıya dönük işçi göçünün başladığı 1960’lı yıllardan bu yana Almanya’da yaşayan Türkler, ilk başta çalışmak ve para kazanmak için geçici bir amaçla yurt dışına çıksalar da, zaman içinde sadece gittikleri ülkelerde çalışma hayatına atılmakla kalmadılar zamanla sosyal, kültürel ve siyasi alanda da aktif rol alarak yerleşik düzene geçtiler.

DEAŞ’ın kiliseye saldırısının şifreleri

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, dış destekli terör örgütlerinin Türkiye’deki faaliyetleri konusundaki şu tespiti dikkate alınmadan pazar günü Sarıyer’de DEAŞ’ın düzenlediği saldırının şifrelerini çözmek zor:

Almanlar uyanmaya başladı

Almanya’nın başkenti Berlin yakınlarındaki Potsdam’da aşırı sağcı ırkçıların 25 Kasım 2023 tarihinde bir villada toplanarak ülkede yaşayan sığınmacıların, Alman vatandaşı olup da asimile olmayanların, göçmen kökenlilerin toptan sınır dışı edilmeleri, hatta bir Afrika ülkesine sürgün edilmeleri konusunda planlar yaptıkları ortaya çıktı.

‘İyi bir hükümete ihtiyacımız var’

CDU Merkez Karar Yürütme Kurulu’nun (MKYK) Heidelberg’de yapacağı toplantıda, düzensiz göçün durdurulmasının yanı sıra nükleer santralların aktifleştirilmesi ve borç freninde ısrar edilmesinin karara bağlanması planlandı.

CSU’dan ‘göçmen karşıtı’ erken seçim programı

Almanya’da bir süredir erken seçim sesleri yükselmeye başladı. Koalisyon hükümetine sandık çağrısı yapanların başında ise CSU Genel Başkanı Markus Söder geliyor. Olası bir erken seçim için program da hazırlayan CSU, yine göçmenler üzerinden ov avcılığına hazırlanıyor. Daha çok göçmenlere yönelik sert uygulamaların yer aldığı programda Alman vatandaşlığına geçişin zorlaştırılması, Yurttaş Parası’nın kaldırılması gibi maddeler yer aldı.

Önerge değil, yasak listesi

CDU/CSU Federal Meclis Grubu’nun sunduğu önerge, Almanya’da yaşayan Müslümanlara ve yabancılara karşı tam bir yasak listesi niteliğinde. Ülkücü Hareket’in engellenmesinden Kur’an derslerinin verilmesinin yasaklanmasına kadar birçok madde içeren önergede ‘Aşırı Sağ Eylem Planı’ gibi ‘politik İslam’a karşı da bir ‘Eylem Planı’ hazırlanması istendi. Önerge, oylamaya sunulmadan Federal Meclis İçişleri Komisyonu’na havale edildi.

Yine Müslümanları hedef aldı

Almanya eski Sağlık Bakanı Spahn, yine İslam’ı ve Müslümanları hedef aldı. Düzensiz göç engellenmez ve sığınmacı sayısına sınırlama getirilmezse Almanya’nın çökeceğini ileri süren Spahn, İslam kültürü ağırlıklı ülkelerden gelenleri ‘Almanya’da toplumsal yaşamı tehdit etmek ve barış içinde birlikte yaşam için bir tehlike oluşturmakla’ suçladı.

‘Putin’i caydırmak için atom bombamız olmalı’

Almanya eski Dışişleri Bakanı Joschka Fischer (Yeşiller), Avrupa’nın kendisini savunabilmesi ve caydırıcı güce sahip olabilmesi ise atom bombaları dahil atomlu silahlar üretmesini gündeme getirdi. Fischer, Putin’i caydırmak için bunun kaçınılmaz olduğunu söyledi.

Uyan Almanya, uyan Avrupa

Geert Wilders liderliğindeki İslam düşmanı ve aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV), Hollanda’da 22 Kasım’da yapılan seçimlerden yüzde 23.5 oy alarak ‘en güçlü parti’ olarak çıktı. Yıllardır yabancı düşmanlığı, İslam düşmanlığı, ırkçı politikayla oy avcılığı yapan Wilders, daha seçim akşamı sonuçlar şekillenmeden “İktidara talibiz” dedi.

Wulff’un tezleri, çarpıtılmış, ön yargılı bilgiler

İslam Konseyi Başkanı Burhan Kesici, Alman İslam Konferansı’nda yaptığı konuşmada antisemitizmin Hz. Peygamber döneminden geldiğini söyleyen Almanya Uyum Konseyi Başkanı Christian Wulff’a sert tepki gösterdi: “Talihsiz bir açıklama. İslam, antisemitik bir din değildir. Orta Çağ’da Avrupa’da büyüyen Yahudi nefretinden kaçan Yahudiler, Osmanlı’ya sığınmışlardır. Sayın Wulff’un iddiası, çarpıtılmış, ön yargılı bilgiler.”

‘Müslümanlar bu ülkenin ayrılmaz bir parçası’

İçişleri Bakanı Nancy Faeser, Almanya’daki Yahudi düşmanlığından Müslümanların sorumlu tutulmayacağını söyledi. Almanya’da barış içinde yaşayan Müslümanların bu ülkenin ayrılmaz bir parçası olduğunu belirten Faeser, “Bu birlikteliği korumalıyız. Yahudi düşmanlığına karşı da İslam düşmanlığına karşı da birlikte hareket etmeliyiz. İslam düşmanlığı yaparak Yahudi düşmanlığına karşı mücadele verilmez” dedi.

Bir daha asla!

Naziler tarafından girişilen Yahudi soykırımının başlangıcı olarak bilinen 9 Kasım 1938’deki ‘Kristallnacht’ın (Kristal Gece-Kırık Camlar Gecesi) 85. yıl dönümü vesilesiyle Alman Parlamentosu’nda düzenlenen oturumda, “Almanya’da Yahudi düşmanlığına yer yok” görüşü yinelendi. ‘Almanya’da Yahudi yaşamın korunması’ başlıklı oturuma, soykırımdan kurtulan 102 yaşındaki Yahudi kökenli Margot Friedlaender de katıldı.

Ya İslam düşmanları ne olacak?

Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’de giriştiği ve aralarında çok sayıda çocuk ve kadının da bulunduğu 1400 insanı, sivili öldürmesi ve 200’ün üzerinde kişiyi de rehin alması üzerine, Almanya’da göçmen kökenlilerin Alman vatandaşlığı tartışmaları yeniden gündeme yerleşti. Daha önce de yazdım. İşte yine yazıyorum.

Göstericileri sınır dışıyla tehdit etti

Almanya Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck (Yeşiller), sosyal medya platformu ‘X’ hesabından paylaştığı videoda, ‘Filistin’e Destek’ gösterilerine karşı çıktı. Habeck, toplumun her kesiminin Yahudilere destek vermesi gerektiğini söyledi:

‘Yahudi düşmanlarına vatandaşlık yok’

Almanya’da SPD, Yeşiller ve FDP’den oluşan koalisyon hükümeti, ‘Alman Vatandaşlık Yasası’nda değişiklik yaparak Alman vatandaşlığına geçme koşullarının kolaylaştıracağını ilan ettiği halde, Yahudi düşmanlarına Alman pasaportu verilmeyeceği açıklandı.

Farklı düşünenlerin özgürlüğü

Almanya’nın çeşitli kesimlerinde yaşayan kadınlı erkekli 100’ün üzerinde bilim insanı, yazar, sanatçı, film yapımcısı, gazeteci, fotoğrafçı ve başka meslek gruplarından 100’den fazla Yahudi entelektüel, İsrail ve Gazze’de son dönemlerde yaşanan kanlı olaylar ve Almanya’daki yansımalarıyla ilgili bir ‘açık mektup’ yayınladı.

‘Alman vatandaşlığı’ tartışması

Geçen hafta Almanya’nın başkenti Berlin olmak üzere bazı kentlerde gerçekleştirilen Filistin’e destek gösterilerinin ardından Yahudi düşmanlığı tartışmaları başladı, Yahudi düşmanlarına sığınma hakkı da Alman vatandaşlığı da verilmemesi sesleri yükseldi.

Bu mu sizin hukuk devleti anlayışınız?

Hamas’ın İsrail’de giriştiği ve aralarında çok sayıda çocuk ve kadınların da bulunduğu 1300’den fazla insanı katletmesinin, yerli-yabancı 250’nin üzerinde kişiyi rehin almasının savunulacak ve tasvip edilecek hiçbir yönü yoktur. Olamaz da... Buna misilleme olarak İsrail’in Gazze’ye bomba ve kurşun yağdırarak aralarında en az 724 çocuk ve genç ile 458 kadının da bulunduğu 2 bin 300’den fazla Filistinli insanı katletmesinin de savunulacak ve tasvip edilecek de hiçbir yönü yoktur. Olamaz da...

Hükümete sarı kart

Almanya’nın Bavyera ve Hessen eyaletlerinde Eyalet Parlamentosu seçimleri yapıldı.Bavyera’da 1945 yılından beri aralıksız olarak iktidarda bulunan muhafazakâr Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) ‘en güçlü parti’ konumunu koruduğu halde tarihi bir yenilgi aldı.

‘Bizim adayımız Nancy’

Frankfurt ve çevresinde yaşayan, kökenleri ya da tercihleri nedeniyle ‘azınlıklık’ olarak görülen çok sayıda aktivist, yaptıkları ortak açıklamayla 8 Ekim’deki Hessen seçimlerinde SPD’nin başbakan adayı Nancy Faeser’e destek verdi.

Söder’i ortağı, Faeser’i kendisi bitirecek

Almanya’da muhafazakâr kanatta Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) ile ‘kardeş parti’ olarak bilinen Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU), sol kanatta da Sosyal Demokrat Parti (SPD), yıllarca en güven duyulan partilerdi. Nitekim 23 Mayıs 1949 tarihinde anayasanın kabulüyle resmen kurulan Almanya Federal Cumhuriyeti’nde 1949-1969 yıllarında CDU/CSU, ağırlıklı olarak Hür Demokrat Parti (FDP) ile ortaklık ederek iktidarda kaldı.