GS ile FB’ye sevabına büyü reçeteleri

Günlerden buyana, Fenerbahçe ile Galatasaray’ın büyü maceralarıyla meşgulüz. Ancak, hadisenin Fenerbahçe yöneticilerinin büyü çözdürmek için gittikleri Ayten Gürışık isimli medyuma hakettiği parayı vermemeleri yüzünden dillere düşmüş ve dallanıp budaklanmış olması beni bir hayli şaşırttı.

Bizzat yapabilecekleri bir işi ‘hariçten’ bir hanıma havale etmelerine hayret ettim ve bundan sonraki büyücülük faaliyetlerinde işlerine yarayabilir düşüncesiyle, hususi kütüphanemde bulunan büyücülükle ilgili bazı elyazmalarından aldığım birkaç formülü, Özhan Canaydın ile Aziz Yıldırım’a sevabına vereyim dedim.

GÜNLERDEN buyana, Fenerbahçe ile Galatasaray’ın büyü maceralarını takip ediyor ve Fenerbahçe’nin büyü bozdurma çabalarıyla Galatasaray’ın uğur niyetine stadda kafes dolaştırma itiraflarını tebessümlerle izliyoruz.

Öncelikle bir hususu ifade etmem gerekiyor: Büyüye sadece bizde değil, dünyanın hemen her memleketinde çaresiz kalındığında başvurulur ve spor alanında da birçok ülkede büyüden medet umulur. Büyünün en fazla rağbette ve günlük hayatın ayrılmaz parçası olduğu kıt’a ise Afrika’dır ama bu işi Avrupalılar da yeri geldiğinde yapmaktan kaçınmazlar. Meselá 2002’deki Dünya Kupası sırasında basına yansıyan bir hadisenin, İtalyan Milli Takımı’nın Teknik Direktörü Trapattoni’nin Papa’ya okuttuğu kutsal suyu karşılaşma öncesinde stada dökmesi de bir çeşit büyüdür ve Trapattoni’nin yaptığı ile Fenerbahçe ile Galatasaray yöneticilerinin büyücülere koşmaları arasında hiçbir fark yoktur.

Ancak, hadisenin Fenerbahçe yöneticilerinin büyü çözdürmek için gittikleri Ayten Gürışık isimli medyuma hakettiği parayı vermemeleri yüzünden dillere düşmüş ve dallanıp budaklanmış olması beni bir hayli şaşırttı. Bizzat yapabilecekleri bir işi ‘hariçten’ bir hanıma havale etmelerine hayret ettim ve bundan sonraki büyücülük faaliyetlerinde işlerine yarayabilir düşüncesiyle, sevabına yardım etmeye karar verdim.

Cin, büyü, ruh, vesaire konularını merak sebebiyle senelerce araştırmış ve bir hayli kaynak, özellikle de geçmiş asırlardan kalma çok sayıda elyazması toplamış bir kişi olarak, her iki takımın yöneticilerine, uygulayabilecekleri bazı formülleri günümüz Türkçesi’ne naklederek bu sayfada veriyorum. Ama küçük bir ricam var, bu formülleri günün birinde tatbik ettikleri ve işe yaradığını gördükleri takdirde beni haberdar etmeleri...

Stada yapılan büyüyü bulmanın yolu başkadır

AŞAĞIDAKİ
büyü tariflerini, asırlar öncesinden kalan ve şimdi bende bulunan büyü ile ilgili bazı elyazması eserlerden naklediyorum.

Ancak işin temelini oluşturan kısmı, yani büyü sırasında okunması gereken ve cin duası olduğu söylenen bahisleri, her önüne gelenin düşmanına kötülük yapma ihtimaline meydan vermemek için yazmıyorum. Ama, kulüp başkanları büyülerin sansür ettiğim kısımlarını talep ettikleri takdirde kendilerine takdim edebilirim.

RAKİPLERİ MAHVETMENİN BEYÁNIDIR: Bir düşmanın veya bir zalimin helák edilmesi yahut hasta düşürülmesi istenirse, görülen şekli Salı günü iyi bir saatte helák edilecek olan kişilerin adıyla beraber kurşun bir levha üzerine yazasın. Daha sonra ..... duasını yedi kere okuyup kurşun levhanın üzerine üfleyesin. Üfleme tamamlandıktan sonra levhayı ateşe yaklaştırasın ve bu işlerle görevli olan cini davet etmeye yarayan duayı da tam 170 defa okuduktan sonra kurşunu ateşe atasın. Helák olması istenenler kaç kişi olurlarsa olsunlar mutlaka derde uğrarlar ve her işlerinde beceriksiz kalırlar.

Ama bütün bunları yaparken rakibin helák olmasını değil de çaresiz kalmasını yahut kuvvetten düşmesini istersen, levhayı ateşe atmayasın ama cini davete yarayan duayı yine 170 defa okuduktan sonra kurşunu ateşin hemen yanına koyasın. Kurşun levha sıcaktan yumuşadıkça, rakip halsiz kalır ve hiçbir şey edemez olur. Bu işleri yaparken helák olmasını yahut halsiz kalmasını istediğin kişilerin yüzlerini hayal etmeyi de sakın hááá unutmayasın!

YAPILMIŞ OLAN BÜYÜYÜ ÇÖZMENİN ÇARESİDİR: İşbu çizimi, iki ayrı káğıda Zühre yıldızının etkili olduğu saatte yazasın, birini suya koyasın, suyun az bir mikdarını içesin, geri kalanı ile iyice bir boy abdesti alasın. İkinci şekli ise balmumuna sarasın ve gerektiği anda dilin altına koyup orada tutasın (Bendeniz, bu büyünün işe yaraması için karşılaşma sırasında bizzat kulüp başkanları tarafından yapılmaları gerektiğini düşünüyorum).

YAPILMIŞ BÜYÜYÜ BULMANIN YOLU ŞUDUR Kİ: Kurşun bir levhanın üzerine işbu daireyi itinayla çizesin, üzerindeki sayıları da dikkatle yazasın. Sonra dairenin tam ortasına küçük bir delik açasın, delikten bir ip geçiresin, ipin dairenin altında kalan ucuna sıkıca bir düğüm atasın ve diğer ucunu elinden dirseğine kadar olan mesafeden kesesin. Sıkı bir boy abdesti alıp büyü yapıldığından şüphe ettiğin yere bu daireyle gidesin ve ipin ucundan tutup daireyi serbest bırakasın. Kalbini ve gönlünü büyüyü bulmaya verdiğin anda daire dönmeye başlar. Gönlünü daha da bir temizleyerek dairenin döndüğü tarafa gidesin ve iki tarafa birden sallanmaya başladığı yeri kazasın. Rakibinin yaptığı büyü mutlaka çıkar.

Afrika’da yapılan futbol büyüsüne bizzat şahidim

BUNDAN
11 sene önce, 1993 ilkbaharında, uzun süren bir Orta ve Batı Afrika seyahati yapmış, kıt’anın bu kısımlarını Nijerya ile Benin’den başlayıp Fas’a kadar neredeyse adım adım dolaşmıştım.

Seyahatimin sebebi, Afrika’da günlük hayatın hemen her alanına hákim olan ve ‘cucu’ denilen geleneksel büyüler hakkında birşeyler öğrenebilmekti. Bu iş için yüze yakın büyücüyle konuşmuş, ikna edebildiklerimin büyü ve cin seanslarına katılmış, Nijerya’nın en büyük büyücüsü olan 89 yaşındaki Bassioba’dan çok şey öğrenmiş ve döndüğüm zaman Hürriyet’te ‘Kara Afrika’nın Kara Büyüleri’ başlıklı birkaç gün süren bir yazı dizisi yapmıştım. Dizi öylesine ilgi uyandırmıştı ki, yayınlanmasından birkaç sene sonra bile ‘Derdimin devasını bulabilmek için Afrika’ya gideceğim, büyücülerle temasıma yardımcı olabilir misiniz?’ gibisinden mektuplar gelmişti.

Büyü, Afrika’da yemek-içmek gibi sıradan bir iş olmaya hálá devam ediyor ve siyasetten sağlığa, aşktan futbola kadar hemen her alanda büyüden ve büyücülerden istifade ediliyor.

Biz, günlerden buyana Fenerbahçe ile Galatasaray’ın büyü hikáyeleriyle meşgul olurken, Avrupa basını da aynı konuyla ilgileniyor ve İngiliz BBC televizyonu, şu günlerde Afrika’da yapılan futbol büyüleri hakkında bir program hazırlıyor.

Araştırmaların sebebi, 2002’de yapılan son dünya kupasında bazı Afrika takımlarının maçlardan günlerce önce büyü yaptıklarının ancak şimdi ortaya çıkması. İşte, başta BBC olmak üzere Avrupa basınını bu konuda çalışma yapmaya iten büyü hadiselerinden bazıları:

Senegalli büyücüler, 2002 Dünya Kupası’nda Fransa ile yapılacak maçtan önce Fransız oyuncuların adlarının yazılı olduğu káğıtları işin içine cinlerin de karıştığı birtakım muamelelerden sonra toprağa gömdüler. Neticede, Fransız Milli Takımı kupadan eli boş döndü.

Geçtiğimiz yıl, Real Madrid’in İngiliz oyuncusu David Beckham’ın ayak parmaklarından biri durup dururken kırıldı. Sebebi araştırıldı ve Güney Afrika’nın yıldızlarından Jomo Sono’nun Beckham’a büyü yaptırdığı ortaya çıktı.

1995’teki Afrika Kupası finallerinden önce müsabakalara iştirak edecek olan kulüplerin tamamı büyücüleri devreye soktular. Afrika’da ‘cadı doktor’ denilen büyücüler arasında kıyasıya bir mücadele başladı ve Güney Afrika ile Fildişi Sahili takımları finale kaldılar. Son karşılaşmadan bir hafta önce, Güney Afrika takımı antrenmanları bırakarak büyücülerle bir yere kapanıp günler boyunca okunmuş sularla masaj yaptırdılar. Takımlar final karşılaşmasında talimatı teknik direktör yerine büyücülerden aldılar ve Fildişi Sahili’nin oyuncularının bir anda kuvvetten düştükleri, iki oyuncunun da hiçbir sebep yokken sakatlandığı farkedildi. Mücadelede Güney Afrika’nın Soweto’dan getirttiği büyücüler baskın çıkmıştı ve kupa Güney Afrika’nın oldu.

Benzer bir büyücü mücadelesi 1992’deki Afrika Kupası’nda yaşandı ama skandalla sonuçlandı. Fildişi Sahili’nin Spor Bakanı, karşılaşmalardan aylarca önce ülkenin önde gelen büyücülerinin tamamını kiraladı ve oyunculara oldukça uzun süren büyü seansları uygulattı. Ancak büyücülere kupanın başlamasından önce vermeyi vaadedilen paralar ödenmeyince kıyamet koptu, büyücüler olayı basına aksettirdiler ve ‘Artık, bugüne kadar yaptığımız büyülerin tam tersini yapıyoruz. Bizim takım yenilecek!’ dediler; öyle oldu ve Fildişi Sahili, Afrika Kupası’ndan elendi. Kendisine de fenalık yapılmasından korkan Spor Bakanı ise büyücülerin her birine birer şişe içki ve ikişer bin dolar dağıttı.
Yazarın Tüm Yazıları