Formula 1, ’sınırları zorlayan şirket’le çok iyi uyuşuyor

PETROL Ofisi’nin (PO) Oxford Üniversitesi bünyesindeki nanoteknoloji şirketi Oxonica’yla başta "nanodizel" olmak üzere, akaryakıtta nanoteknolojik ürünlere geçişe dönük anlaşma töreni için Oxford’daki otemilize vardığımızda Jan Nahum bizi kapıda bekliyordu.

Odalarımıza yerleştikten hemen sonra Petrol Ofisi Genel Müdürü Jan Nahum’la birlikte otelin hemen yanındaki restorana geçtik. Yemeklerimizi ısmarlarken Jan Nahum, söze peşin özürle girdi:

"Saat 15.00’de bir randevum var. Dolayısıyla belki ana yemeği bile yemeden kalkmam gerekecek. Lütfen kusuruma bakmayın."

Jan Nahum, kıpır kıpırdı, belli ki kafasında Petrol Ofisi’nin adını bir adım daha öne çıkaracak yeni planlar peşindeydi: "Formula 1’deki Honda Takımı benimle görüşmek istemiş. Hazır Oxford’a gelmişken, kendileriyle randevulaştık, bir görüşme yapacağız."

Bu görüşme yeni bir anlaşmaya işaret olabilir miydi? Nahum, henüz kendisini de görüşmenin sonunun nereye varacağını bilmiyordu. Ancak, hedefinde Honda Takımı’yla birşeyler yapmak vardı: "Belki görüşmemiz sonrasında Formula 1’de Honda Takımı’yla birşeyler yapabiliriz..."

Nitekim Nahum, ana yemeğine dokunamadan Honda Takımı’nın yetkilileriyle buluşmaya gitti. Dönüşünde bu kez akşam yemeğinde buluştuk. Honda Takımı’yla görüşmesi konusunda pek renk vermedi. Belli ki sürprizi İstanbul Park’ta Formula 1 heyecanının arttığı günlere saklamayı yeğlemişti.

Nitekim hafta içinde Petrol Ofisi ile Honda Takımı eş zamanlı açıklama yaptı. Petrol Ofisi, İstanbul Park’taki yarışta Honda Takımı’nın sponsorları arasına girdi. Dünyada 2.5 milyar kişinin televizyon ekranlarından izlediği İstanbul Park’taki Formula 1 yarışında piste çıkan Honda Takımı araçlarından birine Petrol Ofisi’nin adı da yazıldı.

Peki Petrol Ofisi, Formula 1 için neden bu kadar çaba ve para harcıyor? Sorunun yanıtı, Jan Nahum’un çizdiği şirket politikasında var: "Yaptığımız iş müşterilere 24 saat aralıksız hizmet vermeyi gerektiriyor. Petrol Ofisi’nin geçmişte pazar payı yüzde 50’lere kadar çıkmış. Özelleştirme öncesi bu oran yüzde 18’e inmiş. Şimdi yüzde 35’i aştık. Pazardaki payımızı artırmamız için sınırlarımızı zorlamamız gerekiyor."

Petrol Ofisi, faaliyetlerini yürütürken "sınırları zorladığını" müşterilerine, kamuoyuna daha da iyi anlatmak, marka bilinirliğini hem Türkiye’de, hem de dünyada artırmak için önce Formula 1 İstanbul Park’ın önüne adını koydu. Elbette bunun bedelini ödedi.

Arkasından GP2’de takım sponsoru oldu, Türk pilotları da devreye soktu. Bu sponsorluğunun ilk yılında takım dünyada başarıya imza attı. Petrol Ofisi, son atağını da Honda Takımı’nın sponsorları arasına girmekle yaptı...

Formula 1’de elbette kaza yapmadan, "sınırları zorlayan" öne geçiyor, kazanıyor...

Jan Nahum ve ekibi de Petrol Ofisi’nde "sınırları zorluyor"...

Şirketler "hizmette sınırları zorlayınca", bundan müşteri kazançlı çıkıyor...

Hisarcıklıoğlu planladı, Talat kupayı verdi

İSTANBUL Park’ta Formula 1 yarışı öncesi, Paddock Club’da sponsor şirketlere ayrılan salonları turladım. Petrol Ofisi’nin salonunda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Yönetim Kurul Üyesi ve TOBB’un Formula 1 sorumlusu İlhan Parsakel ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş’la karşılaştım.

Hisarcıklıoğlu, Petrol Ofisi Genel Müdürü Jan Naum’u kutlamak için uğramış:

"Sizi kutluyorum Jan Bey. Bu işe çok destek verdiniz, emek harcadınız. Doğru yapıyorsunuz. Teşekkür ediyoruz."

Hisarcıklıoğlu’na, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gelemedi. Kazanana kupayı kim verecek" diye sordum. Hisarcıklıoğlu planını anlattı: "Formula 1’in patronu Bernie Ecclestone’u inka edebilirsem KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın vermesini istiyorum."

Hisarcıklıoğlu ardından bu planının arkasında yatan ana fikri açıkladı: "Tüm dünya kupa töreninde televizyon ekranlarında KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ı görecek. KKTC için de önemli bir tanıtım fırsatı olacak."

Yarışın bitmesine 10 tur kala Hisarcıklıoğlu’nun yanındaki dostlardan bilgi geldi: "Kupayı KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat verecek."

Dünyada 2-2,5 milyar insan dün ekranlardan yine İstanbul’u izledi, kulaklarda istanbul çınladı. Bu büyük tanıtıma dün ayrıca KKTC de eklendi. Sınırları zorlayan Formula 1’de KKTC’de sırıları zorlamış oldu...

Bunların çoğu klasik değil, eski otomobil

AK Emeklilik Genel Müdürü Meral Ak Egemen, geçen akşam Sakıp Sabancı Müzesi’ndeki heykelin büyük ustası Rodin’in eserlerinden oluşan sergiyi birlikte gezmeye davet etti, gittik.

Meral Ak Egemen de motor sporları tutkunlarından... Egemen, geçen yıl "klasik otomobil" ekibiyle İstanbul Park’ta Formula 1 pilotlarına "halkı selamlama turu" yaptırdı.

Bu yıl aynı tur için farklı bir yöntem düşünüldüğünü öğrenince Meral Ak Egemen’e nedenini sordum: "Sanıyorum yeteri kadar klasik otomobil başvurusu olmadı bu sefer..."

Egemen,
emin olamadığı için sorumu davetliler arasındaki Klasik Otomobilciler Derneği yöneticilerine de aktardı.

Aldığım yanıt ilginçti: "Formula 1’in patronu Bernie Ecclestone, geçen yılki klasik otomobilleri beğenmedi, ’Bunların çoğu klasik değil, ancak eski otomobil sayılabilir’ dedi. Bu yüzden ’klasik otomobiller’e bu kez rol düşmedi."

Ecclestone
’un titizliğine bakın...
Yazarın Tüm Yazıları