Filozoflar kadınlar, espriler

YAN yana dizilmiş 5 kadın. Kiminin dişi kırılmış, kiminin bacağı. Ortak özellikleri gözlerindeki mor halkalar.

Üzerlerine güller yağarken “Tomp... Tıps... Tops... Tımp...” sesleri yükseliyor bedenlerinden.
Yine de gülümsüyorlar zoraki bir şekilde üstünde “8 Mart Hatırası” yazılı panonun önünde.
Çünkü patlayan komut şöyle: “Gülümseyin lan! Çekiyorum...”
* * *
Gözü dönmüş adam “Lan... Laaan!” diye bağırarak, sokak ortasında yakaladığı kadını bıçaklıyor.
Çevredeki erkekler “Öldürecek kadını... Polisi arayın lan!.. Abi yapma!..” diye bağırarak koşturuyor.
Sonra bakıyoruz yardıma koşan erkekler “Dön, dön...” diyerek umursamaz bir şekilde dağılıyorlar.
Oysa adam artık yere düşmüş kadını bıçaklamaya devam ediyor: “Boşanamazsın lan bendeeen!”
Dağılan erkeklerin cümleleri değişiveriyor: “Aile içiymiş... Kol kırılır yen içinde kalır...”
* * *
“İtilmiş” kılıklı adamla, “Kakılmış” kadın konuşuyor.
Kakılmış: Çalışmak istiyorum Rıza.
İtilmiş: Olmaz!
Kakılmış: Çalışıcam ben.
İtilmiş: Olmaz, ezerler seni!
Kakılmış: (Giderek incelen, yok olan bir sesle) Çalışıcam ben, çalışıcam...
İtilmiş: (Kadının boğazını “Hırrk!” efektiyle sıkarak): Lan olmaz diyorum, olmaaaz... Seni benden başka kimse ezemeeez!
* * *
İki kadın evde sohbet ortamında. Gazete okuyan “Aa bak, evlilik insan ömrünü uzatıyormuş” diyor.
Üzerine iki çocuk tırmanmış olan, yorgunluktan bitmiş diğer kadın perişan bir tonla karşılık veriyor:
“Olabilir... Yemek, bulaşık, ütü, çamaşırlar, çocuklar, hazırcı kocalar... En azından hayat hiç bitmeyecekmiş gibi hissettiriyor...”
* * *
İncecik bir kadın. Elindeki kalp desenli büyük beden iç çamaşırını gözyaşları içinde sallayarak soruyor adama:
“Bu don ne arıyo cebinde? Yazıklar olsun senin için yiyemediğim karbonhidratlara!”
Kanepeye yayılmış adam sakin: “Ağlama be! Sana aldım. Ne yap, et doldur onları. X-Larç seviyom; suç mu?!”
* * *
8 Mart Dünya Kadınlar Günü.
Bu sıraladığım espriler Leman’ın kadın yazar ve çizerler tarafından hazırlanan “Bayan Yanı” adlı özel sayısından.
Ramize Erer, Gülay Batur, Feyhan Güver, Raziye İçoğlu, İpek Özsüslü, Aslı Yazıcıoğlu, Betül Yılmaz, Duygu Sarı, Fatoş, Elif Nurşad, Andaç Gürsoy, Ceylan Usman, Gülsüm Kavuncu, Duygu Yavuz, Aslı E. Perker...
“Erkek Tarafı” başlıklı bölümde Leman’ın tanınmış erkeklerinin de destek verdiği “Bayan Yanı” kadınlar tarafından hazırlandı.
* * *
Duygu Sarı’nın “Dikkat Buyur!” başlıklı köşesindeki Filozoflar vs. Kadınlar başlıklı yazısı favorim oldu.
“Kant’ın hiç evlenmemiş olma sebebi yahut Sokrates’in karısından yaka silkme nedeni belki de karşılarına daha önce bilinçlerine ‘mavi ekran’ verdiren hazırcevap kadınların çıkmamış olmasındandır. Peki ya çıksaydı? Önden buyrun” diyor ve örnekliyor...
Aristippos: Haz, en yüce iyidir.
Kadın: İyi diyosun da, bu gece başım ağrıyor.
Nietzsche: Kadınlara mı gidiyorsun? Kırbacını unutma!
Kadın: Öyle acayip fantazilere gelemem ben.
Kierkegaard: Kadının erkekten daha duygusal olduğunu vücut yapısı bile gösteriyor.
Kadın: Ayyy, kilo mu almışım?
Marx: Kitaplarım onları yazarken içtiğim tütünün bile parasını karşılamadı.
Kadın: Sen yine öyle deme; çalış, Allah rızkını verir.
Sokrates: Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir.
Kadın: Bir şeyi de bil be sümsük adam!
Kant: İki şey var ki ruhumu hep yeni, hep artan bir hayranlık ve müthiş bir saygıyla dolduruyor. Üzerimdeki yıldızlı gökyüzü ve içimdeki ahlak yasası...
Kadın: İki şey var ki yaparsan yeminle seni doğduğuna pişman ederim adam. Salona saçılmış çoraplar ve hayatındaki başka bir kadın.
* * *
“Bayan Yanı”nı okuyun, 8 Mart kutlu olsun.
Yazarın Tüm Yazıları