Fatih Altaylı: Televizyona çıkan seçilir mi?

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Kimi belediye başkan adayları ve liderler o televizyon senin, bu televizyon benim dolaşıp halka meramlarını anlatıyor, birbirleriyle kıyasıya tartışıyorlar.

Kimileri ise tüm bu tartışmaların dışında kalıyor.

Hiçbir programa katılmıyor, hiçbir tartışmaya girmiyorlar.

Bunların hangisinin yaptığı doğru?

Bir aday nasıl davranmalı?

Bu soruların yanıtını bulmak güç.

Ama örnek vermek mümkün.

Amerika'da son kongre seçimlerinde yaşanmış çok canlı bir örnek var.

Olay yeri Kuzey Carolina.

Söz konusu seçimde Kuzey Carolina'dan tek bir senatör çıkacak.

Aday ise çok.

Kuzey Carolina'daki basın kuruluşları bir araya gelerek adayları tanıtmak üzere bir ortak kampanya yürütmeyi planlıyorlar..

Charlotte, Raleigh-Durham ve Chapelhill merkezli olarak yürütülen kampanyada, biri hariç bütün adaylar seçim dönemi boyunca yüzlerce televizyon tartışmasına çıkıyorlar.

Gazetelerin toplantı salonlarında yazarların önünde, hatta kimi zaman halka açık yerlerde tartışıyorlar.

Hepsi planlarını anlatıyor, rakiplerinin planlarının tutarsızlığını kanıtlamaya çalışıyorlar.

Bir aday, yalnızca tek bir aday bu tartışmaların hiçbirine katılmıyor..

80'ini aşan, yıpranmış, eski bir politikacı bu adam.

Ve pek de sevilmeyen biri.

Sonunda seçim günü gelip çatıyor ve sandıktan hiçbir televizyon programına katılmayan, hiçbir yerde rakipleriyle tartışmaya girmeyen, hiçbir projesini anlatmayan ve hiçbir projesi eleştirilmeyen o adam çıkıyor.

O adam kim mi?

Şu sıralarda Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanlığı görevini yürüten Jesse Helmes.

Galiba geçen seçimde de Erbakan aynı şeyi yapmıştı.

O seçimden birinci çıkan partiyi hatırlayan var mı?

İmzasız mektup alçaklıktır

Geçenlerde Hürriyet Gazetesi'nde bir ilan çıktı. Bir siyasi partiyi açıkça hedef alan bir ilan.

İsmi lazım değil, bir partiyi haklı veya haksız karalıyor.

Haklı veya haksız olması önemli değil.

Önemli olan bu ilanın altındaki imza.

İlanı kimin verdiği belli değil.

Çünkü imza ‘‘Yurttaş Girişimi’’.

Haydaaaa!

Hangi yurttaşın girişimi?

Benim bildiğim bir yurttaş girişimi var o da Karanlık Kampanyası'nda organizasyon yapan grup.

Onlar da ÖDP'ye yakın.

Soruşturdum, bu ilanı veren onlar değil.

ÖDP hiç değil. Zaten ÖDP'de para olsa kendisi için ilan verecek.

Peki kim bu yurttaş girişimi ve hangi yurttaşlar adına girişiyor.

Merak ettim.

Eğer namuslu bir yurttaşın girişimiyse, açar söyler.

Sakın yanlış anlamayın, isteyen istediği ilanı versin de, adını koyarak versin.

İmzasız mektup alçaklığına sığınmasın.

2 il mi, 37 il mi?

Televizyonda Devlet Bahçeli'yi izliyorum. Gazetecilerin sorularını yanıtlıyor.

Sedat (Ergin) soruyor:

‘‘Sayın Bahçeli pek çok ilde teşkilat yoklaması yaptınız. Ancak teşkilat yoklamasından çıkan sonuçlara uymadınız. Mesela Adana'da, mesela Kırıkkale'de.’’

Devlet Bahçeli atlıyor:

‘‘Sedat Bey dediğiniz gibi bu iki ilde çok az müdahalemiz oldu. Ama onun dışında teşkilat yoklamasının sonuçlarına uyduk. Hiç müdahale etmedik.’’

MHP lideri pek doğruları söylemiyor galiba.

Çünkü MHP kaynakları MHP Genel Merkezi'nin en az 37 ilde listeleri tamamen değiştirdiğini söylüyor.

Ayrıca da, teşkilat yoklaması yapılacağı adaylara yoklamadan birkaç saat önce haber verilirse, bu adil bir yoklama sayılır mı?

Rüştü'ye yapılan ayıp

Üç gün önce yere göğe konulamayan Rüştü bugün günah keçisi.

Emin olun, dün ne zaman adam oluruz köşesinde dokundurduğum için üzgünüm.

Bir sezonun hesabını, bir maç için Rüştü'ye yıkmak olacak şey değil. Genç Murat en az 10 pozisyonda golü engelledi.

Fenerbahçe'nin en iyisi kaleciyken, neden Rüştü bu kadar suçlanır?

Rüştü olsa Fenerbahçe yenilmez miydi?

Ya da hiç Rüştü ile yenilmedi mi? Hele eşiyle tartışma meselesi tam rezillik.

Kimse bir gazeteciye, ‘‘Kardeşim bugünkü yazın çok kötü. Karınla tartıştığın için mi kötü yazdın’’ diye soruyor mu da, gazeteciler Rüştü'ye böyle bir suçlama yöneltebiliyorlar.

Ayıp.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Başarısız yöneticiliğin hesabını, başarısız yöneticiler verdiği zaman.



Yazarın Tüm Yazıları