Ertuğrul Özkök: Yunan devi randevusuna neden gidemedi

Ertuğrul ÖZKÖK
Haberin Devamı

Yunanistan'ın en büyük dört işadamından biri olan Sokrates Kokkalis dün sessizce İstanbul'a gelip döndü.

Sokrates Kokkalis, Yunanistan'ın telekomünikasyon devi.

Yani, en büyük GSM şebekesinin sahibi.

Ayrıca Yunanistan'ın iki büyük futbol kulübünden biri olan Olimpiyakos'un da sahibi.

TEM'DE İZDİHAM

Geliş nedeni ise sadece bir panele katılmaktı.

Şu an dünyanın en büyük 10 bilişim fuarından biri olan Bilişim Fuarı'nda düzenlenen bir panele konuşmacı olarak katıldı.

Bu fırsattan istifade Türkiye'nin en büyük kuruluşlarından birinin sahibi ile de görüşecekti.

Ancak trafik yüzünden bu buluşma gerçekleşemedi.

Çünkü fuarın kapısından kendisini almaya gelecek olan araba TEM yolundaki aşırı izdiham yüzünden randevu yerine ulaşamadı.

Yunanistan'da bir başka randevusu olduğu için de, bu görüşmeyi yapmadan ayrılmak zorunda kaldı.

TEM'deki izdihamın ise sadece bir nedeni vardı.

Bilişim Fuarı...

Fuara ilgi o kadar büyüktü ki, yol bütün gün boyunca bloke kaldı.

Fuar yetkilileri üç gün boyunca 150 bin ziyaretçi bekliyorlardı.

Ama bu rakam, beklenenin çok üstüne çıktı.

Bu fuar, bilişim teknolojisinin geldiği noktayı göstermesi bakımından çok önemliydi.

Ama aynı zamanda Türkiye'nin bilişim teknolojisine ve sanayiine gösterdiği ilginin de göstergesiydi.

İZDİHAMIN YORUMU

Türkiye bu alanda inanılmaz bir hızla ilerliyor.

Buna ayak uyduramayan dev kuruluşlar bile her an tehdit altında.

Önümüzdeki ay, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında çok önemli bir görüşme süreci açılıyor.

Gümrük Birliği anlaşmasının ilk aşaması ‘‘malların serbest dolaşımıydı’’.

Şimdi ikinci aşamaya geçiliyor.

Bu da, ‘‘hizmetlerin serbestçe dolaşımı’’.

Bankacılık, turizm, telekomünikasyon, görsel işitsel araçlar, müteahhitlik hizmetleri gibi alanlarda, hizmetlerin serbestçe dolaşımı süreci açılacak.

Yani, yabancı bir banka Türkiye'de serbestçe şube açabilecek.

Müteahhitlik hizmeti yapabilecek.

Görsel işitsel alanda yatırım yapabilecek.

Bu konuda görüşmeler ocak ayında başlıyor.

Normal olarak haziran ayında bitmesi gerekiyor.

Ancak konunun uzmanları görüşmelerin aralık ayı sonuna kadar uzayabileceğini söylüyorlar.

Yani her halükárda 2001 yılından itibaren mallar gibi hizmetler de serbestçe dolaşabilecek.

Bunun anlamı çok açık.

Türkiye'de hizmet konusunda yarış başlıyor.

KOLAY KAPİTALİZM

Bugüne kadar devlet káğıdı alıp satarak para kazanan bankalar, bundan böyle bu kadar rahat olamayacaklar.

Bir yandan düşen faizler, bir yandan hizmette yabancı rekabet, rahata alışmış bankaların işini zorlaştıracak.

Ama şunu söyleyebiliriz.

Asıl kapitalist rekabet şimdi başlıyor.

Bunun sonucu ne olabilir?

Türkiye'de bazı bankalar el değiştirebilir.

Hiç ummadığımız büyük bankalar yabancı bazı bankalarla ‘‘merge’’ yani birleşme yoluna gidebilir.

Veya bazı bankalar yabancılar tarafından satın alınabilir.

Aynı şey turizm ve telekomünikasyon alanında da gerçekleşebilir.

Telekomünikasyon alanında Türkiye bugüne kadar yarı tekelci bir görüntü içindeydi.

2004 yılında bu alanda bütün düzenlemeler ortadan kalkacak.

Ama ondan önce de rekabetin demir kuralları bu alana girecek.

KORUYUCU KALKAN

Geçen hafta çıkan Sermaye Piyasası Kanunu, halka açılan şirketlerdeki azınlık haklarını koruyucu düzenlemeler getirdi.

Bu düzenleme, azınlık haklarına tam güvence getirmese bile, eskisine göre önemli adımlar atıldı.

Bir anlamda Soros'un itirazlarının haklı olduğu ortaya çıktı.

Türkiye uzun süre kapitalizmde yerel şirketleri koruyucu bir iklim yarattı.

Ama artık bu koruyucu kalkan ortadan kalkıyor.

Başarılı şirketler şimdi belli olacak.

Bu süreç, bugüne kadar dev gibi görünen kuruluşların bağışıklık sistemlerinin aslında ne kadar zayıf olduğunu ispat edebilir.

Yazarın Tüm Yazıları