Ertuğrul Özkök: Kombassan reklamındaki çekik gözlü

Ertuğrul ÖZKÖK

Türkiye'nin kendine ‘‘İslami’’ adını takan siyasi ve ekonomik kesiminde sessiz bir ihtilal yaşanıyor. Bunun en sembolik örneği Kombassan'ın son günlerde gazetelere verdiği reklamlarda gözleniyor.

Reklamda tertemiz yüzlü bir Uzakdoğulu, neden Kombassan'da çalıştığını anlatıyor.

MÜSİAD'DA MAKYAJ

Verilen imaj, Kombassan'ın tam anlamıyla Batılı bir kuruluş olduğu.

Bu kanattaki gelişmelerin özeti ise MÜSİAD'da yaşanıyor.

MÜSİAD'ın açık adı Müstakil İşadamları Derneği'dir.

Ama çoğu insan onu Müslüman İşadamları Derneği olarak bilir.

Derneğin eski yöneticileri de bunun böyle bilinmesinden dolayı pek mutsuz görünmüyorlardı.

Bu dernek TÜSİAD'a rakip olarak kurulmuştu.

Ancak 28 Şubat öncesinde derneğin aşırı derecede siyasallaşması, üyelerinin de aleyhine oldu.

MÜSİAD şimdi kendisine yeniden çekidüzen verme hazırlığı içinde.

İlk adımda kendi içlerinde İslami kılıf altında para toplayan ŞARLATAN şirketleri ayıklayacaklar.

Başkanı Ali Bayramoğlu, önümüzdeki günlerde Ankara'da Hazine çevreleriyle görüşmeler yapacak.

Ayrıca üyesi olan ciddi şirketler de bu görüntüden kurtulmak için çalışmalara başladılar.

Dün Ali Bayramoğlu ile biraz sohbet ettim.

Dışardaki Türkler'in tasarrufları konusunda inanılmaz bir tahminde bulundu.

50 MİLY.AR MARK

‘‘50 ile 100 milyar mark arasında bir tasarrufları var. Ancak insanlar bu parayı nasıl kullanacakları konusunda pek bilgi sahibi değiller. Bu boşlukta İslami referansı kullanan bazı kişi ve kuruluşlar insanları istismar ediyor’’ diyor.

Tabii bu istismar ister istemez MÜSİAD'ın imajını da olumsuz etkiliyor.

Ama bunun asıl acısını çekenler doğru düzgün çalışan kuruluşlar oluyor.

Mesela Ülker...

Türkiye'nin en başarılı şirketlerinden biri.

Müthiş bir ticari ve sınai performansı var.

Dünyanın dev gıda şirketleriyle inanılmaz bir rekabet içinde ve sadece Türkiye'de değil, dünyanın birçok ülkesinde onlarla yarışıyor.

Ürün yenileme ve marka yaratma konusunda fevkalade başarılı.

Ama bu şirket üç yıldan beri enerjisinin önemlice bir bölümünü, kendine rağmen oluşmuş bir imajı düzeltmek için harcıyor.

Üzerine ‘‘İslami sermaye’’ yaftası yapıştırılmış.

Bu kadar başarılı bir şirket ödüllendirileceğine, neredeyse cezalandırılıyor.

Bunun gibi başarılı birçok başka şirket de aynı durumda. Kombassan, Beğendik, Yimpaş ve başka şirketler, 28 Şubat öncesinde bu kesimde oluşan aşırı siyasallaşmanın acısını çekiyor.

Türkiye artık bu yıpratıcı ekonomik kamplaşmadan çıkmalı.

O nedenle MÜSİAD'ın başlattığı bu açılım olumlu sonuçlar verecektir.

TAKIYYE Mİ

Tabii burada da o aynı manasız soruya geliyoruz.

‘‘Acaba takıyye mi yapıyorlar?’’

Bayramoğlu, ‘‘İsteyen takıyye desin, isteyen istediğini söylesin. Önemli olan netice almaktır. Biz bu çatışmayı önleyebilirsek ve doğru yolu gösterebilirsek dışardaki bu paranın her yıl en az 5 milyar markını Türkiye'ye getirebiliriz’’ diyor.

Fazilet Partisi içindeki gelişmeler de olumlu sonuçlar verebilir. Bu kesimde Erbakan'ın siyasi intikam duygularını törpüleyebilecek, kontrol altına alabilecek bir gelişme sağlanabilirse, Türkiye büyük bir dönemeci dönecektir.

Bağnazlık özrü bulunmayan bir gözlemci, ilerde, şöyle beş on yıl sonra geriye baktığı zaman, şunu çok daha net görebilecektir.

28 Şubat bu ülkede yükselen bir siyasi şımarıklığı sona erdirmiş ve dini, bezirgán siyasetçilerin elinden alarak yeniden halkın samimi inanç coğrafyasına sokmuştur.

Bugün deli dana gibi insanların üzerine saldıran bağnaz kafaların paniği de işte bundan dolayıdır.

PANİK

Çünkü din üzerinden yapılan pespaye siyaset tüccarlığı dönemi kapanmaktadır.

Bu da, bu ticaretin erbabını paniğe sevk etmektedir. Çünkü din istismarı ve kavgadan başka topluma sunacakları hiçbir siyasi felsefeleri ve programları yoktur.

Ülke iklimi yumuşarsa müflis tüccara dönüşeceklerdir. Kavgaları bu yüzdendir.