Emin Çölaşan: Açıkla bakalım!

Emin ÇÖLAŞAN

ÇANTAYLA 1 milyon dolar alan gazeteci olayını yazdığım günlerdi. Gazetecinin ismini açıklamıyordum. Bir dinci gazete sürekli olarak üzerime geliyordu:

‘‘Ya açıkla, ya sus.’’

Bu dinci gazetenin Fehmi Koru isimli bir yazarı var. Kritik konuları gazetesinde takma isimle yazar. Taha Kıvanç adıyla önceki gün ve dün yazdığı yazılarda hem bizim ‘‘1 milyon dolarlık’’ gazeteciyle, hem de başkalarıyla ilgili bazı iddiaları gündeme getirdi. Önceki günkü yazısında Mete Has'la biraz gırgır geçtikten sonra şöyle diyordu:

‘‘Rauf Tamer'in Egebank'la ilişkisi olmadığını söylemiyorum. Tersine, Sabah yazarının Egebank ile bence yanlış bir kredi ilişkisi içinde olduğunun fena halde farkındayım.

Şimdi vereceğim bilgiler Rauf Tamer'de bile olmayabilir.

Bendeki bilgi şu: Egebank, Murat Demirel'in özel talimatıyla 23 Temmuz 1998 tarihinde Rauf Tamer'e kredi açtı. 320 bin dolarlık kredinin faizi sadece yüzde 1.5 idi. Zekeriyaköy'de almayı düşündüğü bir villayla ilgili idi kredi. İşin garibi, 48 ay vadeli krediyi Rauf Tamer, açılmasından sadece 3 ay sonra, 5 Kasım 1998 tarihinde kapattı. 4 Ağustos 1998 tarihinde 75 bin dolar ödedi. Ertesi gün de 9 bin dolar, nakit olarak. Geri kalanı, yine Egebank'tan açılan 254.700 dolarlık yeni bir krediyle ödendi.

İşlemlerde bir tuhaflık görülüyor. En başta, 75 bin dolarla ilgili dekontta para dökümü yok! Bir önceki işlem, Murat Demirel'in kurdurduklarından biri olduğu anlaşılan Namer Kauçuk'la ilgili. Firmanın nakit hesaplarından biri 250 bin, diğeri 45 bin dolarlık para çekildiği görülüyor. Durum biraz karışık yani.

Şu bilgiye ne dersiniz? 5 Şubat 1999 tarihinde Murat Demirel'in sekreteri Yasemin Göktürk'ün talimatıyla ‘‘özel limitli’’ kredi kartı açılması istenen dokuz kişi arasında Rauf Tamer de bulunuyor. Ancak aynı talimatla ‘‘özel limitli’’ kredi verilenler arasında o dönemin en önemli devletlusunun ağabeyi ve yeğeni ile bir ANAP'lı bakan ve bir başka ünlü gazeteci de var...’’

Düzmece isimle yazan Fehmi'ye göre, Rauf Tamer'in, Murat Demirel'le başka parasal ilişkileri de varmış.

Evet, bu bilgileri Suriye'de görev yaptığı yıllardan kalma alışkanlıkla ‘‘derin devletten’’ elde ettiği kuşkusuz olan Fehmi Koru'ya şimdi ben soruyorum:

‘‘Bu yazdığın isimleri açıklayabilir misin? Egebank'ın kıyaklarından yararlanan isimler kimler? Sözünü ettiğin ANAP'lı bakan kim, diğer ünlü gazeteci kim?..’’

Gazetesi beni Rauf Tamer'in ismini açıklamaya davet ediyordu. Sorma sırası şimdi bende! Bu kadar kesin konuştuğuna göre, mutlaka elinde belgeler var.

Yazısının başlığı ‘‘Noktayı Henüz Koymadık’’ idi.

Haydi, bekliyoruz! Koy bakalım noktayı!

* * *

Aynı Fehmi Koru, dünkü yazısını da düzmece isimle yazmış. Ankara'da Sheraton Oteli'nde bir davete katılmış. Burada savunma sanayii ile ilgili ‘‘çok ünlü’’ bir işadamı, kendisine ‘‘çok ünlü’’ bir gazeteciyle ilgili bazı şeyler söylemiş. Bakınız yazısında ne diyor:

‘‘Çok ünlü bir gazetecinin, ürünlerini mercek altına aldığını öğrenmişler ve sevinmişlerdi. Ancak dedi işadamı, bir aracıyla gönderilen haber bizi yıktı. Ünlü gazeteci aleyhimize yayın yapmaya karar vermiş. Kendisine bayağı yüklü bir ödeme yapmadığımız takdirde bizi perişan edecekmiş.

Yemeğin kursağımda kaldığını tahmin edersiniz. Duyduğumuz tam bir şantaj gazeteciliği örneği idi.

Ancak işadamının adını verdiği meslektaş öylesine dağları bile korkutan üne sahipti ki, kulaklarıma inanamadım...

O günden beri kulaklarım, aynı meslektaş hakkında duyduğum benzer haberlerle çınlayıp duruyor.’’

Bu yazısının başlığı da ‘‘Dudak Uçuklatan İsim’’.

Haydi buyur, eğer iftira ve çamur atmıyorsan, palavra sıkmıyorsan, açıkla bakalım hem sana bilgi veren işadamının, hem de şantajcı gazetecinin isimlerini!..

Ve dudaklarımız hep birlikte uçuklasın.

* * *

Ama Fehmi Koru bu yazdıklarının hiçbirini açıklayamaz. İşte bunların çifte standart uygulaması böyle devreye girer.

Kendi işlerine gelince, yani sizin 1 milyon dolarlık gazeteci konusunda yalan, yanlış veya abırtılı yazdığınızı zannedince ‘‘İsmini açıkla’’ diye feryat etmeye başlarlar.

Aslında amaçları o ismin açıklanması değil, akıllarınca sizi zor duruma düşürmektir.

Şimdi sıra onlarda.

Düzmece isimle yazdığı bu yazılarda hem Rauf Tamer, hem de başkalarıyla ilgili çok ciddi iddialar var.

Murat Demirel'den kredi ayrıcalığı sağlayan ANAP'lı bakan ve diğer ünlü gazeteci, işadamına şantaj yapan ünlü gazeteci, şantaja uğrayan büyük işadamı...

Haydi canım, bu isimleri yarınki yazında açıkla ki, biz de üzerlerine gidelim!

Sakın korkma, geri adım atma, tükürdüğünü yalama!