Egeliler kin ve nefret tutmaz

BELEDİYE ‘İÇİNDE PAPAZ OLAN OYUN İSTEMİYORUZ’ DİYE BİZİ GERİ ÇEVİRDİ

İzmir Ekonomi Üniversitesi Kadın Araştırmaları Merkezi’nin (EKOKAM) konuğu olan Asuman Dabak, rollerinde daha çok toplumda varolma mücadelesi veren kadınları canlandırıyor. Kadınların yaşadığı sıkıntıların ülkemizin gerçeği olduğunu söyleyen Dabak, bu nedenle başta onlar olmak üzere engelliler, yaşlılar gibi dezavantajlılara yardım için elinden geleni yaptığını anlatıyor. Akhisar’da doğan ve Egeli olmasının kişiliği ve kariyerini olumlu etkilediğini belirten Dabak İzmirlilerle, yurtdışında önemli başarılar kazanan 6 kadının hikayesi üzerine kurgulanmış Kurtuluş Son Durak filminin özel gösteriminde buluştu.

HAYATA BAKIŞINIZI YUMUŞATIYOR

- Siz de Egelisiniz değil mi?
- Evet, Akhisar Manisa doğumluyum, uzun yıllar İzmir’de yaşadım. Karşıyaka Girne Caddesi ve Alaybey yalıda oturdum 8-9 yıl. İzmir benim için İstanbul’dan sonra yaşamayı düşüneceğim yegane şehirdir.
- Egeli olmanızın kişiliğinizde ya da kariyerinize nasıl yansıdığını düşünüyorsunuz?
- Sevgiyle büyüdüğüm, insan sevgisini aşılayan bir anne-babadan yetiştiğim için farklı yansımaları olmuştur. Dünyaya bakış açınız, hümanist barışçıl yaklaşımınız çok önemli. Nefret ve kinleri içinizde tutmamanız, biriktirmeden geri dönüşüm kutusuna atmanız da hayata bakışınızı yumuşatıyor.

BELEDİYE ‘PAPAZ OLAN OYUN İSTEMİYORUZ’ DEDİ

- Günümüzde tiyatrolar arka planda kalıyor maalesef. Buna rağmen siz bir tiyatro kurdunuz değil mi?
- Birilerinin bunları yapması, orluklarla başetmesi gerekir diye düşünüyorum. Şartlar çok zor tabii. Biz ilk tiyatroyu kurduğumuzda Kültür Bakanlığı yeni tiyatroyuz diye bize destek olup ödenek çıkarmamıştı. Yani biz aslında Müslüman mahallesinde salyangoz satıyoruz. İnsanlar futbol maçlarına kombine biletler alıyor da 30-35 lira tiyatro biletlerine pahalı diyor.

- İnsanlarımızın tiyatroya yaklaşımını nasıl buluyorsunuz?
- Tiyatro bir kültür meselesi. Aileden ve çevreden gelmeli. Sonradan olması çok zor bence. Öyle güzel tiyatrolar, gösteriler yapılıyor, o kadar yetenekli oyuncu ve yönetmenler var ki hayran kalınır. Ama eğer seyirci olmazsa kime oynayacaksınız? Bir de anlayış meselesi var. Papaz Kaçtı adlı komedi oyunumuzla 2006’da Manisa Belediyesi’ne başvurmuştuk oynamak için. Fakat bize, ‘içinde papaz olan oyun oynatmak istemiyoruz’ demişti. Yani tiyatro hakkında ne kadar kısıtlı bilgi olduğunun en önemli göstergesi bu.

KAFALAR YENİLENMEZSE ÜLKEMİZ DAHA ÇOK ACI ÇEKER

- Kadınlar üzerine olan ‘Kurtuluş Son Durak’ filminin gördüğü ilgiden memnun musunuz?
- 6 kadının hikayesi anlatılıyor. Dayanışmaları var filmde. Tam bir kara mizah, yani ağlanacak halimize gülüyoruz. Kurtuluş Son Durak’ın bir kadın filmi olarak derdini çok güzel anlattığını ve kadın filmleri arasında bir fenomen olduğunu düşünüyorum. Çok güzel geri dönüşler aldık filmle ilgili. Birçok ödül aldık ama en son Meksika ve Miami’de ödüller aldık. Bunlar yaptığımız işin evrensel anlamda da onaylandığını gösteriyor. İçinde bulunmasaydım da bu filmi defalarca seyrederdim.

- Kadınlarla ilgili rolleriniz genelde varolma mücadelesi verenler üzerine. Pis Yedili dizisinde de çocuğuyla yaşam mücadelesi veren halkın alt kesiminden bir kadını canlandırıyorsunuz.
- Aslında herşey dönüp dolaşıp eğitim ve görgüye geliyor. Kadınları anlayan, değer veren, insan olduğu için seven erkekler çok az. maalesef benim Pis Yedili’de ya da diğer filmlerde canlandırdığım bu tip kadın modeli ülkemizde milyonlarca mevcut. Bugün şiddet gören, dayak yiyen bir kadın karakola gittiğinde ‘o senin kocandır, döver de sever de’ denilerek evine geri gönderilirse kadına şiddet bitmez. Hükümet sistemimizde değiştirilmesi gereken çok şey var. Kafalarımızın da mutlaka yeniden düzenlenmeli yoksa maalesef ülkemizin daha çekecek acıları var.

HAYATTA NE DÜŞÜNÜYORSANIZ ONU YAŞIYORSUNUZ

- Kadın sanatçı olmak zor mu peki?
- İster istemez toplum size bir misyon yüklüyor. Ben bundan hiç rahatsızlık duymadım. Birilerinin de söyleyeceği bir şeyler olmalı. Her zaman suyun akarına gitmek, hep aynı dolmuşa binmek gerekmiyor. Sanatçıysanız zaten istemeseniz de halktan ayrılıyorsunuz, sizin söyledikleriniz daha önemli hale geliyor. O anlamda ben zorluğunu yaşamıyorum. Tam tersi üzerime düşen neyse, engelliler için, çocuklar ya da yaşlılar için elimden geleni yapıyorum.

- Yeni projeleriniz neler?
- Yeni bir sinema filmi projemiz var ama henüz netleşmedi. İyi bir reklam filmimiz de olacak. Ayrıca yazın yeni bir dizi çalışması yapılacak.

- Hayatınız sanatla dolu geçiyor yani...
- Evet, bundan da çok memnunum. Hayat öyle herkesin dediği gibi çok zor değil. Onu zorlaştıran biziz. Ne düşünüyorsanız onu yaşıyorsunuz, ne istiyorsanız o geliyor önünüze...