Ege Cansen:Bırakınız batsınlar

Ege CANSEN
Haberin Devamı

GEÇEN hafta içinde Amerikan Merkez Bankası Başkanı Greenspan'in bir demeci gazetelerde yer aldı. Özet olarak Greenspan, genelde şirket, özelde banka kurtarılmasına karşı çıkıyor ve ‘‘bırakınız batsınlar’’ tavsiyesinde bulunuyordu. Pek tabii bu tavsiyesinin gerekçesi, bir ülkenin makro ekonomik hedeflere ulaşması için, kurtarma operasyonlarının yarar sağlamadığı, aksine zarar verdiği idi. Sırası gelmişken makro ekonomik hedeflerin a) milli gelirin artması, b) işsizliğin azalması, c) enflasyonun olmaması, d) döviz dengesinin sağlanması ve e) gelir dağılımının adaletli olmasından ibaret olduğunu hatırlamakta fayda var.

Ne tuhaftır ki, kurtarma operasyonlarının gerekçeleri de aynen bunlardır. Bir banka veya şirket kurtarılırken veya zarardaki KİT'lerin özelleştirmesine karşı çıkılırken; başta işsizliğin artmaması, üretimin düşmemesi, ihracatın aksamaması, devletin vergi gelirlerinin azalmaması gibi amaçlara hizmet edildiği söylenir. Acaba bunlardan hangisi doğrudur? Cevaba geçmeden hemen belirtelim, Greenspan'in kastettiği ve karşı çıktığı kurtarma operasyonları ‘‘devlet kesesinden’’ yapılanlardır. Yoksa zor duruma düşmüş bir şirketin, bir yandan yeniden yapılandırılıp, diğer yandan vergi dairesi dahil alacaklılarıyla anlaşarak ‘‘resmi veya gayri resmi konkordato’’ yoluyla bataktan çıkmasına kimsenin karşı çıkacağını sanmıyorum. Ama şurasını biliyoruz ki, özellikle banka kurtarma ameliyatlarında, ‘‘kamuya, parasal yük tahmil etmeden’’ işin içinden çıkmak mümkün değildir.

* * *

Kırk yıllık meslek hayatımın, özellikle son yirmi yılında, işletme ekonomisi hocalığı ve yazarlık dışında çoğunlukla, zor duruma düşmüş şirketlerin rehabilite edilmesi (meşru yollardan kár eder hale getirilmesi) işleriyle uğraştım. Şirket kurtarma konusuna çok emek vermiş ve çok kafa eskitmiş bir kişi olarak, ben de çoğu zaman Greenspan gibi düşünmüş ve ‘‘bırakınız batsınlar’’ demişimdir. Bu kadar deneyimden sonra benim de geldiğim nokta budur. Şirketlerin ve hatta bankaların batması, iş álemi denilen ormanın, ölü kütüklerden temizlenmesidir. Bu, a) piyasaların sağlıklı işlemesi, b) faizlerin doğru seviyelerde oluşması ve c) ekonomide verimliliğin artması için şarttır.

* * *

Enflasyonunu, yıllık yüzde 2500'ler seviyesinden, son beş yılda yüzde 5-8 düzeyine gerileten Brezilya'da faiz marjları daraldığı için, bankacılık sektörü müthiş bir bunalıma girmiş. Bunun üzerine Brezilya devleti, 15 milyar dolar para şırınga ederek sektörü kurtarmış. ‘‘Enflasyon düşmesi sonrası Brezilya'da bankacılık’’ konulu konferansında bunu bize anlatan A. T. Kearney uzmanlarından Bruno Laskowsky'ye ‘‘Devlet bu kadar çok parayı niye verdi?’’ diye sordum. ‘‘Eğer 15 milyar doları gözden çıkarmasaydı, bu iş Brezilya'ya 100 milyar dolara patlardı’’ dedi. Üstelik bu kararı alan kişi de Brezilya'da enflasyonu düşüren eski Merkez Bankası Başkanı, şimdiki Başbakan F.H. Cardoso. Demek ki, ‘‘bırakınız batsınlar’’ denemeyecek durumlar da olabiliyor.

Son Söz: İflasta, halas vardır.

Yazarın Tüm Yazıları