Efe’yi kaçırdılar, sahibi Mirgün Cabas fidye ödeyip kurtardı

Efe, NTV’deki 24 Saat haber programının iki sunucusundan biri olan Mirgün Cabas’ın Beagle cinsi köpeği.

Fotoğrafa bakmadan neye benzediğini anlamak isterseniz Johnny Depp’in, Karayip Korsanları filmindeki gözlerinin çevresine simsiyah sürmeler çekilmiş halini gözünüzün önüne getirin. 3 yaşındaki Efe pek bakımlı, sabah akşam taranıyor, felaket yemek seçiyor, sağlığı söz konusuysa çok nazlı ve sahibi her ne kadar aksini iddia etse de hiçbir komutu taktığı yok. Zaten biraz ‘cool’ bir köpek, öyle canının istemediğine yüz vermiyor.

Şaka bir yana, sahibinin hayatına girdiği günden beri onun diğer hayvanlara, hatta insanlara bakışını değiştirmiş. O kadar da etkili... Mirgün Cabas’ın ona olan sevgisi sonu tatlıya bağlanan ilginç bir olayla sınanmış vaziyette. Anlatıyor: ‘Seyahate gittiğimiz bir sefer Efe’yi bir arkadaşımıza bıraktık. Bir gün telefonum çaldı ve bir çocuk ‘Abi köpeğinizi düşürmüşsünüz, biz bulduk’ dedi. Sonra anladık ki, Çingeneler çalmış. Kenar mahallelerin birinde, fidye ödeyerek geri aldım. İki sene öncenin parasıyla 5 milyon lira ödedim...’

Efe nasıl geldi size?

- Bir köpeğim olmasını çok istiyordum ama bir türlü ona bakacak fiziksel koşulları oluşturamamıştım. Kız arkadaşımın da köpek fobisi vardı. Zaman içinde o korkuyu aşma niyeti gösterince, ben de bir gün gözümü kararttım ve Efe’yi sipariş ettim.

Nereden sipariş ettiniz?

- Beagle çok bulunan bir cins değil. Ben ille de onu istiyordum. Bir arkadaşımın veterineri yardımıyla iki aylıkken Slovenya’dan geldi.

Nasıl koşullarda geldiğini biliyor musunuz? Genelde çok kötü şartlarda, bagajda, kutu içinde vs olabiliyor... Travmatik ve sağlığı bozuk hayvanlar olabiliyorlar büyüyünce.

- Galiba Efe de öyle bir yolculuk deneyimi geçirmiş çünkü çok ürkek bir köpek. Bir başka travma da geldiğinin ikinci gününde çok hastalanması oldu.

Gençlik hastalığına mı yakalandı?

- Hayır, sindirim sistemiyle ilgili bir şeydi. Hiçbir şey yemiyordu, haftalarca onu yaşatmak için canımızı dişimize taktık. Önceleri evdeydi, sonra baktık olmuyor, bir süre klinikte kaldı. Çok inatçı bir köpek; veterinerde resmen açlık grevi yapıyordu. Hepimizden nefret eder hale gelmişti, birimiz ilaç yutturuyor, birimiz iğne yapıyordu. Sonunda veterinerimiz Ali Ülker evine götürdü. Ve mucizevi bir şekilde eşinin elinden yemek yemeye başladı bir iki gün sonra. Ali’nin eşinin elinde canlandı resmen.

Hastalık kalıcı hasar verdi mi?

- Fiziksel olarak büyük bir problemi yok aslında. Biraz narin yapılı ve çabuk üşütüyor. Onun dışında çok inatçı, biraz şımarık, yemek yemiyor, çok seçiyor. Mesela asla kuru mama yemiyor.

Bayılana kadar aç bıraksanız bile yemiyor mu kuru mama?

-İki günde en fazla bir avuç yiyor. Onun yerine ekmeği tercih ediyor. Ben de kandırarak yediriyorum kuru mamayı. Mesela bu sabah yarım dolmanın içini mamasına karıştırdım. Halbuki köpek dediğiniz her şeyi yer değil mi? Kedi huylu bir şey bu...

Beagle’lar esasında avcı köpeği değil mi?

-Evet. İngiltere’de tilki, tavşan avında çok kullanılıyor. 400-500 yıllık geçmişi olan bir cins bu. Efe de çok iyi yürüyor, çok spor yapıyor. Bayağı kaslı bir hayvan. Bahçede kedileri kovalıyor ama yakalamıyor. Çünkü sokak kedileri ondan daha çevik ve daha cazgır.

Birlikte neler yapıyorsunuz?

- Haftada bir iki kere, yağmur çamur da olsa Belgrad Ormanı’na gidiyoruz. Orada çok mutlu oluyor. Saatlerce dolaşıyoruz, sopa at-getir oynuyoruz, bazen kayboluyoruz. Ev-iş saatleri ayarlanamayınca köpekli hayat iki taraf için de eziyet.

Evde ilişkiniz nasıl? Yatakta mı yatıyor, kucakta mı oturuyor?

- Evdeki bir kişiyle çok özel bir ilişki kuruyor köpekler. Efe de öyle. Baba-oğul gibi bir ilişkimiz var, daha çok korktuğu kişi benim. Kız arkadaşım başlarda bayağı bozuluyordu beni daha çok seviyor diye. Evde her yere giriyor, sadece yatakta yatmasına izin vermiyoruz. Genelde minderinde yatıyor. Kedi gibi olduğu için canı istediği zaman sokuluyor.

En sevdikleri neler?

- Çok iyi top oynuyor. Günün hangi saati olduğu ve süresi fark etmiyor. Gece işten döndükten ve onu gezdirdikten sonra bir posta da bahçede top atma-getirme oynuyoruz. Denize girmeyi de seviyor.

Sıkılıyor musunuz? Bu oyun seansları fark ettirmeden sahibine de terapi olur.

- Hakikaten öyle. O yorulurken ben kafamı dinlendiriyorum.

Zeytin (Mirgün Cabas’ın birlikte program yaptığı Banu Güven’in köpeği) ve Efe nasıl geçiniyorlar? Sizin iş ortaklığınız onlarda da var mı?

- Öyle iyi anlaşıyorlar ki artık birlikte yalnız kalamıyorlar. Çünkü birlikteyken çete gibi hareket ediyorlar. Ne yediklerini sayayım isterseniz: Mum, CD, printer, kanepe, telefon ve kablosu, sepet... Kız arkadaşım ve Banu onları seslendiriyor: ‘Şu CD’yi yesem mi acaba?’ ‘Yok kızım, annem kızıyor!’ ‘Yaa, noolur biraz ucundan yesek!’ ‘Bence şu sepeti yiyelim’ şeklinde muhabbetler çıkıyor ortaya.

Komutlarla arası nasıl?

- Cahil değil ama komutlara sadece canı isteyince yanıt veriyor. Her şeyi biliyor, hiçbirini sevmiyor. Ben de çok zorlamıyorum. Sürprizli ve başına buyruk olmasını seviyorum. Kendini insan zannediyor, ‘Neden ben sizle sofrada oturmuyorum’ havalarında.

İsmi nasıl Efe oldu?

- İlk geldiğinde bir akşam Sertab (Erener) ve Demir (Demirkan) bize geldiler. Onların Golden Retriever cinsi bir köpekleri var. Bizimki ufacık boyuyla ona efelik tasladı bütün gece. Demir de ‘Adı Efe olsun bari’ dedi.

Evrim SÜMER / esumer@hurriyet.com.tr

Kedi ve köpekler için yerli mama

Türkiye’nin ilk kedi ve köpek maması fabrikası Lesa’nın kedi ve köpekler için ürettiği mamalar Goody markasıyla satılmaya başladı. Goody’nin köpekler için 4 ve kediler için 5 çeşit ürünü var. Mamalar tamamen doğal içerikle hazırlanıyor ve suni katkı maddeleri içermiyor. Yavrular ve büyükler için farklı çeşitleri olan mamalarda hayvanların ihtiyaç duyduğu vitaminler ve mineraller var ve hepsi sindirim sistemi için dengeli lif oranına sahip. Evde hazırlanan mamalar ekonomik olmakla beraber, çoğu zaman hayvanların ihtiyaçlarını karşılamıyor ve zaman içinde ağız sağlığından kalbine, cildinden böbreklerine kadar tahribat yapabiliyor.

SİZ PAKO’YA SORUN PAKO DA UZMANA

Veteriner Hekim Talat GÜLBAY

Kuşlarda gut hastalığı

Gut hastalığı insanlarda olduğu gibi kuşlarda ve sürüngenlerde sık karşılaşılan hastalıklardan birisidir ve en çok muhabbet kuşlarında görülür. Gıdayla alınan proteinin vücutta kullanılması sonucunda ürik asit oluşur, bu ürik asit böbrekler vasıtasıyla kandan alınır ve idrarla birlikte vücuttan atılır. Kandaki ürik asit düzeyi böbreğin uzaklaştıramayacağı kadar yükselirse gut hastalığı oluşabilir.

Bu problem kalıtsal olabileceği gibi başka organlardaki kronik hastalıklar sonucunda da görülebilir. Gut hastalığı olan kuşlarda eklemlerde şişme ve büyüme görülebilir. Eklem ağrısına bağlı olarak kuşun sürekli olarak bir ayağını dinlendirerek diğerinin üzerinde tek ayak durduğu gözlenebilir. Kanatlara da sirayet eden durumlarda kuş uçamayabilir ve genelde kafesin dibinde durur. Diğer organlarda ürik asit kristalleşmeleri varsa iştah azalması, halsizlik, kilo kaybı ve dışkı anormallikleri görülebilir. Bazı durumlarda da kuş birdenbire hayatını kaybedebilir.

Tedavide öncelikle beslenmeye bağlı bozuklukların ortadan kaldırılması gerekir ve protein oranı düşük bir beslenme uygulanır. Su tüketimi ve su kaybı ile ilgili problemler düzeltilir. Gerekirse eklemlerde biriken ürik asit kristalleri cerrahi yöntemle de uzaklaştırılabilir.
Yazarın Tüm Yazıları