Dünya Kupası ve Türk futbolunun kısırdöngüsü

Tufan TÜRENÇ
Haberin Devamı

Dünya Kupası maçlarını izlerken Türkiye'nin bu futbol zirvesine katılamamasını insan içine sindiremiyor.

Futbolu bu kadar seven, gücünün üstünde para harcayan bir ülkenin bu eşsiz şölen masasına oturamaması, acı bir gerçektir.

İlgi var, sevgi var, altyapı var, para var. Peki helva niye bir türlü karılamıyor?

İşi ciddiye almıyoruz, bu bir. İşin içine alicengiz oyunları karıştırıyoruz, bu iki. Öz kaynaklar yerine transfer kolaycılığına kaçıyoruz, bu üç.

Onun için de dünya kupalarında tribünde seyirci olarak kalıyoruz.

Geçenlerde bizim Esat Yılmaer'in bir haberi, acı gerçeği bütün açıklığıyla ortaya koyuyordu.

Esat, Chicago Bull'un efsane adamı Michael Jordan'la yaptığı sohbeti aktarıyordu haberinde.

Jordan, Türk basketbolu ile ilgili haberleri, Türkiye'ye transfer eden yabancıları, ödenen ücretleri Esat'tan öğrenince ağzı açık kalıyor.

‘‘Çok yanlış yapıyorsunuz’’ diyor ünlü basketçi ve şöyle sürdürüyor konuşmasını:

‘‘Dışarıdan oyuncu alarak, büyük paralar vererek hiçbir yere varamazsınız.’’

Ne kadar açık değil mi?

Jordan, büyük paralar ödeyerek yabancı oyuncuları transfer etmekle basketbolumuzun ilerleyemeyeceğini vurguluyor.

Sonra da yapılması gerekeni şöyle özetliyor:

‘‘Kendi ürününüzü kendiniz yetiştirmelisiniz.’’

Yani yabancı oyuncu ve yabancı yetiştirici çare değil.

Kendi özkaynaklarımızla yola devam etmemiz gerekir.

* * *

Gelelim yine futbola...

Dünya Kupası'nda yokuz. Jordan'ın dediği yolu bir an önce tutmazsak, daha uzun yıllar bu kupalarda olamayız.

Televizyonun karşısına oturur, Afrika'nın kabile takımlarının bile nasıl tıkır tıkır futbol oynadığını ağzımızın suyu aka aka seyrederiz.

Bir an önce, bastır parayı al yıldız futbolcuyu, al ünlü antrenörü kolaycılığını bırakıp, zor olana dönmeliyiz.

Neden Fenerbahçe bir Fatih Terim çıkarmak için kafa yormuyor da, gidip Avrupa'da antrenör bulmak için parasıyla rezil oluyor?

Bu kadar antrenör içinde takımına Türkiye'nin en iyi futbolunu Fatih Terim oynatmıyor mu?

Takımını şampiyon yapan o değil mi?

Altyapıdan Galatasaray'a en az on sene hizmet edecek pırıl pırıl genç futbolcuları çıkarıp Türk futboluna o kazandırmadı mı?

Galatasaray'a kazanmak için inanılmaz hırsı aşılamayı başaran o değil mi?

Bunları hangi yabancı hoca verebilir?

Öyleyse bu yabancı hoca getirme hastalığının nedeni nedir?

Kendisine şans verilmesini bekleyen kaç tane Fatih Terim var Türkiye'de.

Ama yok. İlla yabancı hoca olacak. Milyarlar, hatta trilyonlar ödenecek.

Çünkü önemli olan şov, Türk futbolunun ilerlemesi filan değil.

* * *

Taşıma suyla değirmen işte Türkiye'deki kadar dönüyor.

Günü kurtarma ve kısa yoldan kahraman olma bedavacılığı iliklerimize işlemiş.

Harca trilyonları, o yıl şampiyon ol.

Ne getiriyor? Bir yıl sonra o balon fos diye sönüveriyor.

Hadi o zaman alelacele antrenör kovuluyor, yabancı futbolcular ülkelerine postalanıyor.

Sonra yine trilyonlar dökülüyor, yine geçici bir başarı geliyor.

Ardından yine fiyasko.

İşte Türk futbolunun kısırdöngüsü.

Dönüp duruyoruz ve hep aynı noktaya geliyoruz.

Dünya kupalarını da hep tribünden seyrediyoruz.

Bu kafayla daha uzun yıllar sahalara inemeyiz.













Yazarın Tüm Yazıları