Dolmabahçe protokolü var mıydı

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Dolmabahçe Sarayı’nda ne konuştular diye sordum.

Dün hükümet kanadından hemen tepki geldi.

Askeri kanat ise sessizliğini bozmadı.

Peki ne konuştular?

Sizi fazla yormadan hemen söyleyeyim.

Ne konuştuklarına dair bir tek ipucu dahi gelmedi.

Ama hükümet kanadı, iki sorumun cevabını kendi açısından verdi.

Soruları hatırlatayım:

"Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığı adaylığından vazgeçmesi ile Genelkurmay bildirisinin internet sitesinden çekilmesi arasında ilişki var mıydı?"

İkinci soru da şuydu:

"Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer’in aday olmak için istifa etmesi ile bildirinin internet sitesinden çekilmesi arasında ilişki var mıydı?"

* * *

Sabah saatlerinde ilk arayan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül oldu.

"Ben size adaylıktan vazgeçmemin hikáyesini bütün açıklığıyla anlatayım"
dedi ve aramızda şu sohbet geçti:

Adaylığınız nasıl kararlaştırıldı?

- Başbakan ve bazı arkadaşlarımızla oturup konuştuk. Başbakan arkadaşımdır. Birlikte karar verdik.

Ya Bülent Arınç? Ya Erdoğan, ya Gül, ya ben olurum demiş!

- Hayır, öyle bir şey yok. Başından beri Başbakan ve benden başka kimsenin olması söz konusu değildi. Arınç bu sürece hiç katılmadı.

Bütün o görüşmelerin hiç mi etkisi yoktu? Beşir Atalay veya Vecdi Gönül’ün adaylığı hiç mi söz konusu olmadı?

- Hayır olmadı. Yoksa parti bölünürdü. Zaten görüşmelerde arkadaşlarımızın büyük çoğunluğu da bu görüşteydi.

Adaylığınızı neden geri çektiniz? Başbakan’ın Genelkurmay Başkanı ile yaptığı görüşmede askerlerin sizin adaylığınızı çekmenizi istediği dedikodusu var.

- İki kişi arasındaki konuşmaydı. Belki ileride kendileri bunu açıklar. Ama ben size şunu söyleyebilirim: Benim adaylıktan ayrılmamda kesinlikle böyle bir şey söz konusu olmadı.

Yani askerden bir istek gelmedi.

- Hayır, kimse bana böyle bir şey söylemedi.

Öyleyse neden çekildiniz?

- Anayasa Mahkemesi 367 şartını getirince ben bu işin yürümeyeceğini anladım. O yüzden sonra yapılan tura bile karşı çıktım. Çünkü bu nafile turları olacaktı. O nedenle adaylığımı çekme kararı aldım. Yoksa Meclis’in itibarı zarar görecekti. 27 yıl öncesine dönecektik. Düşünebiliyor musunuz, sonuçsuz turlar yapıyoruz. Bunun sonunda milletvekilliği satın alma gibi dedikodular bile çıkacaktı. Ben siyasetin, milletvekillerinin ve Meclis’in itibarını düşünerek ayrıldım.

Evet Dışişleri Bakanı Gül, çekilme hikáyesini böyle anlattı.

* * *

Daha sonra Başbakan Erdoğan’a yakın bir kaynak aradı.

O da Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer’in ayrılması konusunda konuştu.

O da, "Müsteşar Dinçer’in ayrılması ile Dolmabahçe’de yapılan görüşmenin hiçbir ilişkisi bulunmadığını" söyledi.

Ankara kulislerinde sorulan iki "komplo sorusuna" hükümet kanadından gelen açıklamalar böyleydi.

Askerler, tahmin ettiğim gibi sessiz kalmayı tercih ettiler.

Tabii yazımda sorduğum asıl soru yine cevapsız kaldı.

Ülkenin Başbakanı ile Genelkurmay Başkanı, böyle ağır bir siyasi iklimde 2 saat 15 dakika ne konuştu?

Sorunun cevabını ileride alacağız.

Özal konyak içerdi

DÜNKÜ Vatan Gazetesi’nde Bilal Çetin’in çok ilginç bir haberi vardı.

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın önünde iki bakanı, "Özal’ın içki içip içmediği" konusunda tartışmış.

Savunma Bakanı Gönül, Özal’ın Çankaya’da içki içtiğini, patlatılan şampanyalar yüzünden Köşk’ün tavanının delik deşik olduğunu söylemiş.

Çalışma Bakanı Murat Başesgioğlu ise, "Ayıp olmuyor mu, siz Özal’la birlikte çalıştınız. Arkasından böyle konuşulur mu" demiş.

Ben gazeteci olarak rahmetli Özal’ı epey takip ettim.

Şöyle hafızamı yokladım, içki içtiğine hiç tanık olmadım.

Ama tanıyanlar konyak içtiğini söylerdi.

Bunun üzerine Semra Özal’ı arayıp sordum.

"Çok seyrek içki içerdi. Arada bir, biz zorlayınca bir kadehe konyak koyar içerdi. Ama 1987’deki kalp ameliyatından sonra ağzına hiç içki koymadı"
dedi.

Peki resmi davetlerde?

"Beyaz şarap yerine elma suyu, kırmızı şarap yerine vişne suyu koyup içerdi."

Ya çevresindekilere karışır mıydı?

"Asla karışmazdı. Örnek mi istiyorsun, işte ben. Ben viskimi içerdim."

Peki şampanya patlatma...

"Tamamen yalan, hiç böyle bir şey olmadı."

Bu arada bana bir haber veriyor.

Star TV’de yapılması planlanan "Vekilstar" yarışmasında jüri üyesi olmayı ciddi ciddi düşünüyor.

Ama bir şartı var.

Jüride İsmet Sezgin ve Hüsamettin Cindoruk da olacak.
Yazarın Tüm Yazıları