Doğan Hızlan: Şiir okuruyla hesaplaşıyor

Doğan HIZLAN

2000 Yılında Türk Şiiri Sempozyumu'nda konuşmak üzere dün Ankara'daydım.

Şiir tartışmasına eşlik edecek güneşli bir havaydı.

Sempozyum'u Ankara Üniversitesi TÖMER adına Dr.Mehmet Hengirmen düzenlemişti.

Sempozyum koordinatörlüğünü Dursun Köse, program ve genel düzenlemeyi de Hüseyin Atabaş üstlenmişti.

2000 Yılında Türk Şiiri deyince gerçekten, burada şiirin kendisiyle, yüzyıllarca süren saltanatıyla, okuruyla bir hesaplaşması söz konusuydu.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Dr.Mehmet Hengirmen, Türk dilinin gelişmesi konusunda mukayeseli sözlük çalışmalarının gereğinden söz etti.

Sempozyumun açılış konuşmasını Talát Sait Halman ve ben yaptık.

Türk şiirinin dünden bugüne gelişim çizgisini, dünyadan da örnekler vererek dile getirdi Halman.

Ben de, şiirin bugünkü okunurluk oranı üzerine saptamalarımı sıraladım, daha çok okunması için yapılması gerekenler konusunda öneriler sundum.

Sempozyumda şiirimiz anatomi masasına yatırıldı.

Divan şiirinden halk şiirine, Tevfik Fikret'ten Orhan Veli'ye, Necip Fazıl Kısakürek'ten İkinci Yeni'ye kadar kişiler ve akımlar üzerinde dün tırtışıldı, bugün de tartışılacak.

Genç kuşağın okuyacağı, okuduğu şiirler sanırım ayrı bir konuşma gündemini gerektiriyor.

Her kuşak şairini arar, geçmişin şiirini ihmal eder. Oysa iki işlemi de aynı anda yapması, şiiri anlaması, algılaması bakımından şarttır.

* * *

ŞİİR; Türkçenin en güçlü, en yaygın, yüzyıllardır en başarıyla işlenmiş türü.

Halman konuşmasında Aziz Nesin'in şair millet görüşünü yorumlayan bir tesbitini aktardı:

‘‘Her üç Türkten dördü şairdir.’’

Şiir ülkemizde çok yazılır, az okunur.

Türkiye'de şiir kitaplarının baskısını, satışını düşündüğünüzde, okur azlığından yakınabilirsiniz.

Şiir biraz da bünye değiştirdi, kötü örnekler şiir sanıldı.

Orhan Veli'nin ölümünün 50'nci yılında, şairin yıldızının yeniden parlayacağını umdum...

Açıkoturumlar, yeni yayınlar, üniversitelerde sempozyumlar...

Hiçbiri gerçekleşmedi.

Oysa 50 yıl önemli bir zaman dilimidir, yeniden keşfedilir, yeniden değerlendirilir.

Şiir yıllarca evvel, gündemdeydi.

Yahya Kemal Beyatlı'nın şiirlerinin gazetede, dergide yayınlandığını, Orhan Veli şiirinin, Cahit Sıtkı Tarancı'nın yazdıklarının gazete köşe yazılarında tartışıldığı 'İyi Zaman'ları hatırlamak acı veriyor.

Şiirin okunurluğu konusunda bugünün okur profilinin ortaya çıkması, araştırılması, varılacak yargıları temellendirecek.

Türk şiir geleneği, kendisiyle ve okuruyla hesaplaşıyor.

* * *

BUGÜN de Ankara Üniversitesi Avrupa Topluluğu Araştırma Uygulama Merkezi ATAUM Salonu'nda sempozyum devam edecek.

Şiirin hayatınızdaki yerini ihmal etmeyin.

Hayal gücünü kaybetmek korkunç bir eksikliktir.