Cüppeli Ahmet AKP'yi bıraktı

- CÜPPELİ Ahmet (Ahmet Mahmut Ünlü) Hoca ve yandaşları hangi partiyi destekliyor?

Haberin Devamı

- Çok önemli bir soru... 2002 genel ve 2004 yerel seçimlerinde AKP'yi desteklediler. Ancak İsmailağa Camii'ndeki cinayetten sonra bazı şeyler iyice su yüzüne çıktı. Cüppeli Ahmet şimdiye kadar siyasi bir partinin çatısı altında hiç olmamıştır. Ancak ramazanın ikinci günü SP Bursa İl Gençlik Kolları'nın düzenlediği konferansa konuk olması dikkat çekmelidir. Konuşmasında AKP'ye bazı iğneli sözleri olmuştur. Cemaatin yüzünün AKP'den SP'ye dönüşünün işaretidir bu.

- Cübbeli Ahmet'in, İsmailağa cemaatinin lideri Mahmut Ustaosmanoğlu'ndan sonraki en etkin isim olduğunu biliyoruz. Peki bunların etkinliği nedir?

3-4 MİLYON SEMPATİZANI VAR

- Türkiye'de ben diyeyim 4 milyon, siz deyin 3 milyon sempatizanı vardır. Özellikle Karadenizliler olmak üzere İzmit'ten Amasya'ya, Sakarya'dan İç Anadolu'ya, Marmara bölgesinden Doğu ve Güneydoğu'ya sempatizanı bulunan bir cemaat grubudur; özellikle esnaf kesiminden yandaşı çoktur. Aralarında tekstil ve boya sanayiinde faaliyet gösteren holding sahipleri de vardır

- Camide öldürülen Bayram Hoca'nın Fatih Camii'ndeki cenaze törenine AKP'lilerden kimsenin katılmadığı yazılmıştı...

CEMAAT BAKAN ŞAHİN'E TEPKİLİ

- Şuna dikkat edin. Genelkurmay Başkanı Büyükanıt'ın, ünlü irtica konuşmasını yaptığı gün... Başbakan Erdoğan da Amerika'da, yerine de 'vekil' olarak bıraktığı Mehmet Ali Şahin'e gazeteciler Büyükanıt'ın konuşmasına ne dediği soruyorlar. O da 'Konuşmanın a'dan z'sine kadar katılıyorum. Eğer cübbe ile gezen biri varsa, İçişleri Bakanlığı ne güne duyor, gereğini yapsın' demişti. (Başbakan'ın en kıdemli Başbakan Yardımcısı olarak yerini Abdüllatif Şener'in yerine M.Ali Şahin'e bırakması da ayrıca irdelenmesi gereken bir konudur.) Bu sözler cemaatin tepkisine neden olmuştur.

Bu arada Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet'teki köşesinde (4.10.2006); 2004 yerel seçimleri öncesi İstanbul Milletvekili M. Ali Şahin'in, Mahmut Hoca'nın hocalarından biri olan sarıklı, sakallı Kemal Efendi'yi ziyareti sırasında gösteren fotoğrafı yayınladı.

Yani sen oy avcılığı için bizim aramızda dolaşıyordun, şimdi böyle bizi polise yakalatmak için adres veriyorsun.

Nitekim bu konuda çok ciddi bir tepki, SP Genel Başkan Yardımcısı Doç. Numan Kurtulmuş'tan geldi. SP'nin 5-6 gün önce Bayrampaşa'daki iftar yemeğinde, Şahin'i hedef alarak "Biz sizin başbakanlığınızı gördük, cumhurbaşkanı olsanız ne olur? İşte şu M. Ali Şahin'in açıklamalarına bakın. Halbuki üç yıl önce belediye seçimleri sırasında Fatih'te bu cemaati ziyaret ederek oy avcılığı yapıyordu. Bugün ise nedense böyle konuşuyor. Onun için AKP, bir an önce iktidardan gitmesi lazımdır; Türkiye'ye daha fazla zarar vermeden" demiştir...

- İskenderpaşa Cemaati ne durumda?

- Esat Coşan Avustralya'da trafik kazasında öldükten sonra bir etkinliği kalmadı. Bilinen tek isim var; Korkut Özal... Ancak cemaati Prof. Cevat Akşit götürmeye çalışıyor. Bir partileri, 'Akra' diye radyoları ve 'Sağduyu' diye bir gazeteleri vardır.

GÜNEŞ TANER GETİRTTİ

- Cüppeli Ahmet Hoca'nın zengin olduğu doğru mudur?

- Babası Türkiye'nin ilk (Bayrampaşa'da) tel ve çivi fabrikasının sahibiydi. 12 Eylül'den önce bugün ismi bilinen bazı işadamıyla yakın arkadaştı; yatı-katı bilirdi. Arkadaş gruplarıyla Ajda Pekkan'ı çok dinlemiştir. 12 Eylül'de bir grup işadamı ile birlikte İsviçre'ye kaçanlar arasında baba Ünlü de yer almıştır. Turgut Özal'ın bunların geri dönüp borçlarını ödemeleri, kara paranın Türkiye'ye getirilmesi için Güneş Taner'i İsviçre'ye göndertmiştir. Taner, aralarında Yusuf Ünlü'nün de bulunduğu aranan birçok kaçakçı ile görüşmüştür. Sonra da bunlar geri dönmüşlerdir; hatta Ünlü bazı arkadaşlarının borçlarını da ödemeyi üstlenmiştir. Neyse fazla ayrıntıya girmeye yoktur.

- Cüppeli, babasına ortak mıydı?

- Aile şirketi olarak sanıyorum ortaktı. Yusuf Ünlü daha sonra babasının telkiniyle 1998'lerde işini kapattı ya da iflasını istedi. Ticaretten çekildiler. Bu bakımdan Ünlü Ailesi gayrimenkül zenginidir. Yusuf Bey sanıyorum bugün Florya'da oturuyor. O da sonradan 'derin hoca' oldu.

- Cüppeli'nin fotoğraflarındaki saltanatı görenler ne diyecekler?

- Onu bana değil, müritlerine sorun, peşinden giden hacılara-hocalara sorun... Bir mühendise, bir de gariban esnafa, tiner çekene de sorun... Cüppeli'nin bu belagatı nasıl kazandığını öğrenin... İnsanların hafızalarının nasıl silinip, bunların peşinde koştuğunu da bütün siyasetçilere sorun. Bakalım cevap alabilecek misiniz?

SP'ye doğru

CÜPPELİ Ahmet Hoca, Bursa'da SP İl Gençlik Kolları'nın düzenlediği konferansta "Büyük şeytan ABD, dünyanın çok yerinde kan dökmeye devam ediyor. ABD'nin işlediği cinayetlerde halkının parmağı yok diyemezsiniz. Bush'u ben mi seçtim. Ama şimdi görüyoruz içkiyle iftar yapanlar, şarapla iftar yapanlar, ABD sigaralarıyla oruç açanlar var. Bu ay haramlardan tövde ayıdır. (...) Bayram Hoca mihrapta şehit edildi. Allah derken zina yasası çıkaranlar, Allah'ın huzuruna nasıl çıkacaklar? Hiç ölmeyeceklerini mi zannediyorlar?" diye konuştu.

Cevap ve düzeltme

a) Müvekkilim Dr. Ahmet Özdemir hiçbir zaman herhangi bir tarikata üye olmamıştır. Halen de üye değildir.

b) Müvekkilim, 4T Sağlık ve Bilgi İşlem Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nden 18.3.2005 tarihinde hisselerini devrederek ayrılmış ve bu şirketle hiçbir ilgisi kalmamıştır.

c) Müvekkilim, 1993 yılında devlet memuriyetten ayrılmış olup bugüne kadar da faaliyetlerini serbest olarak icra etmektedir. Resmi ve gayri resmi olarak da İstanbul Sağlık Müdürlüğü nezdinde etkin olması gibi bir durumu da yoktur. Bu tamamen afaki bir değerlendirmedir.

Dr. Ahmet Özdemir Vekili Av. Remzi Aydın

(Not: Yukarıdaki metin 27.12.2005 tarihli 'AKP'nin sağlıkta adalet anlayışı' başlıklı yazının içinde yer alan bir konu ile ilgilidir.)

Günün Sözü

"Ben Başbakan'ın yerinde olsaydım sabahı beklemez, hemen Milli Eğitim Bakanı'nı görevden alırdım."

(CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce)

FRANSAYA'YA KARŞI TEPKİLER, GÖRÜŞLER

-------------------------------------------

Yaptırım önerilerim

FRANSA'nın sözde Ermeni soykırımı tasarısına karşı, kırmadan, dökmeden vakur bir biçimde canını çok acıtacak önerilerimi aşağıda sıralıyorum.

1- Önümüzdeki eğitim yılından itibaren Fransızca seçmeli dilinin yeni öğrenciler için orta eğitim programından çıkarılması (şu anda Fransızca okuyanlar eğitim süresini tamamlayınca tamamen kalkmış olacak),

2- Fransızca eğitim veren Fransız okullarının verdikleri diplomaların bundan sonra yeni kayıt olacak öğrenciler için Türkiye'de geçerli olmaması (şu an devam eden öğrenciler için müktesep haklar geçerli),

3- Fransız vatandaşları için Türkiye'ye girişte vize zorunluluğu,

4- Fransa'dan ithal edilen mallar için en uzak liman Trabzon'da özel ihtisas gümrüğü

5- Her türlü kültürel ilişkilerin kesilmesi,

6- Devlet ihalelerinde Fransız firmalarının dışlanması.

Bu tedbirlerin tamamı tasarı meclisten geçer geçmez uygulanmalı, senato süreci beklenmemeli, ayrıca STK'ların öncülüğü ile Fransız tüketim mallarına boykot uygulanmalı, ancak Fransız sermayeli olsa da Türkiye'de, Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre kurulmuş şirketlerin Türk şirketleri olduğu unutulmadan aradaki farkın bilincinde olarak bu şirketlerin ürünleri boykot kapsamında olmamalıdır.

Şenay SOLAKOĞLU

Bay Chirac bunları bilmelidir

BİRKAÇ oy uğruna, Fransız ve Türk halkına hıyanet etme.

Bilmiyor musun ki, 16. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman, atalarının yardım isteklerine kayıtsız kalmadı. İlk kapitülasyonlar Fransızlara verildi. Bugünkü hale gelmenizde, bu imtiyazların yeri yok mu sanıyorsun!

Türk milleti yücedir. Her yardım isteyene din, dil, ırk farkı gözetmeden elini uzatmaktır. Tarihte böyle olmuştur. Gelecekte de böyle olacaktır. Tıpkı atalarına yapıldığı gibi.

Tarih bilginizi artırmanız, hem size, hem Fransız halkına, hem de dünya barısına katkıda bulunmuş olursunuz.

Tamer ÇAPIN- (E) Hv. Alb.

Aynaya bakalım, öyle kızalım

HEPİMİZ Fransa'nın almış olduğu karara kızıyor bazılarımız, Fransız mallarını boykot edelim diye kampanya başlatıyor. Bir Türk olarak şunu ifade edeyim ki bizler gibi düşünen insanlarında hem fikirde olacağına inanıyorum Fransa Meclisi'nden umarım bu karar çıkar.

Bir çoğunuz ya nasıl olur sen ne biçim Türksün diye söylenir oluyorlar. Sevgili dostlar bizler Türk kimliğimizi taşıdığımız müddetçe, bizler bu topraklarda yaşadığımız müddetçe daha çok Fransa çıkacaktır.

Ben 32 yaşındayım.

Üniversite tahsilini yapmış Türkiye'nin eğitimli tabir edilen insanları arasında olduğumuz sayarak bu yaşıma kadar ben Türkiye'nin suya sabuna dokunmamayım politikalarından sıkıldım. Ben dünya milletleri içinde boynu eğik bir millet olmaktan sıkıldım. Ben dünyayı sömüren emperyalist güçlerin

kendi halkları için yaptıklarını gördükçe bizlerin neyi eksik dememden usandım. Kendi çıkarları için ülkesini ve milletini satanları görmekten midem bulanmaktan bıktım, yıllardan beri batıya şirin görünme içersinde olmaktan ve bunun için elimizde kalanları çarşı pazara düşürülmesinden de utanır oldum.

Sevgili dostlar Fransa'ya kızıyoruz neden kızıyorsun aynaya bir bak ondan sonra kız. Fransa mı bizim kapımızda el pençe gel kardeşim AB'yi alacağım diye zırt pırt Ankara'yı aşındırdı?

Dünyada Ermenistan ile birlikte toplam 5 milyon Ermeni var iken dünyada Türkiye ile birlikte 350 milyon Türk var. Sonuç ortada.

Adamlar milliyetçilik yapıyor gittiği her ülkede ülkelerinin menfaatleri için çalışıyor ekonomik güç elde ediyorlar ve bunu siyasi güce dönüştürüyorlar. Bizler Ermeni lobisine karşı Yahudi'nin kucağına oturuyoruz. Aynaya bakalım ve Fransa’ya öyle kızalım. Ülkenim ekonomisini yabancılara teslim et, sonra boykot edelim diye çık. Bugün finans sektörünün kaçta kaçı yabancıların?

Yarın İngiliz dese başka bir şey HSBC Bank'tan mevduatlarımızı çekeceğiz. Bizler günlük ihtiyaçlarımız için günlük düşünüyoruz.

Türkiye eğer ki boykot yapacaksa ilk önce milli ekonomi yaratmalı,

yabancı mal tüketmemeli. Bu ülkeyi yönetenler çok iyi bilmeleri

gerekir ki ülkelerin dostları yoktur (Türklerin Türklerle dostluğu hariç), sadece çıkarları var. Fransa'nın dostluğu Ermenilerin çıkarlarının olduğu yerde bitti. Bizlerin yapması gereken tam bağımsız Türkiye'yi hedeflememiz gerekiyor.

Bunun için ne gerekiyorsa yapmalıyız.

Atalarımızın bir sözü var bir musibet bin nasihatten iyidir, diyerek umarım Fransa Meclisi'nden karar çıkar.

Yüzde yüz Türk olduğun gün cihan senindir.

(Türkgücü Google Groups'dan)

Concorde Meydanı'nda eylem

İŞÇİ Partisi, Talat Paşa Komitesi ve Türk örgütleri bugün Paris Concorde Meydanı'nda toplanarak, Fransız Milli Meclisi önünde büyük bir uyarı ve protesto gösterisi yapacaklar. TSİ 13.00, FSİ

Haberin Devamı

12.00'de başlayacak eylemde Fransız Meclisi'ne sözde Ermeni Soykırım yalanını yasalaştırmamaları, Türkiye'ye düşmanlık yapmamaları uyarısı yapılacak. Eylemde basın açıklaması Talat Paşa Komitesi Danışma Kurulu Üyesi Yalçın Büyükdağlı tarafından yapılacak. www.ip.org.tr

Yasa önerisi

MERSİN Milletvekili Ersoy Bulut'tan Meclis Başkanlığı'na bir yasa önerisinde bulunarak, 8 Mayıs’ın Cezayir Soykırımı'nı anma günü olarak kabul edilmesi ve Ankara’da bir Soykırım Anıtı dikilmesin istedi.

Haberin Devamı

'Ermeni soykırımı' demek Türkiye’de de suç olsun

HERKES bir şeyler söylüyor. Bence kızmamamız lazım. Fransızlar eğer bu konuda böyle bir karar almak istiyorlarsa ve bunun konuşma özgürlüğü ve diğer özgürlüklerle bir sorunu yoksa. Aynı konuda bizim Meclisimizde bir kanun çıkartsa ne olur?

'Ermeni soykırımı vardır' demek Türkiye'de suç haline getirilsin. Türkiye'de şirket kurarken sorulsun. Ermeni soykırımı olmuş mudur, diye evet ve hayır diye.. Evet diyenlere bu konuda müsaade verilmesin. Aynı şartı vize ve diğer uygulamalar için getirelim.

Fransız işadamları Türkiye'ye gelmek istedikleri zaman ya gelmeyecekler yada kendi ülkelerinde buna hayır derlerse suç işlemiş olacaklar. Eğer onlar karşı fikirlere ve tarihin doğrularına karşı geliyorlarsa problem onların değil mi yani...

Hulki SARI

Trabzon bağnaz değildir

TRABZON'da oruç tutmayanların yemek yiyebileceği yer olmadığını belirterek bu durumdan şikayetçi olan sayın okuyucunuza katılmıyorum. Bu arkadaş yanılıyor ve doğru söylemiyor. Ya etrafa iyi bakmadı, ya da canı başka şeylere sıkılmış olacak ki böyle bir yazıyı kaleme aldı. Trabzon medeni bir yerdir. Trabzonlular asla bağnaz ve gerici değildir. İster yabancı, ister yerli her kim olursa olsun, istediği yerde yemek yiyebilir. Kentin merkezi olan Atatürk Meydanı'nda en az 10 tane restoran gün boyu açıktır. Bazıları Ramazan'da tadilat veya dinlenme amacıyla kapatabilirler. Ama bu arkadaşı Trabzonlu aç bırakmaz. Onun oruç tutmamasına ve seferi oluşuna büyük saygı duyarlar. Ben o memlekette yıllarca yaşadım. Gazetecilik gibi olup biteni iyi izleyen bir mesleği yaptım (Karadeniz Gazetesi Yazı İşleri Müdürü) ve halen de (yazarlık) yapıyorum. Ne o zaman, ne de şimdi böyle bir şikayet hiç almadım. Trabzon halkının büyük ve köklü bir kültürden geldiğini bu arkadaşa hatırlatırım. AKP'nin iktidar olması Trabzonlu'yu pek entrese etmez. Çünkü orada belediye CHP'nin elindedir. Bu size bir şey anlatsa gerek.

Haberin Devamı

Gazetenizin orada muhabirleri var, açın ve sorun. size de çok teessüf ediyoruz. Sormadan, araştırmadan böyle bir yazıyı nasıl yazarsınız.

Şimdi ben de size sizin memleketiniz olan Çorlu'da hiç kimse oruç tutmuyor diye yazsam bunu yayınlayabilir misiniz? Bu sübjektif bir değerlendirme olmaz mı? Bu arkadaş sizi yanılttı. Sizin adınıza da üzüldük. çünkü siz dürüst , namuslu ve nesli tükenen gazetecilerdensiniz.

Trabzonlu bir okur-yazar olarak size cevap yazmayı kendime görev saydım. Çünkü benim memleketim böyle bir yer değil. Orada aydın fikirli, çağdaş, modern dünya görüşüne sahip insanlar yaşıyor. Sizi Trabzon'a davet ediyorum. gelin birlikte gidelim , bakalım her yer kapalı mı? Hissiyatımıza lütfenh tercüman olunuz sayın Bayer...

Musa ALİOĞLU malioglu@sagaairlines.com

Trabzon karalanmasın

METİN Altay isimli okurunuzun Trabzon'da ramazan yazısını kınıyorum. Okurunuzun Trabzon'u bu şekilde karalama hakkı yok. Arkadaşı, Ramazan ayında Trabzon'da aç kalmışsa Trabzon'u hiç bilmiyor demektir.

Trabzon'un göbeğinde Meydan'da bütün lokantalar açık, buram buram döner kokuları dışarı taşmaktadır. Kimsenin kimseye karıştığı yoktur.

Haberin Devamı

Aykut ATASOY

Bakırköy'de Attila İlhan anıtı açılıyor

BİRİNCİ ölüm yıldönümü nedeniyle dün Aşiyan'daki kabri başında anılan

Attila İlhan için Bakırköy Belediyesinin halkına armağan olarak yaptırdığı heykeli, bugün 11.00'de Ataköy 5. kısımdaki eski Kavaklı Park’ta açılıyor.

Heykeltıraş Ercan Demir tarafından yapılan heykel açılışına, Attila İlhan’ın ailesi, sanatçı dostları katılacak. Açılış törenini Sunay Akın'ın sunacağı bildirildi.(0212-542 02 83-Bakırköy Belediyesi)

Yazarın Tüm Yazıları