Çocuk psikolojisinde evcil hayvanların etkisi

Hayvanlarımıza ne olacağı, nasıl ve nerede yaşayacaklarıyla ilgili yasanın endişeyle beklediğimiz yeni şekli bugün, yarın kesinleşecek.

Haberin Devamı

Bildiğiniz gibi, evlerimizde kaç hayvana kadar izin verileceğinden tutun da, sokaklarda tek bir hayvan kalmayacağı, toplanan hayvanların barınaklara değil de doğal ortam denilen uçsuz bucaksız ormanlara terk edileceğine kadar, her türlü akıl almaz madde içeren yasaya karşı tüm hayvanseverler tepkili.

Sırf bu amaçla binlerce imza toplandı. Çünkü yasada barınaklardan, evlerden ve sokaklardan toplanılacak kedi, köpek her türlü hayvanın deneylerde kullanılabileceği, sayıları çoğaldıkça itlaf edilebileceği belirleniyor. Zaten itlafa ya da korkunç deneyler sırasında ölmelerine de gerek yok. Çünkü gönüllülerin ulaşamayacağı bu korumasız orman arazilerinde hayvanlar açlık, susuzluk, soğuk, bakımsızlık nedeniyle teker teker telef olacaklar.
İşte bu korkunç ve acımasız yasanın aldığı şekli korku içinde beklerken, internetten bulduğum bu bilimsel yazıyı, hem anne babalara, hem de hayvanların kökünü kurutma planları içinde olanlara sunmak istedim.

Haberin Devamı


Çocuğun hayvanlarla olan ilgisi desteklenmeli
Hayvanlar, çocuğun yaşamına doğumdan başlayarak oyuncaklarla girmektedir. Peluşlar, banyoda yüzen ördekler, yürüyen ve konuşan motorlu hayvan oyuncaklar çocuğun sürekli olarak elinin altındadır.
Özel bir oyuncak ayıcık çocuğun annesinden sonra en yakın arkadaşı olabilir. Bu oyuncak ayıcık onun sırlarını paylaşır, kızgınlıklarına katlanır, huzursuzluğunu giderir.
Evcil hayvanlar da aynı biçimde çocuğun yaşamında etkili olabilmektedir. Çocuk bir evcil hayvan yoluyla insanlarla etkileşim kurma ve sosyalleşme denemelerini yapabilir, mutluluğunu ya da üzüntüsünü paylaşabilir.
Özellikle doğum ve ölüm gibi çocuk için çok travmatik olabilecek kavramları algılamayı bir hayvanla öğrenmek, bu farklı bilgilere uyumunu sağlayacaktır. Örneğin çocuğun balığının ölmesi ile balık için düzenlenen bir tören onun bu ölüm kavramına alışmasını sağlayacak ve yeni bir balığın alınması ile yaşamın sürdüğünü görmesine yardımcı olacaktır.
Özellikle çocuğun sevdiği birini yitirme, ev ya da okul değişikliği, anne baba ayrılığı gibi bir yoksunluk yaşadığı durumlarda evcil hayvanlar, “yerine koyma” ya da “paylaşma” işlevi de görebilmektedir.

EVCİL HAYVANLAR ÇOCUĞUN SORUMLULUK
DUYGUSUNUN GELİŞMESİNE YARDIMCI OLUR
Çocuğa evcil bir hayvanın evdeki peluş oyuncaklarına benzemeyeceği, sürekli bakım isteyeceği, tuvalet, yemek ve sağlık gibi gereksinimlerinin olabileceği açıklanmalıdır.
Çocuğun yaşı göz önüne alınarak, hayvanın bakımı ile ilgili sorumluluklar alması gerekeceği çocukla konuşulmalı ve sorumluluklar paylaşılmalıdır.
Evcil hayvanlar çocuğun sorumluluk duygusunun gelişmesinde yardımcı olacaktır. Beslenmesi, gezdirilmesi gibi bakımla ilgili bu işleri çocuk üstlendiğinde, karşılığında hayvanın ilgi ve sevgisini alacaktır.
Bir varlığın kendine gereksinimi olduğunu, bu bağ ile yaşamını sürdürebildiğini bilmek, çocuğun kendine güvenini pekiştiren bir durumdur. Ona bakarak bir şeyler vermenin, yardım etmenin zevkini tadıp, onu sahiplenerek bağlılık duygusunun farkına varabilir.
Çocuğun hayvanlarla olan ilgisi desteklenmeli ve çocuk korkutulmamalıdır. Ebeveynler özellikle kendileri korktuklarından çocuklarını da korkutmakta, onlarda fobi gelişmesine neden olabilmektedirler. Çocuğun evcil hayvanlara gösterdiği olumlu tepki ebeveynleri tarafından desteklenmelidir.
Çocuk, evcil hayvana bir şeyler öğreterek, kendisi de bir şeyler öğrenecektir. Çocuk insan ilişkilerinin temelini oluşturan sevmeyi, vermeyi, korumayı ve kendine yeterek bağımsız bir kişi olmayı öğrenir.
Bazı araştırmalar evcil hayvanların çocuklarda stresi azalttığını ve duygusal durum ve sosyal etkileşimler üzerinde olumlu etkiler bıraktığını ortaya koymuştur.

Yazarın Tüm Yazıları