Çocuk esirgeme kurumlarını ziyaret edin

Merhaba, biz her pazar Bahçelievler Çocuk Esirgeme Kurumu’nu ziyaret eden Beykent Üniversitesi öğrencileriyiz.

Pazar günleri orada biraz hüzün, biraz mutluluk ve biraz sevinç ile kardeşlerimizle zaman geçiriyoruz. Onların gözlerindeki sevinci ve mutluluğu hepimiz görebiliyoruz. Onlar artık bizim kardeşlerimiz oldular, biz de onların ablaları ve ağabeyleri...

Benim sizden ricam bu yazımızı yayınlayarak kardeşlerimizin sesini bütün okuyucularınıza duyurmaktır. Biz gençler olarak elimizden geldiğince orada onların sevinçlerini ve üzüntülerini paylaşmaya gayret ediyoruz ama bu desteği sadece gençlerden alabiliyoruz. Çoğu anne-baba bizim kadar duyarlı olamıyor. Biz onların da grubumuza katılmalarını çok istiyoruz, çünkü

büyüklerin deneyimleri bizden daha çok ve anne-babaların da bilgilerine ihtiyacımız var.

Şu anda grubumuz 50 kişi civarında ve bu sayıyı artırarak birçok kuruma yardım etmek istiyoruz. Aslında yardımdan kastımız maddi değil manevi destektir. Umarım bu yazımıza karşılık verirler. Şimdiden çok teşekkür ediyoruz. Bizim kardeşlerimizle tanışmamızı sağlayan ve bu bilinci bize aşılayan Tuğçe Güder ve grubuna da şükranlarımızı sunuyoruz.

MERVE ŞİRANLI / merve_siranli @mynet.com

Sevgili Merveciğim, seni ve arkadaşlarını yürekten kutlarım, hepinizi sevgiyle kucaklarım... Sizin gibi gençler çevremdeki tüm olumsuzluklara rağmen benim hayata tutunmamı, umudumu kaybetmememi sağlıyor. Asıl ben sana teşekkür ederim... Böyle sevgi dolu bir yüreğe, böyle tertemiz bir ruha sahip olduğun için... Evet çok haklısın, oradaki çocukların maddi değil, asıl manevi ilgi ve yakınlığa, sevgiye ve desteğe ihtiyaçları var. Onların en büyük eksikleri sevgi... İyi kötü karınlarının doyduğunu, sıcak bir yatakları olduğunu biliyoruz ama ya sevgi?..

Anne ve baba olan ya da çocuk sevgisini yüreğinde hisseden herkesin bu çağrınıza kulak vermesini bekliyorum... Özellikle de 23 Nisan gibi çocuklar için çok anlamlı bir günde, herkesin en yakınındaki çocuk yuvalarına gidip, oradaki masum ve kimsesiz çocukların yanaklarına birer öpücük kondurmalarını diliyorum.

Seni de sevgiyle ve gururla kucaklıyorum, canım yavrum.

Oğullarım ergenlik dönemi belirtileri göstermiyor

Sevgili Ablacığım, ben biri 13 diğeri ise 15 yaşlarında iki erkek çocuk annesiyim... Hassas bir konuda bana yardımcı olabileceğinizi düşünüyorum. Çocuklarıma yakın bir anneyim, onlarla arkadaş gibiyim. Ancak onları yakından izlediğim halde, henüz buluğa erdiklerine dair bir değişiklik göremiyorum. Bu beni endişelendiriyor. Acaba onlarda bu açıdan bir gerilik olabilir mi? Bana söyleyebilir misiniz, bu buluğ dönemi nasıl ortaya çıkar, belirtileri nelerdir ve hangi yaşlarda olursa normaldir? Oğullarımın buluğ dönemi henüz başlamamış olabilir mi?

RUMUZ: ENDİŞELİYİM


Sevgili okurum, sanırım endişelenmek için bir neden yok. Bir erkek çocuğun cinsel özelliklerinin belirlenmesi, 12 ila 15 yaşlarında başlar. Hormonların etkisiyle çocuk vücudu erkek vücuduna dönüşmeye başlar. Bedeninde bazı değişiklikler görülür. Giderek tüylenme ve yüzde, ciltte değişiklikler dikkat çeker. Ergenlik sivilceleri çıkabilir. Ses önce çatallaşır, giderek kalınlaşır. Erkek çocuk, kızlardan daha ağır boy atar yani uzar. Boy atması 17 yaşlarında birden hızlanır. 20 yaşına kadar da devam eder.

Bu ilk belirtiler bazı gençlerde biraz daha erken ya da geç olabilir. Eğer oğullarınızda tüylenme, ses kalınlaşması ve sivilceler türünde belirtiler başlamışsa, endişe etmeyin. Sakal ve tüylenmede bazen biraz gecikme olabilir. Her çocuğun buluğa ermesi değişiklik gösterebilir. Bunu anormal görmeyin. Ve bunu çocuklarınıza hissettirmeyin. Aksi halde onlarda aşağılık kompleksi yaratabilirsiniz. Biraz sabırlı olun. Hatta bu konuda eşinizden destek isteyin. Oğullarınızla bir baba olarak daha rahat konuşabilir, onlarla bir yandan yarı şaka, yarı ciddi sohbet ederken, bazı gerçekleri dile getirebilir; sorunları varsa paylaşabilir.

Sivas’taki bir ilköğretim

okulundan kitap dileği


Sevgili Güzin Abla! Pek çok okurunuz yazısına şöyle başlar: "Bir gün size yazacağım aklıma gelmezdi" diye... Köşenizdeki yazıları takip eder ve bunları sosyal bir sorun olarak değerlendiririz. Fakat bizim bir farkımız var. Biz ne sevgilimizden ayrıldık, ne eşimiz bizi aldattı, ne de evli birine aşığız...

Bizler yeni açılmış, bir ilköğretim okulunun gönül sevdalıları, can dostlarıyız. Bizler burada 440 öğrencimizle birlikte onların geleceğindeki ışığı arıyoruz. Ama onların geleceğinin aydınlığını ararken, karanlıkta önümüzü gösterecek ışığa da ihtiyacımız var. Devletimiz bizler için çok güzel bir okul yaptırmış. Bizler de idareci, öğretmen, öğrenci, hizmetli, velilerimizle birlikte okulumuzun şartlarını en üst seviyelere taşımak için uğraşıyoruz. Tabii ki bu mücadelede birçok şeye ihtiyacımız oluyor.

Bunlardan en önemlisi de bize ışık tutacak olan kitaplar. Kütüphanemizde sayısı ancak 120’yi bulan kitaplara öğrencilerimizin ilgisini gördükçe bir şeyler yapmak için canla başla uğraşıyoruz. Bu uğraş içinde çabalarken aklımıza, sesimizi sizlere ve ülkemizdeki yardım severlere duyurmanın en iyi yolunun size yazmak olduğu fikri geldi. Bizler diyoruz ki: "Ey güzel ülkemizin güzel insanları bir yardım eli de bizlere uzatın, geleceğimizin aydınlanmasına bir ışık tutun."

Okul Tel: (0346) 512 59 68 / Okul Adı: Doç Dr. Abdüllatif Şener İlköğretim Okulu-Şarkışla/Sivas

Çok sevgili öğretmenler, yazınızı biraz gecikmiş olarak köşeme aldığım için bağışlayın. İşte bu anlamlı günde sizin adınıza okurlarıma seslenmek istedim...
Yazarın Tüm Yazıları