Çiller’in fuları bile seçimi kazanır iddiası

CHP’de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, sıkıntılı da olsa bu süreci başarıyla atlatmış oldu. Şimdi sıra Merkez Yönetim Kurulu’nu belirlemede, ardından da parti için seçim maratonu başlamış olacak.
Demokrat Parti’de ise, tam bir belirsizlik yaşanıyor.
Ankara’daki otel lobileri şimdi bu kulislerle ısınmış durumda. Kaldığım Sheraton Oteli’nde eski bakanlar; Doğru Yol Partisi’nin, Anavatan’ın tanınmış yüzleri toplantı salonlarında bir araya geliyor, sonra da gruplar halinde partinin genel merkezine doğru gidiyorlardı.
Peki, DP’de ne olur, yeniden Çiller dönemi mi başlar?
Ankara’daki hava hiç de “Çiller fularını bile yollasa seçilir” şeklinde değil...
Cindoruk’un geçen hafta yaptığı açıklamaların satır aralarında ince mesajlar da vardı.
Doğru...
Partideki bir grup Çiller’i istiyor ve derin bir kulis yapıyor ama...
Bu düşünüldüğü kadar kolay değil...
Demokrat Parti’nin zirvelerinde yeni isimlerle görüşmeler yapılıyor. İsteniyor ki, 2011 seçimlerinde farklı bir program ve farklı bir vitrinle seçime gidilsin.
O yüzden siyasi kulislerde Tansu Çiller’in adı öne çıksa da alternatif isim arayışı hala devam ediyor.

Asıl kentlerin yarışı başlıyor

RIXOS otellerinin Başkanı Fettah Tamince, Kazakistan’dan direkt İzmir’e gelip İzmir Sanayici ve İşadamları Derneği İZSİAD’ta bir konuşma yaptı.
Tamince, Nazarbayev’in valilerine yaptığı bir konuşmadan satırbaşları aktardı.
Nazarbayev şöyle demiş:
“Kentlerinizi yarıştırın. Öne çıkan kentleri dünyadaki benzerleriyle yarıştırın. Dünyanın kendi alanında en iyisi olmuş işadamlarını, girişimcilerini davet edin. Onlara imkanlar sunun, bu coğrafyaya yatırım yapmalarını sağlayın...”
Tamince, benim de ısrarla yazdığım bir konuya değindi.
Kentlerin yarışı...
Ülkelerin yarışı var, bundan sonra da devam edecek ama...
Bundan sonraki yarış asıl kentler arasında olacak. Bir kent size ne vaat ediyor, dünyaya ne söylüyor, hangi detaylarla sizi kendisine çekiyor ve nasıl farklı olduğunu gösteriyor? İşte, bu soruların cevabını bulmamız gerekiyor.
İzmir için, Ege’nin her kenti için...
Artık bunları çok daha fazla konuşacağız.

“Seçimlere Demirel’le gidilmesi” formülü

ANKARA’nın havası böyleyken, İzmir’de ise başka rüzgarlar esiyordu. Demokrat Parti’nin İzmir İl Başkanı Fatih Dalan, geçen akşam bütün ilçe başkanlarını bir araya getirdi.
Ve bu gecede Ankara’da da konuşulan bir senaryo ağırlık kazandı.
“Seçime Demirel’le gitme” formülü...
İl yönetimi, ilçe başkanları ve partinin önemli isimleri konuşurken, şu diyaloglar geçti:
“Sayın Hüsamettin Cindoruk’a sevgimiz, saygımız ve bağlılığımız devam etmektedir. Bazı sorunlar yaşansa da ANAP’la birleşme önemli bir dönemeçtir. Bu Cindoruk sayesinde olmuştur. 2011 seçimleri bir milattır. Seçime bu misyonun önderi, hepimizin lideri Sayın Süleyman Demirel’le gitmeliyiz. Demirel’i bu misyonu toplamak, merkez sağı gerçek sahiplerine iade etmek gibi bir görev beklemektedir. Bugün görünen şey açıkça şudur, Türkiye’nin Sayın Süleyman Demirel’in liderliğine ihtiyacı vardır. Yapılan uzun görüşmeler neticesinde bu gerçekte hem fikiriz. Türkiye’nin tartışmasız en saygın, en bilgili, en güvenilir siyaset ve devlet adamı Demirel’dir. Sayın Demirel, birçok kez bu tarihi görevleri üstlenmiştir. Seçime Demirel’in liderliğinde ve güçlü bir kadroyla gidilmesi İzmir il örgütünün tercihi ve teklifi olsun...”
İzmir’de yapılan bu konuşmaların benzerlerine Ankara’dayken ben de şahitlik ettim.
Olabilir mi?
Yakında göreceğiz...
Ama şu bir gerçek ki, son dakikaya kadar alternatifler aranacak, ama “Seçimlere Demirel’le gidilmesi” formülünü de bir kenara yazın.

Dost acı söyler...
KARŞIYAKA’da yaşananlar tam bir fiyaskodur.
Hem de en başından bu yana...
“Yüzüncü yılda Süper Lig” hedefi koyacaksın, sonra da ikinci hafta teknik direktörünü yollayacaksın.
Her sene olduğu gibi yeniden takım kuracaksın, milyon dolarlar harcayacaksın, tek bir santrfora kalıp gol atmakta sıkıntı çekeceksin.
Üst üste gelen başarısızlıklara rağmen tribünleri dolduran bir seyirci desteği bulacaksın, ama her seferinde taraftarı hayal kırıklığına uğratacaksın.
Bir de üzerine...
Bilinçsiz ilaç kullanımdan dolayı doping tartışmalarından dolayı camiayı şok edeceksin.
İzmirli olarak, Karşıyaka’yı seven biri olarak...
Ben şuna razıyım.
Takım özüne dönsün; kendi yetiştirdiği gençlerle sahada mücadele etsin.
Şemikler, Karşıyaka, Gazi Lisesi’nin gençleriyle sahaya çıksın. Türkiye’yi dolaşıp yetenekli insanları bulup takıma monte etsinler...
Gerekiyorsa Süper Lig hayali kurmayalım, gerekiyorsa uzunca bir süre ortalarda yer almayı baştan kabul edelim.
Ama bunları yaşamayalım.
Buna razıyım.