Büyükşehir, İstanbul’da 1.5 milyona ’bakıyor’

Tabii dedik ve İl Başkan Yardımcısı Kemal Akar ile birlikte Kumkapı’da Niğdeli bir aileyi (Fatma-Yaşar Tanıtmış) ziyaret ettik. Çocukları olmayan çift, 31 yıldan beri K.Ayasofya’da yaşıyor. Evin reisi 15 yıldır civardaki bir caminin tuvaletine bakarken, çalışma gücünü kaybedince işten çıkarılmış. Karısı gibi o da ayağından sakat... Yaşları 60’ı geçmiş; hiçbir sosyal güvenceleri yok. Ortada kalınca AKP örgütüne haber verilmiş, Büyükşehir’e bağlı Kayışdağı Darülaceze kendilerine sahip çıkmış. Oturduğu semtte bir ’yaşam evi’ tahsis edilmiş kendilerine. Eski bir Ermeni dairesi sayılabilir; kutu gibi... Büyükşehir, 550 YTL olan kirayı ev sahibine ödüyor; ayrıca her ay 700 YTL erzak ve 150 YTL harçlık parası da veriyor. Karı-koca bu para ile ’rahat’ geçindiklerini söylüyorlar. Haftada bir belediyenin taşeron firmasına bağlı bir kadın evi temizliyor. Darülaceze’den gerekirse doktor gelebiliyor. Bu yeni bir model; bu tür çiftlerin bakımı 15’i bulmuş. Darülaceze’de barındırılsalar aylık harcamaları (750 kişiye 650 personel bakıyormuş) 2 bin YTL tutuyormuş kişi başı... Bu yöntem daha ’kárlı’ sayılıyor belediyece...

İnsan bakımı zordur, elden ayaktan düşünce daha da zordur. Bize sarma dolma ve kurabiye ikram eden Fatma Tanıtmış’a "Memnun musun?" diye sormaya gerek yok; Topbaş’tan Darülaceze’ye kadar dualar ediyor. Ardından, "Ülkemiz başörtüsüne takılıp kaldı; ama adam (Erdoğan) için üzülüyorum, rahat ettirmiyorlar. Türban bizim aslımızdır, inkár edemeyiz" diye özetliyor ’taraftarlığı’nı...

’HİZMET YERİNDE GÖRÜLÜR’

Bizler gibi çok sayıda sanatçı, medya mensubu ve işadamı bu gibi yerleri görmeye davet edilmişler.

"Belediyemizin çalışmalarını tanıtmak, hizmetlerimizi yerinde göstermek istiyoruz" diyor, AKP İl Başkan Yardımcısı Akar...

Ve dün için CRR Konser Salonu’nda il örgütünün bir daveti. "Hizmet yerinde görülür, AKP ile yerel kalkınma; gidelim, görelim... Sosyal belediyecilik... 365 gün 24 saat 7’den 77’ye İstanbul halkına hizmet..." sloganları ile sunuşu yapan AKP İl Başkanı Aziz Babuşçu; anlatan ise Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş oldu. Ortak görüş; AKP kimsesizlerin kimsesizidir. Biz sorunu, dert saymıyoruz, dertler yerinde giderilir. Bu adımları siyasi kimlik adı altında değil, sosyal belediyecilik adına atıyoruz... Herkese eşit mesafede olmayı prensip edik...

Çalışmaları anlatırken, elindeki listeden ’özet’ yapmak zorunda kalan Topbaş, bu hizmetler için Büyükşehir bütçesinde 300 trilyon harcadığını açıkladı. Eğitimden sağlığa, spordan meslek-beceri kurslarına kadar bu hizmetlerden ücretsiz yararlananların sayısının 1.5 milyon İstanbulluyu kapsadığı düşünülürse projenin büyüklüğü kendiliğinden ortaya çıkıyor. Hele üç yılda 900 bin kadın ücretsiz sağlık taramasından geçiriliyorsa...

Bunlar tabii ki ’oy deposu’dur. Keşke İstanbul yoksullarla doldurulmuş olmasa, bu ’bakım’ harcamaları bize metro gibi ulaşım yatırımı olarak geri dönse... Bu konunun ayrı bir tarafı olmalı ve sorgulanmalıdır.

İL ÖRGÜTÜ İLE BELEDİYE

Ortada anlaşılmayan bir durum var bize göre... Kadir Topbaş her gün gazetecilere konuşabiliyor; tanıtımlar, açılışlar yapıyor. İl Teşkilatı, böyle bir programa niye ihtiyaç duydu?.. Büyükşehir’e karşı "ben güçlüyüm" mesajını vererek bir yıl sonra belediye başkan ve meclis aday adaylarının adresinin kendisi olduğunu mu göstermek istiyordu. Bu pek anlaşılamadı.

Topbaş bu toplantıya gelmeden önce Büyükşehir Belediyesi’nin üst düzey bürokratlarını iki günlük kampa almış; son bir yılda çalışan çalışır; yoksa çalışmayan yok olur mesajını mı vermek istemişti? Esas soru şudur: Bir partinin tanıtımı, belediye kaynaklarından mı yapılır?

Kuyruğu dik tutan AKP’yi aşabilmek için muhalefet partilerinin daha bir kaç fırın ekmek yemeleri gerekiyor.

Kimler katıldı

SOSYAL belediyecilik hizmetlerini davet üzerine giderek gören ve sonra da çekilen görüntüleri dünkü tanıtımda kullanılan çeşitli mesleklerdeki isimler (sunuş sırasına göre) şöyle: Murat Yalçıntaş, İbrahim Çağlar, ’Hopdedik’ Ayhan, Yalçın Bayer, Mahmut Övür, Vedat Özdemiroğlu, Ahmet Savaş Özpınar, Şahin Özer, Uğur Aslan, Hakan Peker, Zerrin Arbaş, Yonca Evcimik, Reyhan Karaca, Hüseyin Bozdağ, Sani Savni Özer, Ertuğrul Erkişi, Fuat Kozluklu, Erhan Güleryüz, Burcu Güneş, Rahim Er, Yusuf Gürsoy, Mahmut Koca, Erdal Bahçıvan, Suat Yalkın, M. Ercan Özgür, Süheyl Erboz, Salih Memecan, Abdullah Avcı, Necati Ateş, Arif Erdem, Nuri Tuna, Mustafa Sağyaşar, Serpil Yılmaz, Bülent Korucu, Zeki Alasya, Türker İnanoğlu, Mahmut Esen, Cemil İpekçi.

Hani uyumluydular

GENELKURMAY e-bildiri yayınlayıp kendilerine karşı görüşler bildirdiğinde Erdoğan, "Asker bana bağlı çalışan bir kurumdur" diyerek gürlememiş miydi?

Bugün görüyoruz ki, Genelkurmay Başkanı çekilme kararını kendilerinin aldığını söylüyor ve anlaşılan o ki ne Erdoğan, ne de Gül’ün haberi var!

Hani hükümet ve asker çok uyumlu çalışıyordu!

Bu çekilme olayından benim anladığım, Genelkurmay ne Gül’e, ne Erdoğan’a bilgi vermeyerek ’güvenmediğini’ gösterdi, aynı zamanda ABD yetkilileri ile pazarlık yapmalarını engelleyerek, iç politikada türban gibi kullanılmasının da önüne geçti.

Zaten bunları birçok kez başka konularda açık açık söylemediler mi? Anlayana.Avni CAN-FRANSA

Harekát başarılıdır

ÜÇ aydan beri K.Irak’ta olan Türk ordusu, ağır kış koşullarına rağmen başarılı bir kara harekátı gerçekleştirmiştir. Amacı sadece teröristin belini kırmak olan, kimsenin dağında tepesinde, taşında kayasında gözü olmayan bir devletin ordusunun orada daha fazla oturup kalması pek fazla bir şey ifade etmez. Ancak en kısa sürede çekilmesi ve bunu da göstermesi onu uluslararası arenada daha saygın hale getirir ve terörle mücadelesine haklılık kazandırır. Nitekim harekát pek fazla tepki çekmemiş, hatta destek görmüştür. Bu kısa sürede çekilmek tüm dünya kamuoyunda Türklerin elini daha da güçlendirmiştir. Bakınız düne kadar, "Türklere bir Kürt kedisi bile vermem" diyen Talabani bugün "Türkler dürüstlüklerini kanıtlamıştır" diyebiliyor. Harekátın başarısı buradadır.

C.Y.-ANKARA