Bütün bunlara ne gerek vardı

AB topu direkten döndü. Bütün bu sarsıntıya ne gerek vardı, diye sorabilirsiniz. Ne yapalım burası Türkiye ve bizler Türküz. Bu işleri böyle yürütüyoruz. Sonuç iyi çıktığı için, geriye dönüp kendimizi parçalamamıza da gerek yok artık...

Haberin Devamı

Bu krizi ben “kendi kalemize gol atmak atmamız” diye nitelemiştim. HattaTayyipErdoğan’ı, çapraz gelen topa ayak koyan ve kalesine gol atma tehlikesine düşen bir futbolcuya benzetmiştim. Top döndü dolaştı ve tam kale çizgisinden geçmek üzereyken, Tayyip Erdoğan inanılmaz bir planjon yapıp golü kurtardı.

 

Verheugen’in açıklamaları son derece netti: “ Hiçbir engel kalmadığını, hiçbir yeni koşul olmayacağını, bu durumda Türkiye’nin Kopenhag kriterlerini büyük ölçüde yerine getirdiğini ve müzakere tarihi verilmesini tavsiye edeceğini” söyledi.

 

Tayyip Erdoğan golü kurtardı.

 

Haberin Devamı

Tabii şimdi kendi kendimize “böyle yapacaktın da neden kriz yarattın?” diye sorabiliriz. Bunun hiçbir yanıtı da yok. Tamamen Başbakanın kişisel tutumuna bağlı. Tayyip bey yoğurdu böyle yediğini gösterdi.

 

Başbakan zina konusundaçok yanlız kaldı ve U dönüşü yapmaktan başka çeresi de yoktu. Bunu yaparkende, yarım ölçüde değil, dibine kadar gitti. Eğer geri adım atacaksa, yarayı tümüyle kesip atmayı tercih etti.

 

Doğrusu da buydu.

 

Yanlış hesabın bir yerden dönmesi gerekiyordu.

 

Başbakan’ın Verheugen ile görüşmesinde, hiç değilse karizmasının bir bölümünü kurtarabilmek için, TCK’yı 6 Ekim sonrasınabırakması bekleniyordu.

 

Tam aksine, yasalaşmanın 6 ekim öncesine alınması, AB komisyonunu büyük orandarahatlatmış durumda.

 

Brüksel koridorlarında artık “Türkiye istediğini elde etti” diyenlerin sayısı büyük oranda arttı.

 

Başbakan, gerilim yaratarak konuyu gündeme getirdi ve sonucu da kendi saptadı.

Bundan sonra, özellikle Verheugen’in sözleri çıkacak raporun rengini de belli etti. Bundan böyle, AB komisyonu raporu konusunda fazla bir kuşku duymamak gerekiyor. AB komisyonu, AB üye ülkelerine “tarih verilmesini tavsiye edecek” ancak, fazla da hayale kapılmamamız gerekiyor.

 

Haberin Devamı

Şimdi asıl pazarlıklar, 17 Aralık Konseyine yönelecek.

 

Türkiye’ye tarih verilecek, ancak bunun koşulları olacak. Zina tartışmaları, ister istemez bir zarar verdirdi. Başbakan’ın sözünün eri olduğu yolundaki inançlar önemli bir darbe yedi.

 

AB başkentlerindeki gazetelere şöyle bir göz attığınız taktirde, havayı hemen anlıyorsunuz.

 

Genel algılama, Tayyip Edoğan’ın din ağırlıklı yanını ön plana çıkarttığı şeklinde. Bu, doğru veya yanlış olabilir. Ancak algılama çok önemlidir ve iz bırakacaktır.

 

17 Aralık doruğunda Türkiye’ye müzakere tarihi verirken, bu kuşkular nedeniyle koşullar artacaktır.

 

Bizler bazı şeyleri çok kolaylıkla   unutuyoruz. Gündemi hızla değiştirdiğimizden dolayı, başkalarının da aynı şekilde hareket ettiğini sanıyoruz. Oysa AB’de işler böyle dönmüyor. İnsanların içine bir kuşku düştüğü zaman, buna göre önlem alıyorlar.

 

Haberin Devamı

AB’nin 17 Aralık günkü kararında bu koşulları, bu önlemleri göreceğiz.

 

O zaman da, AB’yi suçlamamamız gerekir.

 

Zira işi bu noktaya bizler getirdik.

 

Neyse, 17 Aralığı sonra düşünürüz. Bugün işlerin rayına oturmuş olması dahi çok olumlu bir gelişme sayılmalı.

 

                                             *                    *                    *

 

AB FATURASI 113 TRİLYONDA KALMAZ

 

Başbakanın zina takıntısı ilk aşamada cebimizden 113 trilyon lira çıkmasına yol açtı. Bu para, sadece geçen Salı günkü ihalede ödediğimizfaiz farkı. Eğer zina saçmalığı olmasaydı, faizler artmayacak ve 113 trilyon lira da cebimizde kalacaktı. Eğer AKP zina tartışmasını iyiyönetebilseydi 113 trilyon ceza (!) ödemeyecektik.

 

Haberin Devamı

Ancak dikkat, bu ceza 113 trilyon ile kalmayabilir. 17 Aralık’a kadar atılacak her ters adım, yapılacak her ters açıklama veya her hatalı karar bu faturayı daha da arttıracaktır. 17 Aralığa kadar son derece ince bir yoldan geçeceğiz. Allah vere de, bazıları bu gerçeği doğru dürüst görebilseler.

 

*                *                  *

 

(Bu yazı, Posta Gazetesinde ve aynı gün Hürriyet Gazetesinin tüm dış yayınlarında, Hürriyet internet sitesinde (www.hurriyetim.com.tr) Milliyet internet sitesinde (www.milliyet.com.tr) ve Daily News ekibi tarafından tercüme edildikten sonra hem ana gazetede, hem de Daily News internet sitesinde (www.turkishdailynews.com.) yayınlanmaktadır

Yazarın Tüm Yazıları