Bunun adı ’sivil itaatsizlik’tir

ANKARA’dan bir ’güvenlik uzmanı’ ile konuşuyoruz, bazı çarpıcı yorumlar yapıyor. Sorularımıza ilginç yanıtlar alıyoruz:

Güneydoğu’da yaşananlar nedir?

-
Psikolojik bir harbin unsurudur. Güçlü ordulara karşı ’Sivil itaatsizliktir’, yani silahsız insanların yönetime karşı hareketidir.

Bunu kim organize ediyor?

- Dış güçlerin etkisiyle PKK... Ve onun Türkiye’deki ayağı olan parti ve bu partinin belediye başkanları başta olmak üzere Roj TV... Hepsi ’sivil itaatsizlik’te rol alıyorlar. Kürt halkını yönlendiren bunlardır. Nitekim DTP Batman İl Başkanı Ayhan Karabulut, Roj TV’ye telefonla bağlanarak ’halkı kışkırttığı’ iddiasıyla tutuklanmıştır. Eylemleri kimlerin yönlendirdiği bununla açığa çıkmıyor mu?

’SİLAHSIZ GÜÇLER’

’Sivil itaatsizlik’ diyorsunuz, açar mısınız?


- Karşınızda silahlı bir güç yok, Türk Silahlı Kuvvetleri’nden bir hareket yok... Çünkü karşınızdakiler silahlı değil ki... Böyle bir gücün karşısında hiçbir güç duramaz. Çünkü silahsız eylemlerin karşısında bir ordu yoktur. Tersinden bakarsak, askerin karşısında da silahlı bir güç yoktur. Çocuk vardır, kadın vardır, yani halk vardır. Bu Slovenya’da, 1990’ların başında Sırp Ordusu’na karşı uygulanmıştır. Kışlalar halk tarafından işgal edilmiştir. Türkiye’de geçen hafta her gün ayrı bir yerde eylem yapıldığını ve bunların süreceğini tahmin etmek güç değildir.

GÜVENLİK GÜÇLERİ

Polis?


- Şehirlerde yapılan gösterilere karşı polis de fazla güç kullanamaz. Çünkü gösteri ve protesto yürüyüşlerinde hep kadın ve çocuklar ön saflarda bulundurulur. Nitekim, Hürriyet’in pazartesi günkü birinci sayfasında yer alan poşetle molotof taşıyan sempatizanların yer aldığı fotoğraf bunun bir delilidir. Asker ya da polis bu eylemcilere karşı ateş açmak zorunda kalırsa, PKK bunu dış ülkelerde malzeme olarak kullanacaktır. Türkiye, ’silahsız ve günahsız’ insanları vuruyor diye... Olaylar organizedir ve kontrol edilmesi bu nedenle güçtür.

Yani ’sivil itaatsizlik’ yakında kentlerde askere karşı da mı olacak?

-
Ben bir tespit yapıyorum. PKK’lı eylemcilerin benzer bir harekete kalkışması kimseyi şaşırtmamalıdır. Bu eylemlerin provası ilk olarak bölgede, sonra da İstanbul’da yapıldı. Bu eylemler sürecek ve PKK’nın siyasal açıdan gücü artırılmaya çalışılacaktır.

’İSYAN BAŞLANGICI’

(...)

- Bir şey daha söyleyeyim; bu bir ’isyan’ başlangıcıdır aslında; kalkışmadır. Taktik olarak ne oluyor? Dağda askerle çatışmaya giriyorlar, sonra da örgütün yandaşları vurulduğunda aşağıda ’isyan mitingleri’ gerçekleştiriyorlar.

Cenaze törenleri vesile yapılarak, bölücü örgütün bayrakları çıkartılıyor, Apo’nun lehine gösteriler yapılıyor. Resmi binalara saldırılıyor. Sonra da ’AB’ye sığınanların sesi çıkmıyor, kamu yöneticileri hareket edemiyor. Dikkat ediyorsanız, ilk provanın ardından eylemciler bugün meydanlardan çekildiler. Muhtemelen iki-üç haftaya kadar ikincisi başlayacaktır; sivil insanların yönetime karşı hareketi... Yeni cenazeler geldikçe, eylemlerin gittikçe artacağını göreceğiz. Gösterilerde yine çocuklar öne sürülecek.

ORGANİZE OLAYLAR

Amerika’nın İran’ı vurmasına yönelik haberlerin yoğunluk kazandığı dönemde, bu ’başkaldırı ve kalkışma’nın ilgisi var mıdır?

- Amerikan’ın Türkiye’deki ’komiserleri’nin söylemlerine dikkat ederseniz, bu organizasyonunun ipuçlarını yakalayabilirsiniz. ABD özetle ne diyor: Benden kötülük beklemeyin, biz dostuz, diyor. Ama bölgedeki bu oyunların arkasında bu ülke var. Bu organizasyonun Amerikan Özel Kuvvetleri’nce uygulandığına dair kuşkular vardır.

Kürtler...

- Amerika, İran’a bir operasyon yaparsa, bundan sonrasında İran, Türkiye ve Irak’taki Kürtlerin tek şemsiye altında toplanması gündeme gelebilir. Büyük Ortadoğu Projesi’nin sonucunda ne olabilir, düşünebiliyor musunuz?

(...)

- Türkiye’nin güçten düşmüş, boyun eğer hale gelmiş bir ülke olması amaçlanıyor. Ekonomisi zayıflamış bir ülke Amerika’nın kucağına oturmuş ’tabi’ bir ülke. Her tarafından ateş fışkıran bir Türkiye, denize düşen yılana sarılır misali... AKP iktidarında tezgaha getirilen Türkiye, hadım edilmek isteniyor açıkça.

Türkiye, imparatorluk bakiyesi bir ülke. Atatürk tarafından küllerin içinden ayağa kalkmış ama 82 yıldır başı hep aşağıya bastırılıp tökezletilmek isteniyor. Türk-Kürt kardeşliği, düşmanlığa dönüştürülüyor.

Bu ülkede ’devlet düşmanlığı’ başlatılırsa, sonumuz nereye varır bilinmez.

Sonuçta herkes bu enkazın altında kalır.

Şen ola!

Kimlik sorunu olanlara, /Altı, üstüyle oynayanlara, /Teröre davet açanlara, /Erken öten horozlara, /Avrupalı dostlara, /Yeni sınır çizenlere, /Suskun, göz yumanlara, /Diyarbekir şen ola!

Kerim CAN-İSTANBUL

Savcılara

"Cumhuriyet Savcıları! Meriç kıyılarında çalışan Türk köylüsünün kaybolan sapanından tutunuz da, bu vatanda yaşayanların uğrayacağı en ufak bir haksızlıktan, hatta Bingöl dağlarının ıssız kuytularında bekleyen öksüzlerin gözyaşlarından siz sorumlusunuz."

(Atatürk’ün Adalet Bakanı

Mahmut Esat Bozkurt)
Yazarın Tüm Yazıları