BİR Kasım ayı gelince Alaçatı boşalıyormuş... Kasım ayında bezgin bir duman sarıyormuş her yeri... Ve bu bezgin duman, küçük kasabayı daha da güzelleştiriyormuş.
İKİ Çok eski bir İngiliz atasözü, "İnsanları tanıdıkça köpeklere olan sevgim artıyor" şeklinde imiş.
ÜÇ Kendi varlığını sofrada lüzumundan fazla hissettiren insanlardan hiç hazzetmiyormuşum...
DÖRT Kalamar, ay ışığında avlanırmış... Ve şu sıralar tam da kalamarın avlanma zamanıymış...
BEŞ Fethullah Hoca cemaatinin üst düzeyi ne kadar nazik, ne kadar ince ve ne kadar tahammüllü ise, internette örgütlenme şampiyonu olan cemaatin alt düzeyi o kadar üslupsuz ve tahammülsüzmüş...
ALTI Emine Hanım ile Hayrünnisa Hanım’ın arası gerçekten açıkmış... Ancak bunun nedeni somut bir olaydan ziyade "ilkesel" nedenlere dayanıyormuş: Emine Hanım, Hayrünnisa Hanım’ı fazlasıyla heveskar buluyormuş ve bu heveskarlığa fena halde bozuluyormuş.
YEDİ Teşvikiye Camii, büyük cenaze törenlerini kaldıramıyor.
SEKİZ Başını örten ama süse fazla kaçan kadınların, hem İslamcıların, hem de laiklerin ateşi arasında kaldıklarını öğrenmiş bulunmaktayım... Buna mukabil süsüne düşkün türbanlıların, iki tarafa da "Size ne? İstediğim gibi giyinirim" diyecek bir platform bulamadıklarını da fark etmiş durumdayım...
DOKUZ Barzani Nakşibendi imiş... Ve bizdeki İslamcılar, "Barzani bizim ihvandandır, bu nedenle operasyon olmasın" diyorlarmış... Oysa bizim "Terzi Recai Amca" da hızlı bir Nakşi’dir ama nedense "Kahrolsun Barzani" sloganını dilinden düşürmez...
ON Cihad Baban... Bir zamanlar Türk matbuatına fırtına gibi esmiş... Ortalığı karıştıran başyazılar yazmış... "Politika Galerisi" diye şahane bir kitabı var ki ancak sahaflarda bulunabiliyor... Acaba "Mesleğimizin eski starları" başlıklı bir yazı dizisi ya da kitap yapılamaz mı?
Bir ölü için kim ne der?
- Eski dönemlere özenen dindar: "Allah rahmet eyleye!"
- Bir sekülerin fazlasıyla kişisel duası: "Biliyorum, orada bir yerlerden bizi izliyorsun."
- Meşk adamlarının anması: "Senin için içiyoruz! Senin şerefine."