Bu nasıl Hollywood?

ılk bölümde yayında olan Cem Yılmaz filmlerin çoğunu izlemediğini söylese de stüdyoda olduğu süre boyunca en fazla yorum yapan kişi oldu.
Keşke o da sabaha kadar kalsaydı.
Çok daha farklı ve keyifli bir tören izlemiş olurduk.

MODA ELEŞTİRİSİ NURGÜL YEŞİLÇAY’DAN!

Pek çok kez giyim tarzıyla eleştirilen Nurgül Yeşilçay’ın Cengiz Abazoğlu’yla birlikte kırmızı halı modasını değerlendirmesi ve sürekli “sen falan oyuncunun elbisesini nasıl buldun” sorusuna maruz kalması onu bile şaşırttı.
Alakayı ne o ne de biz anlayabildik.
Kırmızı halıdaki poz verme meselesine gelince...
şekilden şekile girerek, kasım kasım kasılarak poz veren heykel özentisi oyunculara ben gerçekten de bakamıyorum.
şöyle rahat olsalar, bizi de germeyecekler.
Keşke herkes doğal duruşlarıyla izleyenlere nefes aldıran Anne Hathaway, Kate Winslet, Natalie Portman ve Angelina Jolie’yi örnek alabilseydi.
Oscar gecesi bu yıl sahne şovu anlamında dört dörtlüktü. Onu bunu iğneleyen, laf sokuşturan şovmenlerin sunuculuğundan bıkmışız, Hugh Jackman gerçekten de iyi geldi.
En ıyi Oscar Töreni Sunucusu Ödülü’nü rahatlıkla Jackman’a verebiliriz.
O nasıl bir açılıştı öyle?
Peki ya müzikallerin potpurisi?
Öyle iyi hazırlanmışlar ki ağzımız açık izledik.
Adayların hepsinin sahneye gelen beş önemli sinemacı tarafından tanıtılması harikaydı.
Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim, Alacakaranlık filminin yakışıklısı Robert Pattison, vampir olarak kalsa daha iyiymiş. ınsan haliyle hiç de çekici değildi.

JOLIE RAHAT, ANISTON İSE EZİKTİ

Brad Pitt’i Angelina Jolie’ye kaptıran Jennifer Aniston’ın kariyer açısından da düşüşte olmasının verdiği acıyı, En ıyi Animasyon ödülünü açıklamak üzere sahneye geldiğinde resmen yüzünden okudum.
Brad Pitt ve Angelina Jolie En ıyi Oyuncu Oscar’ı için aday olurken, Jennifer Aniston zarf açmakla yetiniyordu.
Karşılaşma anında Jolie kendinden ne kadar emin ve rahatsa, Aniston da o kadar tedirgin ve ezik göründü bana.
Brad Pitt ise doğru tercihi yapmış olmanın keyfini çıkarır gibiydi.

AND THE OSCAR GOES TO BOLLYWOOD...

Tören sabaha karşı biter bitmez uykulu gözlerle Oscar performansıma baktım.
Hürriyet ve Sabah Pazar’daki Oscar totolarda, “Akademi ödülü kime verir?” sorusunda 6 dalın 5’ini tutturmuşum.
En ıyi Film ve Yönetmen ödüllerinin Slumdog Millionaire ve Danny Boyle’a gideceğini ama benim gönlümün Benjamin Button ve David Fincher’dan yana olduğunu belirtmiştim.
Tahmin ettiğim ama istemediğim başıma geldi ve bu yıl Oscar Hollywood’a değil, resmen Bollywood’a, Slumdog Millionaire’e gitti.
Hindistan’da çekilen, Bollywood klişeleriyle dolu olan ve sonu başından belli bir hikaye anlatan Slumdog Millionaire bu cuma vizyona giriyor. Kötü bir film değil ama yılın en iyisi de değil.
Zararsız ve iddiasız bir çalışma. ızleyince eminim siz de bana katılacaksınız ve bu yıl Oscar amca için üzüleceksiniz.