Boyun ve bel fıtığında ameliyat çoktan kalktı

Hatice Alptekin, 1915 Sarıkamış bozgununda Ruslara esir düşen tabur imamı Tufan Çiloğlu’nun kızı. Sovyet devrimine tanık olmuş, açlığı yaşamış, babasının idama mahkûm oluşunu, kurtuluşunu görmüş.

Yaşı 80’e vardığında aile dostu Yaşar Kemal’in ısrarıyla bu serüvenini bir kitapta toplamış. Adına da‘Ters Akıyordu Volga’ demiş... Ünlü Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Eser Alptekin, işte o Hatice Hanım’ın oğlu. Eser Hoca ise 20 yılı aşkındır bel ve boyun fıtığına adamış kendisini. Yıllardır ‘Ameliyat olmadan önce en az 10 kere düşünün, ameliyat şart değil’ diye avaz avaz bağırıyor. Kalkıp Levent’teki modern ve en son cihazlarla donattığı kendi adını taşıyan kliniğine gidelim dedik. Bir kalabalık, bir kalabalık; Avrupa’lardan geleni mi ararsın, Anadolu’nun en ücre köşesinden geleni mi... Gün boyunca bel fıtığıyla oturduk, boyun fıtığıyla kalktık. Sonunda karar verdik ki, aklımızın bir köşesinde bulunmalı. Hiç aranıza girmeden sizi

Eser Alptekin dadaşla bırakmak en doğrusu.

Egzersizde yanlış hareket hastayı daha kötü yapar


- Türkiye’de yanlış bir anlama var, hasta ameliyat olmazsa felç olurmuş. Yok böyle bir şey Yener bey. Bel ve boyun fıtığı tedavisini ameliyata gerek kalmadan yapıyoruz. Kendimize özgü fizik tedavi ve rehabilitasyon yöntemleriyle yüzde 98 başarı sağlıyoruz. Rehabilitasyon nedir; bir rehabilitasyon uzmanı tarafından hastaya uygulanan özel hareketlerdir. Ya da kısaca egzersiz programı diyebiliriz. Bu tedavi şakaya gelmez, yanlış hareketler hastayı daha kötü durumlara getirir. Hasta belli bir noktaya gelindikten sonra rehabilitasyon uzmanının kendisine öğrettiği hareketlere evinde devam edebiliyor.

ABD, ameliyatı çoktan bıraktı

- Amerika’da son 4,5 yıldır bu cerahhi konuşulmuyor bile. Özel sağlık sigortaları bel ve boyun fıtığı cerrahisinin parasını ödemiyor. Bir şartla ödüyor; fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanının başkanlığında ortopedist, genel cerrah, beyin cerrahı vepsikologdan oluşan bir komisyon ameliyatı son çare olarak görecek. Bu yüzden Amerika’da bu hastaların yüzde 46’sına ameliyat yapılırken, günümüzde bu rakam yüzde 2’lere düştü. Gözlediğim kadarıyla, Almanya, İsviçre, Hollanda ve Danimarka’da bel ve boyun fıtığı ameliyatları daha çok Türk hastalara yapılıyor. Ameliyat olduktan sonra büyük sorunlarla buraya gelen çok Türk var.

Ağrıyı yok etmek tedavi etmek değil

- Ben ağrıyı insan vücudunun dili, tamiratın sesi olarak kabul ediyorum. Bel veya boyun fıtığında ağrıyı yok etmek, tedavi etmek demek değil ki. Dünyada 1980’li yıllarda bel fıtığı teşhisi konulan hastaların yüzde 46’sı ameliyat edilirdi. Zaman içinde bu ameliyatların komplikasyonlarının çok olduğu görülerek vazgeçildi. Günümüzde bel ve boyun fıtığı için cerrahiye giden hasta sayısı yüzde 3 civarında. Çok zorunlu kalmadıkça cerrahiye ihtiyaç duyulmuyor. Eğer hastada fiziksel kusur oluşmuşsa, çişini, büyük tuvaletini kontrol edemiyorsa, felç öncesi kasılma belirtiler başlamışsa o zaman cerraha havale edilir.

Teşhiste MR şart mı

- Her hastada MR çekmek gerekmiyor, sağlık sektörü ekonomik ranta dönüşmemeli. İyi bir MR çekimi, bugün 600 milyon civarında, sadece MR’a bakıp teşhis koymak mümkün değil ki. Konunun uzmanı doktor fiziki muayeneyle ilk teşhisi anında koyar.

Bel fıtığının belirtileri neler

- Bel fıtığının ilk ve en belirgin özelliği ağrıdır. Ayrıca nörolojik yani sinir sistemine bağlı belirtileri de vardır. Hastada duyu, kas gücü kayıpları olur, bacaklarda duyu kusurları görülebilir. Ayrıca refleks kusurları da ortaya çıkar. Bel fıtığının çok ileri dönemlerinde ise hastanın bacaklarında felç öncesi hissizleşmeler görülebilir. Bel fıtığı ağrısını diğer bel ağrılarından ayırt edebilmeleri için okurlarınıza birkaç ipucu vereyim:

Beldeki ağrı basit ağrı kesicilerle geçmiyorsa,

Ağrı kalçaya ve bacaklara vuruyorsa,

Bacakta ve bel bölgesinde uyuşukluk varsa,

Sağ kalçayla sol kalça, sağ bacakla sol bacak arasında his farkı varsa,

Bacakta sinirin gittiği bölgelerde hissizlik oluştuysa,

Bacaklarda çabuk yorulma ve gücünde zayıflama varsa. Eğer bunlardan biri hastada varsa, hemen bu konuda uzman bir hekimin kapısını çalmalı.

YARIN: KADINDA FITIK RİSKİ DAHA FAZLA
Yazarın Tüm Yazıları