Bir Sinan Kara...

TÜRKİYE'de gazetecilik yapmanın zor olduğunu bilmeyen dünyada bile kalmadı. Ama daha vahimi Anadolu'da yani Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük merkezlerin dışında gazetecilik yapmaktır. Çünkü büyük merkezlerde sadeceyasaların kısıtlaması ile karşı karşıyasınızdır.

Oysa oralarda Vali, Kaymakam, Belediye Başkanı, Emniyet Müdürü, Garnizon Komutanı, Savcı ve Yargıçlardan oluşan bir kadro vardır ki...

Allah korusun... Yasalardan beş beterdir. Çünkü ‘‘Ona kim olduğumuzu öğretelim’’ dediler mi, yandınız demektir.

Böyle bir gerçeği şu sırada en yoğun şekilde Datça'daki meslektaşımız Sinan Kara'nın yaşadığını arkadaşımız Gülden Aydın ortaya çıkardı:

Sinan Kara'nın başı, Datça'da olup biteni yukarıda saydığımız sansür kurulunu dinlemeyip yazdığı için derde girmiş. Gülden Aydın şöyle yazıyor:

‘‘Geçtiğimiz ağustosta Sinan Kara'nın Datça Kaymakamı Savaş Tuncer'le ilgili olarak yaptığı haber, kamuoyunun belleğinde hálá tazeliğini koruyor. Kaymakam Tuncer, dünyaca ünlü turistik beldede köpeklerin denize girmesini yasaklamıştı. Olay basına Kaymakam Tuncer'in ‘Köpeklerin denize girmesi haramdır' sözleriyle yansımıştı.

Ne olduysa bu haberden sonra oldu. Sinan Kara'nın başına gelmeyen kalmadı: Hakkında 18 dava açıldı. Toplam 9 yıl hapse mahkûm edildi, 4 milyar lira da para cezasına çarptırıldı.
’’

Parantez içinde belirtelim: Kaymakam Bey bu haber nedeniyle Kara’Basın Konseyi'ne şikáyet etmiş ancak Konsey şikáyeti yersiz bulmuştu.

Aydın'ın bildirdiğine göre Datça Başsavcısı Bestami Tezcan, 8 ay önce Yargıtay'a atanan Başsavcı Kerim Tosun, Hákim Mustafa Akmaz, Kaymakam Bey hakkındaki bu haberin yayınlanmasını izleyen günlerde yasalarımızın bütün gün görmemiş maddelerini işletmeye başlamışlar. Örneğin Kara'ya:

Evinin bir odasını, yerel gazetesinin idare yeri olarak gösterdiği için 13 ay hapis, 284 milyon 731 bin TL ağır para cezası. (1 Mayıs 2002)

Yerel gazeteyi
‘‘Takip defterine’’ işlemediği için 4 ay 15 gün hapis, 137 milyon ve yine 3 ay 26 gün hapis, 190 milyon TL para cezası. (3 Ekim ve 1 Mayıs 2002)

Datça Kaymakamlığı'na verilen Datça Haber Gazetesi'nin
‘‘alındı belgesini almadığı için’’ 3 ay hapis ve 91 milyon 260 bin para cezası. (4 Nisan 2001) ceza vermişler.

Sinan Kara tipik bir örnek. Yoksa Ardahan Savcısı Gökhan Şen ile tartıştı diye tutuklanan 23 Şubat Gazetesi sahibi Kasım Tırpancı'yı, bir gece kulübünden alkol almış olarak çıkmasını görüntüleyen gazeteciye kızıp Konya'daki KonTV'yi basan Cumhuriyet Savcısı Alaaddin Çiçek'i, bir toplantıda kendisinden izin almadan kürsüye çıkan gazeteci Esen Aliş'e, ‘‘seni gebertirim’’ diyen Bartın Valisi Fatih Eryılmaz'ı ve yer kalmadığı için saymadığımız diğerlerini dikkate alırsanız, Anadolu'daki meslektaşlarımızın içinde bulundukları durum daha iyi anlaşılır.
Yazarın Tüm Yazıları