Bir festivalin ardından bilinmeyen acı gerçekler

Geçtiğimiz hafta Kuşadası’ndaydım. 19. Altın Güvercin Şarkı Yarışması’nın finallerinde. Öyle ayılıp, bayıldığımdan değil.

Haberin Devamı

Bu festivalin, yıllardır beyni olan, eski meslektaşım ve can arkadaşım Ali Riza Türker, Festival Komitesi Asistanı kankam Mihrican’ı kırmamak için gittim. Allah var, Kuşadası Belediye Başkanı M.Esat Altungün ile Turizm ve Kültür Komitesi Başkanı Murat Saraç’ı da takdir eder ve severim. Ne olursa olsun, yokluk içinde, ellerinden geldiğince, Kuşadası halkını, mutlu etmeğe çalışıyorlar. Yalnız bu yılki yarışmada, çok sıkıntılar vardı. Benim de tanık olduğum. Yani güllük gülistanlık değildi. Sizler gazetede sonuçları keyifle okudunuz. Kral TV’den renkli görüntüleri, havai fişek gösterilerini izlediniz. Amma, bu benim yazdığım acı gerçekleri, kimse bilmiyor. Ha ben asla sıkıntı çekmedim. Manevi oğlum Oğuzhan Toracı, menajerim ve Medyatava internet sitesi yazarı Sayım Çınar ile keyifli bir iki gün geçirdim. Fakat yarışmanın sunucusu İclal Aydın, dört otel değiştirdi. Kral TV ekibi, kaldıkları otelde, su baskınına uğradı. Ulaşımda aksaklıklar yaşandı. Ali Rıza kahroldu. Bircan’ın vücudunda siğiller çıktı.

Haberin Devamı

Yurt dışına açılacak      

Amma bunun karşılığında bakın Altungün ve Saraç’ın ortak mektuplarında neler yazıyor;
 Sevgili Şenay Hanım;   
“Zorlu, yıpratıcı bir sürecin ardından, 19. Kuşadası Altın Güvercin Müzik Yarışması ve Festivalini, geride bıraktık. Geçtiğimiz sene, ‘Altın Güvercin’i yeniden başlatırken, açıkçası bazı endişelerimiz vardı.Uzun bir ara verilmişti ve medyada, pek çok benzeri yarışma ve program, farklı ve yenilenmiş formatlarıyla yer almıştı. Geçen sürede, müzik piyasasında da, önemli değişiklikler olmuştu. Festivali tekrardan başlatırken, hedeflediğimiz amaç, Kuşadası’nın bir marka değerini oluşturmak ve öncelikle yurtiçinde, devamında ise yurtdışında, tanıtımını sağlamaktı. Zor şartlar altında, kurumsal destek almadan, bir anlamda, kendi yağımızla kavrularak, Festivali gerçekleştirdik.
 Ülkemizde gerçekleştirilen, benzeri festival ve yarışma organizasyonlarının bütçeleri ve almış oldukları (kamusal/kurumsal) destekler, göz önüne getirilirse, Kuşadası’nda bir mucizeyi gerçekleştirdiğimiz söylenebilir.”

Haberin Devamı

Halkın sevinci ve bütünlüğü

Altungün ve Saraç, halkla sanatçıların, bu yıl çok iyi bütünleştiğine dikkat çekerek, katılımın çok yüksek olmasının, doğru yolda olduklarının, bir göstergesi olduğunu vurgulamışlar. Satırlarına şöyle devam etmişler;
“ Geçen sene olduğu gibi, bu senede (kamusal/ kurumsal), destek anlamında, yeterli bir noktada olmadığımızı söyleyebiliriz. Bu yarışma ve festivalin, sadece Kuşadası’na değil, tüm Türkiye’ye ve sanat dünyasına, büyük katkılar koyduğunu, çok net bir şekilde, altını çizmek gerekiyor. Bu yarışmaya sahip çıkmak ve onu dünyadaki benzerleriyle, aynı noktalara, hatta daha üst seviyelere taşımak, sadece belediyenin ve Kuşadalıların değil, devlet başta olmak üzere, ilgili tüm kişi ve kurumların da görevidir. Kuşadası’nda bulunan otellerimiz ise ayrı bir teşekkürü hak ediyor. Turizmde, yüksek sezonun başladığı, doluluk oranlarının arttığı, bu yoğun dönemde, Festivale katkıda bulunmak için, ellerinden geleni yaptılar. Yeni yılda, coşkulu bir şekilde, 20. yaşını kutlayacak ve tüm Türkiye’nin sahip çıkacağı bir festivalde buluşmak umuduyla... Emeği geçen herkese ve festivali takip eden ve sahip çıkan tüm sanatseverlere, şükranlarımızı sunarız.”

Haberin Devamı

Ali Rıza’dan özür

Evet Başkan ile Turizm ve Kültür Müdürü’nün yazdıkları bu. Şimdi bir de, Ali Rıza’nın yazdığı, mektubun satırlarına bakalım;
Sevgili Şenay;
Bir sıkıntının olup olmadığını sormuştun?
Cevabım şudur;
“Benimkisi 20 yıllık bir sabır yolculuğu. Yarattığımız bu güzel güvercinin, peşine takılmışız gidiyoruz. Sayın Başkan’ın, bu organizasyonu yaşatma fikri ve iyi niyetine, saygım büyük. Fakat bu yıl, otel konaklamalarında ve uçak ulaşımlarında, ciddi sorunlar yaşadım. Ben ve tüm yarışma konuklarım, ancak yola çıktığımızda, kalınacak otelleri öğrendik. Son dakikada, yaşanan otel sorunları nedeniyle, bazı jüri üyelerim ve KRAL TV çekim ekibi, 2 günde 3 otel değiştirmek zorunda kaldılar. Onların karşılaştığı tablodan, ben utanç duydum. 20 yıllık tecrübemde, bu işler, organizasyondan sorumlu olan kişilerin, günlük toplantılar yaparak, festival sorunlarını, sabahın erken saatlerinde, çözümlenmesi gerekir. Ama maalesef, bu tür bir dayanışmamız yoktu. Yeri gelmişken, konaklama sorunu yaşattığım jüri üyesi, sanatçı ve KRAL TV teknik ekibinden özür dilerim. İnşallah bir dahaki yıl bunları yaşamayız.”

Haberin Devamı

Biraz da Magazin
Deniz Seki, Serdar’a emanet


Festivalde, final gecesinin yıldızı, Deniz Seki’ydi. Deniz’in bendeki yeri ayrı. İki yıl, ‘Hayalin İçin Söyle’ yarışmasında, aynı kuliste soyunduk. Kardeş gibi çok dertleştik. Finalde yine bir araya gelip, sohbet ettik. Deniz artık tüm işlerini, kardeşi Serdar’a vermiş. Menajeri o yani. “Ne yapayım. Beni anlayan, kahrımı çeken ve bu güne değin, desteğini hep hissettiğim ailem, hayatımın en önemli parçası. Serdar ve Serkan da canlarım. Başkalarıyla çalışıp, başkalarına kazandıracağıma ve de arkamdan beni çekiştireceklerine, hem beni toplayan, hem de bana, canı gönülden sahip çıkan, kardeşim artık tüm işlerimi yönetiyor” dedi... Bence de Deniz en iş iyisini yaptı. Çünkü Serdar’ı iyi tanırım. Bu güne değin, Deniz için, nasıl bir mücadele verdiğini de iyi
bilirim...

Haberin Devamı


Afiyet Olsun
Dondurmanın kralı Ciao


Şımarıklık demeyin lütfen... Ciao dondurmayı, Ortaköy’den, İzmir’e,  köpükler ve özel soğutucular içinde getirttiğimi bilirim. Tabi İzmir’de de Özsüt, Bravo, 06, Reyhan, Sevinç, Peximet, adını hatırlayamadığım pek çok pastanenin yaptığı dondurma çeşitleri var. Amma, ev yapımı dondurma ustası, İtalyan Ciao Gelato başka. Bir oturuşta yarım kilo yiyorum. Kalori korkum olmasa, bir kilo da yerim. Genç ve yakışıklı patron Volkan Esrigin, artık beni tanıdı. Gülümseyerek bakıyor. Alsancak’da, Peximet’in karşısında. Alaçatı’da da şubeleri var. Canınız çok isterse 0.232.4221002’yi arayın, evlere de servis hazır. Afiyet olsun...

Nokta
Tusan’da Şenol

İki yıldır Kuşadası Tusan Otel’de kalıyorum... Burada çanta ve tekstil dükkanı olan Şenol Konuk, harika bir insan. Bir kere kibar, kazıklamıyor, insan ve de özellikle de yabancılara hassas. Tam bir turizm elçisi. Her gittiğimde alışveriş ediyorum. Şenol’a verdiğim her kuruş helal olsun. Kuşadası’na gidince mutlaka uğrayın hak vereceksiniz...


 

Yazarın Tüm Yazıları