‘Beni 8 yıl sonra anladılar’

YÜKSEK Müh. Mimar Kentbilimci Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp, “Beni 8 yıl sonra anladılar!” diye bir açıklama yaptı dün... Deprem konusunda tehlikenin yalnız İstanbul için değil; aynı kaderi paylaşan bir çok büyük kentin olduğunu, İzmir’in de bunların başında geldiğini söyledi.

Haberin Devamı

Depreme hazırlanmanın birbirini tamamlayan iki yolu olduğunu, ilkinin çarpık yapılanmış düşük gelirli bölgeler için ‘süperprefabrikasyon’ olarak adlandırdığı endüstrileşmiş bina üretiminin, yani ‘Kapsül evler’ olduğunu önerdiğini... Diğer yolun ise orta ve yüksek gelirli bölgelerin yenilenebilmesi için imar haklarının bölgesel ve kademeli olarak yükseltilmesi projesini ürettiğini, ‘Proje 3G’ yani genç, güzel ve güvenli kentler. Prof. Alp, avantajlarını şöyle anlatıyor:
“Otofinans ve kazan-kazan bir strateji, yerli veya yabancı fonlara, borçlara gerek yok. Binalar depreme dayanıklı olacak. Yeni malzeme ve teknoloji gelecek; binalar sıfır olacak, sıcak-soğuk su akacak, rutubet çatlak patlak gidecek; etkin izolasyon ile daireler daha az enerji ile ısınacak, yazın serinleyecek; daha az ısıtma kullanılacağından hava kirliliği azalacak; sokaklara parkeden arabalar bina altına girecek, yollar rahatlayacak, arabalar güvende olacak; yollar genişleyince ambulans, itfaiye sokaklarda sıkışıp kalmayacak, ulaşım daha hızlı akacak,
Eski püskü, ruhsuz binalarımız gidecek, yeni tasarımlarla şehir çağdaş bir estetik kazanacak; bina stoğu yenileneceğinden milli servete katkı olacak; lokomotif inşaat sektörü ekonomiyi canlandıracak, işsizlik azalacak...
Adaylıklarım sırasında projelerimi TV ve gazetelere anlattım. Büyükşehir Belediye Başkanlığına dilekçe verdim. Başka çaremiz yok dedim. Kimse oralı olmadı...
Yıl 2010... Sn. Başbakan’ımız ve Sn. Büyük Başkan’ımız doğruyu nihayet gördüler. Ancak 8 yıl kaybettik. Öyleyse hemen başlayalım.”

Haberin Devamı

TÜYAP’ta son gün

TÜYAP Kitap Fuarı bu akşam kapanıyor. Biz de size, bize gelen kitaplardan bir seçki yapıyoruz; siz de beğendiğiniz kitapları alın:Sedef Kabaş ‘Hocaların Hocası Nermin Abadan Unat-Hayatını Seçen Kadın’ (Doğan Kitap), Yusuf Ünal ‘Besim Tibuk’un gözüyle Türkler ve Museviler’ (Profil), Meral Tamer ‘Aşkolsun Kanser’ (Doğan Kitap), Naim Tanyeri ‘Bir Şehir Kuruyorum’ (Kastaş Yayınevi), Tuncay Derman ‘Enerjinin Rengi’ (Sarıyıldız Ofset), Doğu Perinçek ‘Kemalist Devrim 4-Kurtuluş Savaşında Kürt Politikası’ (Kaynak Yayınları), Barış Yetkin ‘Popülizm ve Özal-Erdoğan’ (Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Yayınları), Vural Savaş ‘Kim Bu Hainler’ (Bilgi Yayınevi), Salahi R. Sonyel ‘Kıskaç Altında-Dış Güçlerin Türkiye’yi Bölme ve Yıpratma Çabaları(1923-2000)’ (Remzi Kitabevi), Bartu Soral ‘Kurt Kapanı’ (Kaynak Yayınlar), Korkut Özal ‘Devlet Sırrı’ (Yakın Plan), Önder Şenyapılı ‘Her Sözcüğün Bir Öyküsü Var-1’ (ODTÜ Yayıncılık), Kaan Turhan ‘Madenler ve Emperyalizm’ (Asya Şafak), İbrahim Eroğlu ‘A’dan Z’ye One Minute Fıkraları (Kora Yayın), Ahmet Gülüm-Okula El Salla’ (Kora Yayın), Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı ‘Küresel Kapitalizme Karşı-Tarım Yazıları’ (Yeniden Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Yayınları), Berivan Kaya ‘Bay CH’ (Berfin), Hüseyin Özalp ‘Son Kale-Kuşatılan Yargı’ (Togan Yayınları), Vedat Yenerer ‘Demokrasiye ve Hukuka Ergenekon Tezgahı’ (Bilgi), Turgut Özakman ‘Cumhuriyet Türk Mucizesi’(İkinci Kitap) (Bilgi), Nazım Alpman ‘Yollardan Sonra’ (Goa Basım Yayın), Erbil Tuşalp İslam İmparatorluğu (Kırmızı)

Haberin Devamı

O artık Gandi değil Gorbi...

BİR insanı övgülere boğmak çok güç bir iş değil. Ama hemen herkes ölçüsüz övgülerle ayakları yerden kesmişken, o kişiyi eleştirmek, buna cesaret edebilmek çok çok zor... (...) Kemal Kılıçdaroğlu’na, işine çok yaramış olan ‘Gandi’ lakabını 13.1.2009 günü İ.Ü. İktisat Fakültesi ek binasındaki panelde takmış olduğum için bugün derin bir vicdan sızısı içindeyim” diyor Aziz Naci Doğan...
Neden mi?
Genel af vaat etmesi, “Üniversitede türban sorununu biz çözeriz”, “Ben laikliği tehdit altında görmüyorum” demesi, “Türkiye’nin en büyük havaalanlarından birine o isyanda (Dersim) masum insanlara bomba yağdırmış kişinin adı verilmemeli” diyen 2. Cumhuriyetçileri çevresinden ayırmaması...
Hayır Kemal Bey... Siz ‘Mahatma’, yani ‘Yüce ruhlu’ falan değilsiniz. ‘Gandi’ lakabı üzerinizde çok iğreti kalıyor. Size en uygun lakabı, Milliyet yazarı Derya Sazak, hem de gerçek kapsamının hiç farkında olamadan koyuverdi geçenlerde: ‘Gorbi Kemal!’ Evet, Mihail Gorbaçov çizgisi sizi çok da ha iyi tanımlıyor. Okka gibi üzerinize oturuyor!                   
Aziz Naci DOĞAN

Haberin Devamı

CHP ahenk içinde olmalı

CHP’ye ve dolayısıyla millete, memlekete zarar verebilecek işlerin yapıldığı görülüyor. Halbuki ahenk içinde olunması gerekiyor.
Seçim döneminde iç kavgalar çıkarılması parti içinde dinamit olmaktır. Makam düşünmeden canla başla görev yapanlar değer kazanır. Daha büyük mevkilere getirilir. Olay çıkaranlar gözden düşer. Adaylık umudunu zayıf buldukları için olay çıkardıkları söylenir. Önder Sav, bu sınavdan başarıyla çıkmalı. Dinçer ÖNAL
Avukat

‘Ben belden yaylı değilim’ açıklaması

CHP Uşak Milletvekili ve PM üyesi Osman Coşkunoğlu, yaşanmakta olan iç sorun sürecinde ‘pozisyonu’ üzerine bir açıklama yapmış... Coşkunoğlu özetle diyor ki: “Genel bir algıya göre, Sav taraftarı ve Kılıçdaroğlu karşıtı olduğum kanısı doğru değildir. Sayın Önder Sav dürüst, zeki, çalışkan ve titiz yönetimiyle partimize çok büyük hizmetler yapmıştır. Pozisyonum şudur: AKP’den başka kimseye karşı değil, ama Genel Başkanımın yanında içedönük değil, dışadönük bir çalışma içerisinde olacağım.”
Acaba Sav’la birlikte hareket ettikten sonra ‘pozisyon’ değiştirenler de böyle samimi bir açıklama yapabildiler mi?

Haberin Devamı

‘Atlas’ davası Ergenekon değil ki

ISPARTA’da meydana gelen uçak kazası 30 Kasım 2010 tarihinde 3. yılını bitirecek, ancak yolcuları taşıyan firma (Atlas Jet A.Ş.) yetkilileri lehine verilen kovuşturmama kararı Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nce 3 Mart 2010 tarihinde kaldırıldığı halde aradan geçen 8 ayda hâlâ daha iddianame tanzim edilmedi... Dava açılmadı.
‘Atlas’ davası, Ergenekon’a mı benzetilmek isteniyor.
Kazazede yakınlarının ise hiç değilse bu Kurban Bayramı’ndan önce ufak bir sevinç olarak bu davayı beklediklerini hatırlatmak istiyoruz.

Yazarın Tüm Yazıları