Ben bayramları sevmem...

BAYRAMLAR niçin böyle?

Niçin kanlı ve ölümlü bizim bayramlarımız.

"Dini bayram" denildiğinde benim aklıma her zaman kesilen bir kuzu ya da satırla kovalanan dana gelir.

"Milli bayram" denilince de temsili milis kuvvetlerinin temsili düşman kuvvetlerini kuru-sıkı tüfeklerle kovalayışı...

1 Mayıs Bayramı; 37 ölü..

Ulusal bayram, tankların ve topların geçişi...

Birkaç güne kadar nevruz bayramı kutlanacak; gelen haberlere göre çatışma ve kanlı olaylar bekleniyor.

*

Ne zaman "bayram" dense benim ödüm kopar.

Sevmem bayramları.

Gelişmemiş toplumların bayramları her yerde böyle midir?

Silahlar, kan ve ölüm...

Oysa uygar toplumlarda bayramlarda çiçekler var, sokaklarda el ele tutuşuyor dans ediyor insanlar. Havai fişeklerle bezenmiş birer dostluk ve sevgi şöleni. İrili-ufaklı, zengin-fakir, ünlü-ünsüz insanların katılıp aynı masaları paylaştıkları birer şenlik.

Bizde "bayram" denilince, içimden kaçıp saklanmak gelir.

Kendimi tribünden inenlerin tekme-tokat dövdüğü temsili düşman askeri gibi de hissederim...

Kesilmeyi bekleyen bir kurbanlık dana gibi de...

*

Toplumları uyutmanın en kısa yollarından birisidir; düşmanlıkları yaşatmak...

Bayramlar işte böyle oldu.

"Şehrin düşman işgalinden kurtuluşu"nda milis kuvvetler temsili düşman askerlerini döverken ve ahali de tribünlerden inip düşmanı pataklarken, aslında bu milleti uyutmanın yoluydu.

Oysa o düşmanın (!) AB’sine katılmak için can atıyordu Türkiye, IMF memurun kömür parasını bile belirliyordu, yasaların TBMM’den çıkmasını düşman (!) sağlıyordu ve düşman (!) çoktan gelip ihaleyle limanları, rafinerileri, haberleşmeyi, ulaşımı almıştı.

*

Nevruz bahar bayramıdır.

Ama istihbaratçılar "kanlı olacak" diyorlar.

Uğruna bayram yapılan doğanın bu coğrafyada yarattığı; en anlaşılmaz, en ahmak, en ilkel, en saygısız yaratık olmalı insan.

Onun "bayramı" böyle.

Kanlı...
Yazarın Tüm Yazıları