Bekir Coşkun: Darağacı...

Bekir COŞKUN

Ömründe ‘‘adam asmak’’ konusunda hiç yazı yazmadım. Ama anılarımda mı, yoksa hayalimde mi, bir infaz sahnesi (özellikle böyle günlerde) gelir-gider.

Alacakaranlıkta demir kapıların sesi duyulur. Küf kokulu dehlizimsi koridorlarda şakur şukur zincir sesleri.

Ölümü bekleyen mahkûmların gözleri, demir parmaklıkların arasından korku dolu bakar. Gardiyanların adımlarını, hangi hücreye doğru gittiklerini çözmeye çalışırlar.

Birisini, dizleri titreye titreye götürürler.

Öbürleri pusup bekler...

*

Her gece oturup televizyonlarda en aşağı otuz-kırk çeşit ölüm şeklini kuruyemiş yiyerek keyifle seyreden bir toplum için, benim bu infaz tasvirim tabii ki uyduruk kalır.

Biz şimdi bir gerçek ‘‘idam’’ ile karşı karşıyayız.

Apo asılacak...

Kendi padişahlarının bir kısmını, vezirlerinin hemen hemen tümünü asmış, cumhuriyet döneminde de kendi Başbakan'ını ve bakanlarını darağacında sallandırmış bir milletin, çocuklarını öldürmüş böyle bir katilin yakasını bırakması olası mıydı?..

*

Üstelik bağımsız yargı karar verdikten sonra...

Gerçekten de dünyanın gözü önünde, sivil, çağdaş, uygar, hukukun tüm kurallarına dikkatle uyan bir yargılamaydı.

Düşünebiliyor musunuz; Apo'nun Zeniht marka saati, gözlük kılıfı ile kravatının kendisine iade edilmesini bile kapsayan bir detaylı karar açıklandı.

Hukuktan anlamadığım için ben bir tek karardaki ‘‘Tutuklulukta geçirdiği günlerin cezasından indirilmesine...’’ bölümünün nasıl uygulanacağını çözmüş değilim.

‘‘İdam’’ın içinden, tutuklu olduğu günleri nasıl düşecekler?..

*

Bence dün mahkûm olan sadece Apo değildi.

Teröre destek veren, teröristi besleyen, onların eline silah verip yaşlı-kadın ve çocukların üzerine salan Suriye-Yunanistan başta olmak üzere birçok ülke, kararda yer almasalar da mahkûm oldular.

Ayrıca içimizde teröre göz kırpanlar da...

Şimdi onların destekledikleri terörist ipe giderken, onlar bildiklerini okumaya devam edecekler.

Çünkü onların destekledikleri ve dostları asla Apo değildi; kan ve terördü.

Ben biliyorum, şimdi onların aradıkları tek şey vardır:

Yeni bir Apo...