Baykal işaret etmezse aday çıkar mı?

Baykal, kritik dönemlerdeki konuşmaları her zaman güzel yapar.
Genel başkanlıktan ayrıldığı gün de aynı ton ve üslupla ve güzel bir konuşma yaparak veda etti.
Konuşma herkes gibi beni de çok etkiledi.
Şimdi herkes bir sorunun cevabını bulmak istiyor.
“Yeni kadronun önünü kapamam” diyen; ardından da “Benim Genel Başkan olmam çok önemli değil. Türkiye’yi yeni yönetimle birlikte beraber gezeriz” sözünün altını çizen Baykal nasıl bir tavır alacak?
Doğrusunu söylemek gerekirse...
Baykal işaret etmeden ve bu yolu açmadan, kimse ama kimse meydanlara çıkıp adaylığını açıklayamaz.
Deniz Bey, veda konuşmasının son satırlarında partiyi yeniden dizayn etmek isteyenlere mesaj gönderdi, ama topu teşkilata attı.
Teşkilatı şekillendiren Genel Merkez’di.
Parti örgütüne hakim, en ufak kadro hareketinin içinde olan Genel Merkez’in kararı belli olmadan CHP’de bir değişimden söz etmek zaten mümkün değil.
Baykal’ın “Böyle bir sürecin gelişmesinin ardından ben de elimden gelen tüm desteği, katkıyı, mücadeleyi vermeye hazırım. Tüm sürece omuz vermeye hazırım. Referandum süreci başlarsa, Anadolu’ya sanki ben partinin genel başkanıymışım gibi gene çıkarım. Arkadaşlarla gezerim dolaşırım, dört koldan gayret ederiz” sözünü samimi buluyorum.�
Ve belki de böylesine bir çözümün toplumun gözünde daha fazla itibar göreceğini düşünüyorum.
Bunu yaptığım konuşmalardan, bana gelen mesajlardan, kamuoyunun beklentilerinden çıkarıyorum.
Birçok kişi Deniz Baykal’ın CHP’nin onursal başkanı olabileceğini, parti yönetiminin yenilenebileceğini ve seçimlere daha güçlü girebileceklerini söylüyor.
Siz ne dersiniz?

Bucaspor’da teknik direktör profili belli, isim haftaya

BUCASPOR Başkanı Mehmet Bektur’a “Kayseri Erciyes maçı öncesinde futbolcularla en son ne zaman konuştunuz ve ne söylediniz?” diye sordum.
Cevabı şöyle oldu:
“Futbolcularla en son cuma akşamı buluştuk. ‘Kendilerine 33 hafta sorumluluk bendeydi. Bütün sözlerimi yerine getirdim. Şimdi sıra sizde, bu kilidi siz çözün. Emeğinize sahip çıkın’ dedim. Başka bir şey de söylemedim. Hepimiz için duygusal bir zamandı. Bana şampiyonluk içi söz verdiler. Çıkıp oynadılar, bizi gururlandırdılar...”
Aslında benzer bir söz Mehmet Bektur’un başkanlığı düşündüğü dönemde Yılmaz-Cenk-Erman üçlüsünden gelmiş.
Bu futbolcular, “Siz başkanlığı kabul edin, biz de size şampiyonluk sözünü verelim” demişler.
Bektur, bu üç futbolcunun o günlerdeki sözlerini hayatı boyunca unutamayacağını söylüyor.
Bektur şimdi ne yapacak?
Yani başkanlığa devam edecek mi, etmeyecek mi?
Bu sorunun cevabını da şöyle yanıtlıyor:
“Benim medyatik, popüler olmak gibi bir kaygım yok. Yani başkanlık koltuğundan bir başka beklentim de yok. O yüzden düşünmek istiyorum. Çocuklarımla, eşimle, ailemle, dostlarımla geçireceğim vakit benim için çok daha önemli. Örneğin, anneler gününde anneme gidemedim. Bucaspor’un şampiyonluğu kadar anneler günü de benim için önemliydi. Üzerinden bir süre geçsin yakın dostlarımla ve ailemle oturup bir karar vereceğiz...”
Benim görüşüme gelince...
Takımı şampiyon yapmış bir başkanı Buca camiası kolay kolay bırakmaz.
Bektur, bir tereddüt yaşasa da bana göre bir dönem daha başkanlıkta kalır.
Peki, yol haritası nasıl olacak?
Öncelik sözleşmeleri biten futbolcularla anlaşma olacak.
Bektur, bu hafta değil ama önümüzdeki hafta bu işi bitirecek. Mehmet Batdal’ın takımda kalması için çaba sarfedilecek.
Bence de Batdal, bu sezon Bucaspor’da kalmalı ve transferi bir sonraki dönemde düşünmeli.
Başkan Bektur, Bucaspor’un Süper Lig’de mücadele eden bir takım olmasını istiyor.
O yüzden...
Ligleri tanıyan, Türk futbolunu iyi bilen ve altyapıya önem veren bir teknik direktörle çalışmak istediklerini söylüyor.
Tercih yerli hoca...
Alternatifler var, ama henüz bir temas yok.
Daha doğrusu profil belli, isim önümüzdeki hafta netleşecek.
Bucaspor bu sene iyi bir çıkış yaptı.
Ortada bir başarı varsa, iyi giden bir şeyler var demektir.
Bunun da baş mimarı elbette kulübün başkanı ve yönetim kurulu...
Ve futbolculardır.

Loscertales Şangay’dan mesajını vermiş

Biliyorsunuz Şanghay EXPO 2010 Dünya Fuarı geçtiğimiz hafta açıldı. Muhteşem açılışın onur konuğu Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy ve eşi Bruni de vardı. “Daha iyi kent, daha iyi yaşam” temasıyla kapılarını açan fuarda EXPO Genel Sekreteri Vicente Gonzalez Loscertales, kısa ama net konuşmuş: “2020 için İzmir’in aday olması durumunda bu yıl içinde niyet belirtmesi ve gelecek yıl başvuruda bulunması gerekiyor.”
Sizce İzmir aday olmalı mı?
Ve...
Kentte ve elbette hükümette böyle bir heyecan hissediyor musunuz?