Bangkok’un Seafood Market palavrası

Bangkok’a gidenlerden yıllardır Seafood Market diye meşhur bir deniz mahsulleri lokantası hakkında bitmeyen övgüler duyarım.

Şimdi birkaç tane taklidi de olan bu lokanta modelinin temelinde, deniz mahsulü süpermarketi havasında bir ortam yaratıp, elinizde alışveriş arabalarıyla tezgáhlardan size alışveriş yaptırma fikri yatıyor. Market arabanızla reyonları geziyor, istediğiniz balığı, karidesi ya da midyeyi seçiyor, sonra bir başka dükkandan şarap ve diğer içecekleri alıyor, salata malzemelerini de sepete atıp kasaya hepsini peşin ödüyorsunuz. Ardından, masaya getirdiğiniz arabayı garsonlar alıp sizden balıkların nasıl hazırlanmalarını istediğinizi soruyor ve sonra önünüze getiriyorlar. Hayatımda bu kadar saçmasapan bir lokanta konsepti görmediğim gibi, restoranın düğün salonu havasından da hiç hoşlanmadım. Ve bunca kişinin burayı neden methettiğine hiç anlam veremedim.

Fikir, ilk dinlediğinde insana enteresan gelebiliyor. Öyle ya, elinde alışveriş arabası, karşında dünya kadar balık ve muhtelif deniz mahsulü, keyfine göre seçip keyfine göre pişirtiyorsun. Bir de market havası var ya, insanda burası hesaplı bir mekándır beklentisi yaratıyor. Oysa hepsi yalan. Bir kere dev gibi büyük, lunaparkı andıran neon ışıklarla bezeli, karaktersiz bir mekán burası. İkincisi balıkların ve deniz mahsullerinin fiyatları gayetle kazık. Şarap fiyatları keza.

Ama insana en fazla koyan, masaya getirdiğiniz malzemeleri pişirmek için de adamların ayrıca para almaları. Her masaya birer pişirme fiyatı mönüsü koymuşlar, örneğin ızgara için balık başına 5 dolar, kavurma için 4 dolar falan gibi fiyatlar alıyorlar. Sonra önünüze bir yemekler geliyor, vallahi insanın balık yiyeceği varsa yemekten vazgeçer. Bu şekilde ızgara-tava balık sofrası geleneği bence bizlerle Yunanlılara has bir gelenek ve başka ülke kültürlerine nedense pek uymuyor. O nedenle taa Bangkok’a gidip İstanbul’da álásını yiyeceğiniz deniz mahsullerinin kötü bir taklidi olan Seafood Market’te yemek yemek akıl kárı değil.

LOKANTANIN ADI LAHANA VE PREZERVATİF

Peki, yolunuz Bangkok’a düşerse nerede yemelisiniz? Bir kez Bangkok turistler için çok çekici bir şehir. Bu benim Bangkok’a dördüncü, Tayland’a ise beşinci gidişim. Her gidişimde daha fazla beğeniyorum. Bangkok giderek daha modern, daha bakımlı bir kent haline geliyor ama gelenekselliğini de muhafaza edebiliyor. Tay mutfağı da zaten başlı başına bir güzellik ve bence dünyanın en iyi mutfaklarından biri. O nedenle bu şehre gidip Boğaz balığının taklidine iltifat etmenin álemi yok.

Kentte üç tane çok iyi Tay lokantası var. Birinin adı ’Lemongrass’ (66-2258-8637) ki sizlere daha önce burayı uzun uzun anlatmıştım. Diğer klas bir Tay lokantası da ’Baan Khanitha’ (66-2258-4128). Çok iyi Tay körisi, yapışkan pilav, Tay sigara böreği yapıyorlar. Fiyatlar biraz yüksek ama İstanbul ölçülerine göre düşük bile sayılır. Bir de beğendiğim üçüncü bir mekan var ki en enteresan olanı bu: Cabbages & Condoms (66-2229-4611). Türkçesi ’Lahana ve Prezervatif’ anlamına geliyor. Bir lokanta için ne isim ama! Fakat nedensiz değil. Lokanta ve lokantanın etrafındaki dükkánlar, Nüfus ve Komünite Geliştirme Derneği isimli kár amacı gütmeyen bir derneğe ait. Dernek, Tayland’ın eski bir sağlık bakanı tarafından kurulmuş ve amacı bir yandan AIDS önleyici bilinç yaratmak, diğer yandan ise ülkenin hızlı nüfus artışını yavaşlatmak. Lokantanın ve dükkánların tüm geliri işte bu amaçlara harcanmak üzere derneğe aktarılıyor. Masaların üzerine renk renk prezervatifler yerleştirilmiş ve üzerleri camla örtülmüş. Tüm duvarlarda bilinçlendirici afişler ve prezervatifler asılı. Yemekler gerçek Tay lezzetleri ve çok başarılı. Sıra kahve içmeye gelince kahvenin yanında naneli çikolata değil, herkese birer tane prezervatif ikram ediyorlar! Yolu Bangkok’a düşecek okurlarıma Seafood Market’e kesinlikle uğramamalarını, onun yerine sözünü ettiğim bu lokantaları denemelerini öneririm.

Tay usulü sigara böreği

Tay mutfağı, Çin mutfağının etkisi altında gelişmiş olan ve harika tropikal malzemeleri bolca kullanan çok güzel bir mutfak. En ünlü yemeklerinin başında da adına ’spring roll’ denilen kalınca sigara börekleri geliyor. Bunlar, yanlarında tatlı-ekşi biber sosuyla (çili sos) servis ediliyor, bu sosa bandırılarak yeniyorlar. İç malzeme olarak, adına ’mung’ fasulyesi denilen bir fasulye cinsinin unuyla yapılmış şehriye kullanılıyor ve sıcak suyu gören bu şehriyeler şeffaflaşıyor. Bunlara ’cam makarna’ da deniyor. Bu malzeme kolay bulunmadığından onun yerine tarifimde pirinç şehriyesi kullanıyorum.

Malzemeler: Böreklik yufka; 100 gr. pirinç şehriyesi; 200 gr. tavuk kıyması; 100 gr. karides kıyması (ya da sadece 300 gr. tavuk kıyması kullanın); 1 yumurta; 1/2 bardak rendelenmiş lahana; 1/2 bardak iri rendelenmiş havuç; 1 tatlı kaşığı dövülmüş sarmısak; 1 çay kaşığı çekilmiş karabiber;1 çorba kaşığı soya sosu; yanında sunmak için yeşil soğan ve taze fesleğen yaprakları. Çili sos için: 1 çay kaşığı dövülmüş kırmızı Meksika biberi; 2 çorba kaşığı su içinde karıştırılmış 1 tatlı kaşığı mısır nişastası; 1 çay kaşığı tuz; 1/2 su bardağı toz şeker; 1/4 bardak sirke; 1/4 bardak su.



Yapılışı: 1. Çili sosu yapmak için sirke, su, şeker, tuz ve biberleri karıştırıp orta hararetli ateşte kaynama noktasına getirin. Nişastalı suyu da ekleyip karıştırarak sos kalınlaşıncaya kadar kaynatın. Kenara alıp soğutun. 2. Pirinç eriştelerini soğuk suda 15 dakika kadar ıslatıp yumuşatın. 3. Karides kullanacaksanız, robot veya blender içinde kıyma haline getirebilirsiniz. Tavuk parçalarını da aynı şekilde kıyma yapabilirsiniz. Şimdi tavuk ve karides kıyması, yumurta, havuç, lahana, karabiber ve soya sosunu bir kásede karıştırın. Suyunu süzdüğünüz 1 bardak şehriyeyi de karışıma ekleyin. 4. Büyükçe bir tavada 2 kaşık sıvı yağ içinde sarmısağı altın sarısı rengi alana dek pişirin. Tavaya kıyma-şehriye karışımını ilave edip karıştırarak suyu neredeyse tamamen uçana dek kısa süre pişirin. Soğumaya bırakın. 5. Yufkadan en geniş yeri 15 cm. olan üçgenler kesin. Bu üçgenlerin geniş kısmına 2 çorba kaşığı iç malzemeden koyun ve kenarlarını katlayarak yufkayı rulo şeklinde sarın. Yufkanın ucunu suyla ıslatıp yapıştırın. İçinde bolca kızgın kanola yağı olan bir tavada altın rengi alana dek kızartıp bir kağıt havlu üzerine alın. 6. Servis için tabaklara taze soğan ve fesleğen yaprakları koyun, yanlarında küçük kaplarda çili sosuyla birlikte sıcak servis edin.
Yazarın Tüm Yazıları