Baklava savaşları

ARİFE, bir kadın ismi olarak nazik, zarif, yetenekli, ilim-irfan sahibi anlamına gelir de...

Bayramın öncesindeki gün olduğunda, anında kisve değiştirir.
Her seferinde hengamedir; bir patırtı, bir gürültü, bir izdiham, bir telaş...
Bir tür “savaş hali”dir desem, eğreti durmaz.
* * *
Bu yıl da kulağıma çalınan “Arife günü” muhabbeti, alışverişten gidiyor elbette.
Hissettim ki “baklava-börek cephesi”nde kanlı-canlı muharebeler var.
Ve kalori hesabından olmasa da, araştırmacı gazetecilik babından, herşeyi göze alarak o mevkiye gitmeye karar verdim.
Nokta atışı olarak da, “Macunköy Erciyes Cephesi”ni seçtim.
Malum, orada cümle baklava-börekçiler, sıra sıra “hattı müdafaa”da.
* * *
Daha “intikal” ederken sağa-sola pusulanmış araç ordusundan tırstım ama, görev aşkı.
Her dükkanın önünde, flama misali dev pankartlar asılı:
“Bayram için baklava-börek siparişleriniz önceden alınır...”
Ama uzaydan görünecek ölçekteki duyurular, karşıdan görünmemiş olacak ki heryerde son gün yani “arife izdihamı”...
Hepsinin önünde kuyruk, her kuyrukta bayramlık ağızla bir tartışma/dalaşma.
Bir kere hiçbir dükkanda börek yok.
Oldu da benim gibi sormak gafletinde bulunursanız, işyeri sahibi/çalışanları ve baklava kuyruğundakilerin çoğunun gözünde “Bre, kim bu densiz” bakışı.
(O hengamede nazikçe gülümseyip, “Özür dileriz maalesef böreğimiz kalmadı” diyen ve bayramımı kutlayan Camuzoğulları’nı tümüyle ayrı bir yere koyuyor, teşekkür ediyorum)
* * *
Kuyruktakilerin çoğu ise koca bir bombanın, farkı şarapnelleri.
Sanki ertesi günü bayram değil, Kardak’a çıkarma yapacaklar.
Maazallah savaş çıksa, düşmana gerek yok.
Erzak stoku için çıkan arbede yeter...
Bilirsiniz bizde erzakla ilgili söylentiler, Nöroşirurji uzmanına 20 kiloluk soğan, 25 kiloluk pirinç çuvalı omuzlatır.
* * *
Neyse, tatlı yiyemesek de tatlı bağlayalım.
Şeker Bayramı’nız kutlu olsun, evdeki baklava stoğuna dikkat edin şekerlenmesin, elde kalan börekleri ise derin dondurucuya atın, bayatlamasın.
Yazarın Tüm Yazıları