Bağırsak nezlesi

Sinirler gerilince bağırsaklar ne yapacağını şaşırır.Srtes ve onun yarattığı mutsuzluk,bağırsakların ritmini bozar.

Haberin Devamı

Tıp dilinde bir organın adının sonuna “it” eki koyunca o organın iltihaplı, şiş ve ağrılı hastalığı anlaşılır. Tıpkı idrar kesesi iltihabına sistit, kulağınkine otit ve bağırsağınkine de kolit dendiği gibi...
Kolit, mikroplar, virüsler, ilaçlar ya da kimyasallar yüzünden olabileceği gibi “sinirler” yüzünden de olabilir. Kolitin en sık rastlanan türü “sinirsel kolit”tir. Sinirler gerilince bağırsaklar ne yapacağını şaşırır. Stres ve onun yarattığı mutsuzluk, bağırsakların ritmini bozar. Bu soruna mükemmeliyetçi, hassas, kırılgan kişilerde, her konuda ince eleyip sık dokuyan, kısacası kılı kırk yaranlarda daha sık rastlanıyor. Bu kişilerde herhangi bir bunalma, sıkılma, çatışma, korku ya da telaş kolit ataklarına yol açıyor.

İKİ TİPİ VAR

Sinirsel kolitin üç tipi var: Biri kabızlık, diğeri ishalle seyrediyor. Üçüncüsünde kabızlık ve ishal atakları birbirini izliyor. Tıpkı nezle olmuş burun gibi bağırsaklar kolit olunca bazen tıkanır, bazen durmaz akar! Kabızlık da olur, ishal de yaşanır. En sık görülen kolit kabızlık sorununun ön planda olduğu tiptir. Bu hastalarda kabızlığın en karakteristik özelliği zor ve küçük parçalar halinde dışkılama sorunudur.
Diğer grupta ise özellikle yemeklerden hemen sonra, duygu durum bozukluğuna yol açabilecek, panik yaratabilecek olayları takiben ortaya çıkan ishal atakları var. Bu ataklar bazen o kadar sık tekrarlıyor ki hastalar işe gidemez hatta sokağa bile çıkamaz hale gelebiliyor.

Haberin Devamı

BELİRTİLERİ NELER?

Sinirsel kolitin en belirgin iki işareti birdenbire ortaya çıkan karın ağrıları ve karın şişliğidir. Karın ağrılarını mutsuz bir haberin, korku, heyecan ve üzüntü uyarılarının, stres nöbetlerinin, kaygı ve endişelerin tetiklemesi çok tipiktir. Ağrı karında yaygındır ama özellikle karnın alt bölümlerinde başlaması ve önce bütün karna zamanla da bele yayılması da beklenir.
Ağrıyı hemen takiben karın şişmeye, gerilmeye başlar. Gaz sorunu can sıkıcı boyutlara varabilir. Bazen kemer delikleri üç beş derece genişletilmek, fermuarlar gevşetilmek zorunda kalınır.
Sinirsel kolit hastalarının çoğunda sinir sisteminde başka sorunlar da vardır. Mesela reflüye, gastrite, ülsere sık rastlanır. Biraz dikkatli incelendiğinde hastaların çoğunda panik atak, depresyon gibi psikolojik bozukluklar yine ruhsal durumla ilişkili olan tansiyon fırlamaları, çarpıntı ataklarının olduğu anlaşılır. Birçok hasta bir türlü tedavi ettiremediği geğirme probleminden, yutma güçlüğüne, kaşıntı gibi sinirsel kaynaklı sorunlarından yakınır.

Haberin Devamı

BİR İYİ BİR KÖTÜ HABER

İyi haber: Sinirsel kolit tehlikeli bir hastalık değildir. Eğer kolit sorunu yaşıyorsanız hayati risk taşımayan ama konforunuzu bozabilen bu durumun sağlığınızı tehdit etmediğini bilmelisiniz. Ömrünüz bir saniye bile kısalmaz ama hayatınızın kalitesi ciddi ölçüde bozulur. Çünkü sorun biraz ruhsal yapılanmanız biraz da aşırı hassaslığınızla ilişkilidir. Zaten müracaat ettiğiniz doktor da yapacağı incelemelerde kan analizleri, radyolojik ve/veya kolonoskopide herhangi bir sorununuzun olmadığını size belirtecektir.
Kötü haber: Hastalığın başarılı bir tedavisi yok. Zemindeki ruhsal hassasiyet değiştirilemediği sürece bu ataklar zaman zaman tekrarlayacaktır.
Sizin yapabileceğiniz en etkili yaklaşım biraz daha rahat olmaya, eksikleri görmezden gelmeye, düzeltemeyeceğiniz sorunları kafanıza takmamaya çalışmak olmalıdır.

Haberin Devamı

Ara çözümler mevcut

Beslenmenizi düzenlemek en önemlisidir. Mesela kabızlık sorunu için posa bırakan yiyeceklere ağırlık vermeli, kepekten, tam tahıldan yapılmış ekmekten, kepekli bulgur gibi yiyeceklerden yararlanmayı düşünmelisiniz.
Meyveleriniz olabildiğince kabukları ile tüketmeli, salata-sebze canavarı olmalısınız. Bağırsak içindeki probiyotik bakterileri artırmanın da faydalı olabileceğini gösteren bulgular var. Ağrılı dönemlerde bağırsak kaslarını gevşeten herhangi bir ilaç kullanılabilir ama bu ilaçların neler olacağını ve nasıl kullanılacağına mutlaka doktorunuz karar vermelidir.

Yazarın Tüm Yazıları