Aynen devam Mr. Perker

Okay Gönensin’den mesaj geldi: “MK’dan paket var, Yakup 2’de buluşalım...”

Inının! Bir cinâî şebekenin şifreli mesajı gibi duruyor, öyle değil mi?

Değil valla!
New York’taki adamımız MK Perker, geçen yaz söz verdiği çizgi roman albümlerini göndermiş.
O zaman geçen yaz sonuna ışınlanalım...

* * *

Asmalımescit’te Yakup 2’de, MK Perker (Kutlukhan Perker), Okay Abi ve ben oturuyoruz.
Perker’i Türkiye’deki çizgi roman ve mizah dergisi takipçileri muhakkak bilir.
İstanbul’a uğradığında Okay Abi’yle muhakkak görüşüyorlar, ben de yancı yazıldım...
Tanışıklığımız epeyce eski ama ilk kez o yaz sonu akşamında uzun uzun konuştuk.
1990’larda yıldızı parlayan çizerler arasındaydı.
Sonra bir gün, ceketi omzuna atıp şapkasını hafiften arkaya iten Frank Sinatra gibi “New York, New York” dedi: “Orada başarırsam, her yerde başarırım...”
Sıfırdan başlamak üzere New York’a yollandı.
The New York Times, The Wall Street Journal ve The New Yorker...
MAD ve Heavy Metal...
Meşhuuur Society of Illustrators’a kabul edilen ilk Türk çizer oldu.
Bu arada yazar G. Willow Wilson’la iyi bir ekip oluşturdular.
2006’da çıkardıkları “Cairo” epeyce alkış aldı.
Ancak büyük çıkış, ikilinin 2009’da yayınlamaya başladığı “Air” adlı fantastik (USA Weekend’e göre Lost severlere layık) seri ile geldi.
Çizgi roman âleminin Oscar’ı, Grammy’si kabul edilen Eisner’a aday oldu Perker...
“En İyi Yeni Seri” dalında Eisner Award adayı olan Air’i, mühim yayıncılardan Vertigo çıkarıyor.
Perker hızla New York’u fethediyor.

* * *

“İşlerimi yollarım” demişti bütün mütevazılığıyla, sözünü tutmuş, imzaladığı Cairo ve Air’leri bir de kendi yazıp çizdiği enfes “Insomnia Cafe”yi imzalayıp yollamış.
Bu arada tatlı bir detay vereyim. Air’in Aralık 2009 sayısının kapağını bir tabloid gazete şeklinde tasarlamış.
Manşet haberi yapan muhabirin adını da “Okay Gönensin” olarak yerleştirmiş.
Bu kapağın ayrıca ödül aldığını da belirtmeliyim.

* * *

O akşam Perker, benim gibi çizgi roman meraklılarını uçuracak hikayeler anlattı.
Frank Miller başta olmak üzere bütün devlerle beraber barbekü yapıp bira içecek kadar samimi.
Bu benim Mick Jagger veya atıyorum Gorillaz elemanlarıyla samimi olmam gibi bir şey!
Perker bu kadar mütevazı bir tip olmasa, karşısında kıskançlıktan çatlardım, bunu da itiraf edeyim!
Aynen devam Mr. Perker, gururlanarak takipteyiz, yaza bekleriz...
(Not: Web sayfası www.mkperker.com Meraklılar için iyi bir başlangıç noktası...)
Yazarın Tüm Yazıları