Atatürk, AOÇ’yi Gökçek yağmalasın diye mi kurdu

Birinci derecenin de üzerinde özel sit alanı iken derecesi düşürülüp elediyeye devredilen AOÇ, aslına uygun yenileme yerine aslından eser almayacak şekilde değiştiriliyor. En iyi yerine ‘çakma’ Başkanlık Sarayı (Beyaz Saray) yapılacak. Kanı o ki, değiştirilmede bu yapının rolü büyük. Marşandiz geçidi yıkıldı, yerine yenisi yapılıyor. Bağlantı yolları ormanlık alanlardan, askeri bölgelerden geçirildi.
Anadolu Bulvarı genişletme çalışması, tren yolu hemzemin geçidinin üst geçide dönüşmesi ve bağlantıları ile doğu batı istikametinde çiftliği ‘karnını yararak’ ikiye ayıran yol çalışması derken imar için zemin hazırlanıyor. Atamızın emaneti, ‘Başkanlık Sarayı’ bahanesiyle tekrar küçültülüyor. Ağaçları iş makinaları söküyor ölen kökleri iç acıtıyor. Çiftlik, toz toprak içinde savaş alanı gibi...Hatip Çayı sözde ıslah ediliyor. Doğal hale getirmek yerine kenarına taş duvar örülüyor. Batılı ülkeler, böyle dere ve çayları doğal su yolları yapıp, kenarına tekne evler bağlayarak yaşam alanı yapıyorlar. Su ile insan arasına duvar örmüyorlar. Herkes seyrediyor, ”Ne oluyor ne yapıyorsunuz?” diyen yok! Mesela, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) neden tepkisiz? Şimdi değilse ne zaman?! Sadece ‘düşünmek’ suretiyle mi oluyor bu işler.
AOÇ, elden çıkıyor, seyretmek ‘değişimi’ güçlü kılıyor...
Yalçın CİNMEN

Muhtar nasıl ilgilenmez

Nenehatun Caddesi ile Kennedy Caddesi’ni bağlıyan Billur Sokak’taki (burası merdivendir) elektrik lambaları uzun zamandır yanmıyor. Bir kaç sefer yazmama maalesef hiç ilgilenen olmadı. Oysa insanlar Teravi namazından sonra buradan çıkmaktadırlar. Karanlıkta merdivenler hiç görülmüyor. Bunu muhtara da defalarca söylememe rağmen hiç ilgilenmedi.
Sizden ricam bir baksanız orta ve alt direk yanmıyor..
Kadir ÖZHAYAT-Semt sakinleri adına

Hacettepe’nin ‘P’si düşmüş!

İBNİ Sina Hastanesi’nden Sıhhıye istikametine doğru giderken, Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’nin üzerindeki ışıklı ‘Hacettepe’ yazısını farketmeyen yoktur herhalde. Ancak, uzun bir süredir okulumun güzel ismi ‘Hacettee’ olarak süslüyor. “P” harfinin aydınlatması bozulmuş. Bu durumun düzeltilmesi için Hacettepe’yi arayıp yetkili ile görüştüğümde aldığım cevap, P harfinin aydınlatılması için ihale yapılması gerektiği, vinç gelmesi gerektiği, bunun kolay olmadığı idi. Bir Hacettepe mezunu olarak bu cevaptan oldukça üzüntü duydum. Ne yazık ki üniversitem P harfini bile aydınlatamazken, hocalarım binlerce öğrenciyi aydınlatmaya çabalıyor. Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden birisi için bu bir ayıptır, en kısa sürede düzeltilmesini rica ediyorum.
Hazal Gül İNCE