Askerden imam hatip muhtırası

ASKERLERİN suskunluğu dün bozuldu. Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ imam hatip tablosunu ve askerlerin bu konudaki görüşlerini net bir biçimde ortaya koydu. Hem de basın toplantısında.

Türkiye'de her yıl 25 bin öğrenci imam hatip mezunu oluyor. Diyanet'in yıllık kadro gereksinmesi 5.500. Yaklaşık 2.500 kişi de her yıl İlahiyat fakültelerine gidiyor. Ya geri kalan imam hatip öğrencileri!

Şimdi AKP iktidarının birinci amacı, imam hatibi bitiren binlerce öğrencinin tamamını -öteki liselerle eşit koşullarda- üniversiteye göndermek!..

Ve onların özellikle hákim, savcı, vali, kaymakam olmasını sağlamak. Bu yolla, geleceğin Türkiye'sini bu kadroların eline teslim etmek.

Adına irtica denilen nesne, dünyanın hiçbir ülkesinde öyle bir günde gökten zembille inmiyor. Önce altyapı hazırlanıyor.

Türkiye bunun somut örneği. Yavaş yavaş, alıştıra alıştıra, duyarlı çevreleri fazla huylandırmadan getirilmek isteniyor. Türkiye'de bunu en iyi (!) yapan kesim Fethullahçılar. Yurtları, okulları, dershaneleri, eğitim kadroları var.

İmam hatip öğrencisi çocuklar ve onların aileleri, siyasal iktidarların ve din baronlarının en önde gelen sömürü alanı. Siyaset onların sırtından yapılıyor.

İmam hatibe gönderilen kız çocukları ayrı bir olay. Bunları baştan aşağı örtüyorlar. Oraları adeta Afganistan, İran, Suudi Arabistan gibi bir görünüme bürünüyor.

Onlar sanki bu ülkenin değil, Afganistan, İran, Suudi Arabistan okulları.

(Gazetelerde okuyoruz, bazı imam hatiplerde kız öğrenciler İstiklal Marşı okunurken ya törenden kaçıyor, ya oturuyor... Çünkü çocukların beyinleri millet değil, ümmmet bilinciyle yıkanıyor).

Dinimizde kadın imam olmadığına göre, o kızların imam hatipte ne işi var?

Belki içlerinden bazıları Diyanet'e giriyor. Geri kalanı üniversitelere sevk ediliyor. Amaç her meslekten örtülü tipler yetiştirip bunları zamanla devlete sızdırmak ve sayıları çoğaldıkça türban baskısını arttırmak.

***

AKP
iktidarı cingözlük yapıyor. Önce bir YÖK tasarısı hazırlayıp üniversiteleri ele geçirmeyi amaçlıyor. Bunun tek nedeni bugünkü rektörleri ve üniversite yönetimlerini safdışı bırakıp oralara kendi yandaşlarını getirmek, bu yöntemle yüksek öğrenime türbanı sokmak.

YÖK olayında karşılarına ciddi bir direniş çıktı.

Şimdi işin bir alt kademesine el attılar.

Tek maddelik bir tasarı hazırlayıp imam hatiplere diğer liselerle eş puan verecekler ve bu yolla onları üniversiteye sokacaklar.

Çoğunluk onlarda. Beş dakkada Beşiktaş yöntemiyle bu yasayı bir günde geçirirler. Ama kıyamet kopacak.

Suskun Hilmi Özkök döneminde bile askerler bu yapılanlara dün açıkça karşı çıkmak zorunda kaldılar. Muhtıra verdiler.

***

Türkiye'de bir iktidar kendi ordusuyla, kendi üniversiteleriyle, kurumlarıyla tepişme aşamasına girerse, bu gidiş onu attan düşmüşe benzetir.

İsterse Meclis'te 550 milletvekili olsun, fark etmez.

‘‘Ben seçimde yüzde 34 oy aldım, Meclis çoğunluğunu ele geçirdim, istediğimi yaparım arkadaş...’’

Hayır arkadaş, yapamazsın!

Bu işler o kadar kolay değil, ucuz değil.

Kitaplarda yazar ki, ülkelerinde ortamı germekten kaçınmak her iktidarın ilk amacıdır. Bizdeki ise tam tersi. Gerdikçe mutluluk duyuyor.

Şu irticacı gazetelere ve dergilere her gün görev gereği bakmak zorunda kalıyorum. Rektörlere ana avrat dümdüz gidiyorlar.

Türk ordusuna, Türk askerine, komutanlara aynı yöntemle sövüyorlar.

Bunları yaparken AKP'ye övgüler düzüyorlar, imam hatip gazı veriyorlar.

İnsan bunları okurken utanıyor. Zannediyor ki bu sövülenler bize en çok düşman olan ülkelerin askeri, ordusu ve rektörleridir!

Oynanan oyunun, kurulan tezgáhın, sinsi planların ne olduğunu o gazete ve dergilere bakınca daha iyi anlıyoruz.

Mide bulantımızın nedeni açığa çıkıyor.
Yazarın Tüm Yazıları