Aşk bir sınır ihlalidir

Önce sınır komşusu olmaktır aşk. İki tarihin ve coğrafyanın şahane bir şekilde yan yana gelmesi. Birbirini tanımaya, anlamaya başlaması.

Haberin Devamı

Sonra o sınır ihlal edilmeye başlar. Mayınlı yerlerden ustalıkla geçmeyi, dikenli telleri aşmayı kahramanca öğreniriz. Üstelik karşı taraf da hoşlanır bundan.
Ayrıca, başka sınırlar da beraber aşılmaya başlanmıştır. Törelerin kırmızı çizgileri her fırsatta eleğe çevrilir. Bu iki kalbi birbirine daha çok yaklaştırır. Çünkü çocuklar bile bilir ki, aşk bir suç ortaklığıdır.
Dağılan bir yürüyüşün ya da bir duvar yazısının ruhu vardır içinde. Aşık olduğumuzda meydan okuduğumuzu hissederiz. Neye meydan okuduğumuzu
bilmesek de.
Sanırız ki şimdi köşeden doru bir at çıkacak, bizi sırtına alıp koşacak savaş meydanına. Cahilliğe, sığlığa, bencilliğe kılıç sallayacağız.
Aşkın ihlal ettiği sınırlar egoizmin yenilgisidir. Romantizmin bayrağını halka yol gösteren özgürlük tablosunda üç renkli çizmiştir Delacroix.
Aynı bayrak isimsiz bir ressamın Kurtuluş Savaşı tablosunda kırmızıya boyanabilir. Ama onu dalgalandıran rüzgârın romantizm oluşu değişmez.
“Romantizm ya da egoizm. Safını seçmen gerekecek” der günlüğünde Fransız hiciv yazarı Beigbeder.
Bense romantik bir egoist ya da egoist bir romantik olarak dünyayı anlamaya çalışırım: Günümüzün maddiyatçı hayatı bizi egoist olmaya zorlarken nasıl romantik kalabileceğimi bulmaya.
Denerim, yanılırım. Denerim, başım belaya girer. Denerim, kolum kanadım kırılır. Denemeye devam ederim ama.
Hep denerim hep yanılırım. Her defasında daha iyi yanılırım.
“Galip sayılır bu yolda mağlup” derim yara sararken. Sınır ihlali yapan bunun bedelini ödemeye razı olmalıdır. Yara izlerimiz madalyalarımızdır.
Sınır komşusu olduğumuz kişinin topraklarından dönüşte getirdiğimiz renkler ve kokularsa ganimetlerimiz. Bizimle mezara gidecek mahrem sırlar. Aşk denen iki kişilik gizli örgütün sırları.

Haberin Devamı

Ezel dili ve edebiyatı

Kim ne derse desin, bir Türk icadı olan “serbest edebiyat uyarlamaları”nın en sıkılarındandı Ezel. Adına yakışır bir şekilde de ebediyete itikal etti.
Monte Kristo Kontu’nun altın fikrini başarıyla çoğaltan dizinin yapımcıları Alexandre Dumas’ın Pantheon’daki mezarına şükran ziyareti yapar mı bilinmez ama bize güzel bir macera yaşattıkları muhakkak.
Hatta kendi dilini yaratmayı başarmış nadir dizilerden olduğunu söyleyebiliriz Ezel’in. Bugün aforizma sanatı tekrar popüler olduysa bunda Twitter kadar Ramiz Dayı’nın da payı var.
“Kitabı da çıkmış” demek isteyenler içinse Monte Kristo Kontu’nun İthaki Yayınları baskısı önerilir.

Haberin Devamı

İncir  Çekirdeği

En mutlu kişi Başbakan: Hem Fenerli hem Ak Partili.

Yazarın Tüm Yazıları