İznik Gölü için ne yapılabilir?

Türkiye genelinde bir çok göl ve gölet gibi, küresel ısınmadan nasibini alan göllerden birisi de İznik Gölü.İznik Gölü Türkiye’nin beşinci, Marmara bölgesinin ise en büyük gölü.Üstelik İznik Gölü’nün farklı kritik bir önemi de var.

Haberin Devamı

İznik Gölü gelecekte olası bir susuzluk durumunda bölgeye içme suyu sağlayabilecek en önemli su kaynağı.
Bulunduğu coğrafya itibarı ile de özellikle tarıma hem sulama yönünden, hem sağladığı iklim nedeniyle büyük katkıları olan bir göldür.
İznik Gölü havzasında yer alan İznik ve Orhangazi bölgesinde öylesine verimli araziler vardır ki, deyiş yerindeyse ne ekseniz bereketi ile geri alırsınız sözünün tam da uyduğu bir bölge.
Böylesine özel, böylesine kritik bir öneme sahip olan İznik Gölü son yıllardaki küresel ısınmadan birçok su kaynağı gibi olumsuz etkilendi.
İznik Gölü’nde su seviyesi her geçen gün daha da azalıyor.
Yağışların en fazla olması gereken şu günlerde, yeterli yağmur olmayınca bu durum göl seviyesine de olumlu yansımıyor.
*
İznik Gölü’nde tarihin en büyük çekilmesi yaşanıyor.
Daha önce böylesi hiç görülmedi.
Su seviyesi kıyıdan yaklaşık 50 metre civarında çekilmiş durumda.
Gölün Orhangazi sahilinde bulunan ve daha önce tamamı su içinde olan beton iskele, çekilmeden dolayı artık karada kalmış durumda. Bu görüntü elbette herkesi de endişeye sevk ediyor.
*
İznik Gölü’ndeki su seviyesinin çekilmesi ile ilgili herkes bir şey söylüyor, herkes bir yorum yapıyor.
Haliyle bu yorumların bir kısmı yerinde olsa da, bazılarının gölün çekilmesi ile hiç alakası olmadığını da söylemek gerekiyor.
Kendince herkes su seviyesindeki düşüşü bir nedene bağlamış durumda.
Bir kısım Azot Sanayi’ne giden sudan dem vururken, bazı kesimler Cargill fabrikasının yeraltı sularına etkisinden dolayı su seviyesinin düştüğünü söylüyor; ve ekliyorlar: “Azot Sanayi’ne giden kesilsin, Cargill’in kullandığı su engellensin.”
Tabii bunu söylerken kulağa hoş geliyor,
Ancak uygulamada çok da kolay olmadığını söylemek gerekiyor.
Birincisi Azot Sanayi yıllar önce özelleştiğinde şirket bu suyun kullanım hakkını da aldığı için ve fa brikada tehlikeli amonyak tanklarının soğutulması için de suya ihtiyaç duyulduğu için buraya giden suyun kesilmesi mümkün görünmüyor.
Cargill’e gelecek olursak, Cargill Fabrikası deniz seviyesinden 80 metre yüksekte, İznik Gölü ise 120 metre yüksekte.
Cargill’in elinde Gürle Dağı’nın arkasından gelip Gemlik Körfezi’ne kadar uzanan bir yeraltı akarsuyundan sondaj vurduklarına dair raporlar var.
Elbetteki bu konuda bizlerin teknik anlamda bir şey söylemesi mümkün değil.
Cargill’in kullandığı su miktarını da resmi olarak bilemeyiz, kullanılan suyun İznik Gölü’nü besleyen yeraltı sularına etkisi olup olmadığını da.
Buna ancak uzman ekipler karar verir.
*
Ancak şunun da bilinmesi gerekiyor.
İznik Gölü’ndeki su seviyesinin bu denli düşmesinin iki ana nedeni var.
Birincisi yıllardır devam eden düşük yağışlar.
İkincisi ise hem Orhangazi hem İznik bölgesinde tarımsal sulamanın artması.
Örneğin; Orhangazi Ovası’nda eskiden yılın 6-7 ayında tarım yapılırken, seracılığın artması ve artık 12 ay tarım yapılmasından dolayı yıllık tarımsal sulama miktarı da doğal olarak artmış oldu.
Bu noktada dikkat edilmesi gereken bilinçsiz sondaj ve bilinçsiz sulama ile mücadele olması gerekiyor.
*
Peki İznik Gölü için ne yapılabilir.
Şu noktada en fazla beklentimiz bölgedeki yıllık yağış miktarlarının normale dönmesi hatta mümkünse normalinde üstüne çıkması.
İkincisi ise bilinçsiz tarımsal sulama ve izinsiz sondajların daha iyi denetlenmesi.
Azot Sanayi mevzusu devletin ve yargının çözmesi gereken bir husus, Cargill konusu ise uzman raporları ile belirlenebilecek bir konu.
Cargill bu konuda resmi raporlar ile yıllık su tüketiminden, suyun nereden kullanıldığına kadar her konuda kamuoyunu aydınlatacak bir bilgilendirme yaparsa konu biraz daha açıklığa kavuşmuş olacaktır.
*
İznik Gölü ile ilgili bazı kesimlerin bir başka beklentisi ise İznik Gölü’nün Orhangazi’ye göre güney yakasında kalan, Gürle, Gemiç ve Karsak bölgelerinden akıp Karsak deresi ile buluşan dere yataklarının Göle aktarılması fikri.
Çünkü bu su kaynakları Karsak deresi vasıtası ile Gemlik Körfezine dökülüyor.
Şayet bu dere yatakları göle birleştirilirse gölün beslenmesine katkısı olur.
Ancak bu çok mümkün görünmeyen, rantabl da olmayan bir çalışma olacaktır.
Böyle yapmaktansa, Gürle Dağı’ndan gelip, Gürle, Gemiç ve Karsak mahallelerinden geçen derelerin sulama projelerinde toplanması.
Böyle bir çalışma yapılabilir.
Gürle Dağı’ndan gelip Karsak Dere’sine dökülen bu su kaynakları, bölgedeki sulama projesine dahil edilip depolanabilir, böylece hem su değerlendirilmiş olur, hem bölgede sulama yapan çiftçiler suyu İznik Gölü yerine buradan su almış olur.
*
Önümüzde büyük bir sorun olduğu aşikar.
Göl günden güne hepimizin gözleri önünde eriyip gidiyor. Yağışların düşük olması bu durumu hızlandırıyor.
Bölgenin en önemli değeri olan İznik Gölü, ancak ve ancak bir İznik Gölü çalıştayı ile ele alınıp çalıştaydan çıkarılacak rapor ile koruma altına alınabilir.
Böyle bir çalıştayda hem göl su seviyesinin korunması, hem göldeki kirlilik konusunda değerlendirmeler uzman kişiler tarafından yapılır; hazırlanacak rapor doğrultusunda da çalışmalar yapılabilir.
İznik Gölü sadece Orhangazi ve İznik’in siyasetçileri, bürokratları, STK’larının değil, tüm Bursa’nın ve hatta Türkiye’nin önemli bir sorunudur.
Olaya böyle bakmak gerekiyor.

Yazarın Tüm Yazıları