Mürüvvet Adalı Uygun
Mürüvvet Adalı Uygun
Mürüvvet Adalı Uygun

Çocuğum için yaparım!

Çocuklar; oynamalılar, koşmalılar, zıplamalılar, düşmeliler, ip atlamalılar, bahçeleri olmasa da kapalı garajlarda güvenli bir bölümde sek sek oynamalılar…

Haberin Devamı

Her anne, ne kadar okusa da duysa da çocuğunu evdeki çatalla- tavayla oynatmaya, bahçede ip atlamasına, koşup oynamasına yeter gözüyle bakamayıp daha da fazla şeylerle uğraştırmayı seçiyor. Gönlü azına, olağanına kanaat getirmiyor. Annelik bu; her şeyin en iyisini, en çoğunu , imkanınızın en elverdiğini, hatta elveremediğini de yapmak istiyor ama çoğunlukla da dozu kaçırıveriyor :)

Önce bakıcı seçimi, oyuncaklar, iki yaşına gelir gelmez oyun grubu araştırmaları, iki yaş ardından yuvaya tam zamanlı başlamalar ve 4-5 yaş itibariyle de başlayan genel etkinlikler. Ve 6 yaş itibariyle de devam eden okul yaşamına eklenecekler…

Offf tanrım, yapabileceği ne kadar çok şey var:

  • Ne yapıp edip piyanoya başlatayım (En azından müzik kulağı olsun düşüncesi),
  • Baleye de başlatayım (Estetiği olsun),
  • E, bence yüzmeli de ufaktan ufaktan artık (Sağlığı için çok değerli bir spor),
  • Aritmetik hafızası güçlensin düşüncesiyle başlatılan akıl oyun grubu veya aritmetik çalışma grupları,
  • Okuma yazmada zorlanıyor ya da anne baba çalıştıramıyor (“En doğrusu, en iyisi, daha da iyisi olsun” düşüncesiyle alınan ders takviyeleri),
  • Çocuğun okul sonrası katıldığı bir okul aktivitesi (Sosyal yaşamından kopmaması adına ya da sene sonu gösterisine hazırlık),
  • Aaa, bir dakika unutmadan bir de İngilizce var, ona da göndermeliyim. İngilizce çok önemli. Ve daha pek çok şey…

Yukarıda yazdığım bu aktivitelerin en az ikisi, üçü sizin de çocuğunuz tarafından yapılıyordur eminim . Hatta hemen hemen hepsini yapan aileler de vardır. Yadırgamıyorum asla. Diyorum ya annelik, her şeyin en iyisini yapmalı çocuklarımız, kaçırmamalı hiçbir şeyi diye iyi niyetleyiz hepimiz öyle değil mi? Ama bir şeyi kaçırıyoruz, hem de en önemlisini; çocukluklarını, çocuk olmalarını… Elimizde kumanda o program bu program derken tek başına bir şey yapamayan, programlanmaya alışmış çocuklarımızla karşı karşıya kalıveriyoruz bütün programları tüketmiş olarak.

Haberin Devamı

Sürekli dışarıda tutup program program koşan çocuklarımız evde tek başına kaldıklarında ne yapacaklarını bilemiyorlar, canları sıkılıyor. Haklılar da, çünkü kendilerini eylemeyi bilmiyorlar, öğrenmemiş oluyorlar.

Az ama öz program en doğrusu. Çocuğunuzun fiziksel ve sosyal gelişimine, ihtiyaçlarına hizmet eden az ama öz program yapılmalı. Çocuk bir taraftan kendi ana dilinde iyi bir okur yazar olarak yetişirken, diğer taraftan haftada bir iki gün yüzme dersi alıp sağlığı ve fiziksel gelişimi ile ilgili bir programı olabilir mesela... Robotlara, maketlere çok meraklıysa hobi olarak bu alanı genişletilebilir. Kendi ana dil okuryazarlığının yanında İngilizce seviyesine uygun çizgi filmlerle, müziklerle görsel ve işitsel olarak bu alanı doldurulabilir. Anne ve/veya babasından ders çalışmayı öğrenebilir. Gerçekten desteğe ihtiyacı varsa abartılmadan bu destek alınabilir (sıkmadan, bıktırmadan, hedefe uygun olarak) ve daha pek çok şey…

Haberin Devamı

En önemlisi kaçmamalı çocuklukları. Oynamalılar, koşmalılar, zıplamalılar, düşmeliler, ip atlamalılar, bahçeleri olmasa da kapalı garajlarda güvenli bir bölümde sek sek oynamalılar… İstenildiğinde her şey yaratılabilir değil mi?