Su tüketiminde dikkat edilmesi gerekenler

Suyu ne kadar tüketmeli, nasıl tüketmeli, ne zaman tüketmeli gelin beraber bakalım.

• Sabah uyandığınızda ilk iş olarak mutlaka su içmelisiniz.

Çünkü gün içerisinde kalp sağlığı, tansiyon ve şeker gibi önemli dengelerin vücutta sağlanabilmesi için güne içerek başlanması gerekir.

• Suyu; yemeklerden 1 saat önce ve 1 saat sonra tüketmeye çalışmalısınız.

Yemeklerle beraber tüketildiğinde sindirim enzimlerinin yoğunluğu azalır. Bu da sindirim zorlaştırdığından olumsuz etki yapar. Ayrıca gaz oluşumu tetikler, hazmı zorlaştırır. Bu nedenle yemeklerde sıvı tüketimini mümkün olduğunca kaldırmakta fayda olacaktır.

• Gece yatmadan 2 saat öncesinde su tüketmeyi bırakmalısınız.

Yatana kadar su tüketmek, ya da tüm gün su içmeyip, kalan suyu sadece akşama bırakmak gece boyu mesanenizi zorlayacaktır. Hatta bazı kişilerde gece uyanıp su içme gibi alışkanlıklar vardır ki bu uyku kalitesini bozan bir durum olduğundan farklı sağlık problemlerine yol açabilir. Gece uyanıp su içme ihtiyacı; tüm gün su içmemesinden, şeker hastalığında kaynaklı olabilir. Doğru beslenme programı ile kan şekeri dengelendiğinde ve gün içerisinde yeteri miktarda su içildiğinde gece su içme alışkanlığı değişebilir.

• Büyük yudumlar almayın, küçük yudumlarla su içmeye çalışın.

Büyük yudumlar hava yutmanıza sebep olur. Bu durumda da mesaneye kadar giden hava keseleri kabızlığa sebep olabilir. Kabızlık şikayeti olan bireylerde yalnızca su içme şeklinin değişmesi ile bile bu şikayetlerin ortadan kalktığı görülmüştür. Bu nedenle suyunuzu bardaktan azar azar tüketmeye çalışın.

• Plastik bardak tercih etmeyin.

Plastik şişeler/bardaklar; özellikle de ısıya maruz kaldıklarında kimyasal reaksiyona maruz kalıp petrokimya ürünlerin tüketilmesine sebep olmaktadır. Bu durum da en çok cinsel fonksiyon bozukluklarına sebep olur. Mümkünse cam şişe tercih etmeye çalışın. Eğer pet şişe kullanmak zorunda kalırsanız da mutlaka ısıya maruz kalmadığından emin olmaya çalışın.

• Migreni olan kişilerin soğuk su tercih etmemeleri gerekmektedir.

Soğuk su tüketimi damarlarda vazokonstriksiyon etkiye sebep olarak damarların daralmasına neden olur. Bu durumda da baş ağrıları görülebilir. Özellikle baş ağrısına yatkın bireylerde (migren gibi) soğuk su yerine daha ılık su tercih etmeleri gerekmektedir. Ayrıca soğuk su vücuttan daha hızlı atılmaktadır. Bu durum daha sık sıvı tüketimine ihtiyacı doğurur. En doğrusu ne çok sıcak, ne de çok soğuk olmamasıdır.

• Miktarına bakacak olursak; kilo başına 30 ml olacak şekilde değerlendirilme yapılmaktadır.

Örneğin; 70 kilo bir bireyin yaklaşık olarak 2100 ml su içmesi önerilebilir. Ancak yine de kişinin yaşı, spor hali, kullandığı ilaçlar, gebelik ya da emzirme hali, aşırı terlemesi gibi etmenler bu değerlerde değişikliğe neden olur. En doğru takip idrar rengi ile yapılmaktadır. İdrarın rengi koyu ise; vücut yeterinde sıvı tüketemiyordur. İdrarın rengi açıksa tüketilen sıvı miktarı yeterlidir diyebiliriz.

• İçmeniz gereken miktarı (örneğin;2 litre) tek seferde içmemelisiniz.

Bu durumda kan damarı içerisinde yoğunluğun azalmasına sebep olacaktır. Bu yoğunluk dengesinin sağlanması için vücut; idrar çıkışını artıracaktır. Artan idrar çıkışı mineral kaybına sebep olur. Bu da farklı sağlık problemleri doğurabilir. En doğrusu gün içerisinde aralıklı olarak su tüketmektir.