AİHM'ye göre türban bir simge

TÜRBANLA ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) verdiği, kolay akla gelmeyecek şu karara bakın:

''Kadın, türban takmakla erkek karşısında, ikinci plana düşmektedir. Türbanlı kadın, kendisini cinsel bir varlık olarak görmekte, kendisini erkekten türban yoluyla koruyacağını düşünmekte, bu da kadın-erkek eşitliğini bozmaktadır.

Kaldı ki, türban takarak, kamuda dini bir işaret göstermek istenilmektedir ki, bu kamu hukukuna aykırıdır.''

AİHM'nin bu kararı, dosyalarda İsviçreli bir bayan öğretmenin adıyla, Dahlap Davası olarak anılıyor.

İsviçreli öğretmen Dahlap, ders verdiği okulda sınıfa türbanla girmek istiyor. Okul buna izin vermiyor. Dahlap, bunun üzerine önce bölge Federal Mahkemesine başvuruyor, Federal Mahkeme okulu haklı bulunca, Dahlap AİHM'ye başvuruyor. Ne var ki, AİHM de, Dahlap'ı haksız görüyor ve yukardaki karara ek olarak, ayrıca şunu ekliyor:

''Türban yoluyla, bayan öğretmen, öğrencileri dini telkin altında tutmaktadır. Oysa, çocukları dini telkinden korumak gerekir.''

Bu dava nedeniyle, türbanın kamusal bir simge, topluma bir telkin aracı olduğu AİHM kararlarıyla sabitleşiyor.

TAYYİP DE AİHM'DE İSE...

Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın türbanlı eşinin devlet protokolünde yer almasıyla birlikte, bir gerginlik yaşanıyor. Gerginliği, toplumla uzlaşma araması gereken AKP'nin üst düzey kadroları yaratıyor. AKP'liler, eskiden beri varolan türban ve kişisel özgürlükler kavramına sarılıyor. İsteyen, istediği gibi giyinir,isteyen türban takar mantığı!..

AKP lideri Tayyip Erdoğan da, konuya daha genel yaklaşarak, ''biz Türkiye'de Kopenhag kriterlerini uygulayacağız'' diyor. Yani, AB ülkelerindeki kurallar ve özgürlüklerin, AB'deki gibi genişletilmesi.

O zaman, AB ülkelerinde toplumun her kesimince kabul edilen, yol gösterici nitelikte içtihat oluşturan AİHM kararlarını dikkate almak gerekiyor. Tayyip Erdoğan'ın kendisi bile, siyasal yasaklı olmasından dolayı, hakkını aramak üzere AİHM'ye başvurduğuna göre, bu mahkeme kararlarına çok güveniyor olmalı!..

AİHM ise, türbanı kamusal bir simge olarak görüyor ve bu tür davaları geri çeviriyor!..

KARADUMAN VE BULUT

Türkiye'den AİHM'de halen altmış türban davası bulunuyor. Geçen salı bunlardan ikisine daha bakılıyor. Ancak, karar henüz çıkmıyor. Buna karşı, 1994'te verilen iki karar var. Karaduman ve Bulut davaları.

İzmir Yüksek Hemşirelik Okulunda görevli bir hemşire, klinik çalışmalarına türbanla girmek istiyor. Okul yönetimi buna izin vermiyor. Hemşire, özgürlüğü kısıtlandığı gerekçesiyle, AİHM'ye başvuruyor. AİHM ''hemşirelik kamusal bir görevdir, bu görev türbanla yapılmaz, okul yönetimi haklıdır'' kararına varıyor.

İkinci davada, üniversiteyi bitiren genç bir kız, diploması için türbanlı fotoğrafını veriyor. Üniversite bunu geri çeviriyor. Genç kız, özgürlüğü kısıtlandığı gerekçesiyle, üniversiteyi AİHM'de dava ediyor. AİHM ''siz üniversiteye kuralları bilerek girdiniz, üniversite haklıdır, kaldı ki, türbansız olanların özgürlüğünü korumak da, üniversitenin görevidir'' kararına varıyor!..

Anayasa'ya ek olarak, AB üyesi olmak isteyen Türkiye için, hukuk rehberi AİHM kararları. Kaldı ki, AKP iktidarı AİHM kararlarını uyglamakta çok titiz!.. Örneğin, DEP'lilerin yeniden yargılanması konusu!.. Bu durumda, AKP'lilerin türbanla ilgili açıklamaları, hem AB ve AİHM ile çelişiyor, hem de topluma dayatmanın ötesine geçmiyor.
Yazarın Tüm Yazıları