Yüreklendirici başlangıç

Ferai TINÇ
Haberin Devamı

Türkiye ve Yunanistan'dan kadınların girişimiyle dört gün önce başlayan toplantılar dün çok anlamlı mesajlarla sona erdi.

PKK'nın Atina'da düzenlediği bir barış toplantısı ile Yunanistan'da ilk resmi bürosunu açacağı yolundaki açıklamasının yarattığı hassasiyet dünkü son toplantıda tekrarlanınca dört gündür boşa kürek çekilmediğini kanıtladı.

Gazetecilerin sorularının yanı sıra, Türk kamuoyunun bu konu üzerinde ne kadar hassas olduğunu en net biçimde önce Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Türkan Saylan, sonra da aynı derneğin Bodrum temsilcisi Canan Özergin dile getirdiler.

‘‘Biz Atatürk'ün ‘Yurtta sulh cihanda sulh' ilkesinin takipçileriyiz. Barışa inanıyoruz, Türkiye ve Yunanistan'dan kadınların barışı sağlayacak cesaretleri olduğuna da inanıyoruz. Biz Türkiyeli kadınlar PKK'nın Yunanistan'a yerleşmesini istemiyoruz’’ dedi. Ayrıca 208 sivil toplumunu kucaklayan sivil Toplum Kuruluşları Birliği’nin de Türkiye ve Yunanistan'dan kadınların barış girişimine desteğini açıkladı.

Bu destekle, Türk halkı canını en fazla acıtana bile elini uzatmasını bildiğini bir kez daha gösterdi.

***

Canan Özergin ise ‘‘Biz kadınlar, anneler olarak bu konuda çok hassasız. Çok şehitler verdik. Yunanlı kadınlar olarak siz bizim bu hassasiyetimizi anlayabiliyor musunuz’’ diye sordu.

Basın toplantısında gazetecilerden bu konuda gelen soruları kendi cevaplamak istemeyen Margerita Papandreu ise Canan Hanım'ın yürekten gelen bu sorusunu yanıtsız bırakmadı.

Toplantının başından beri, kadın bakış açısının siyasi karar mekanizmalarına yansımaması yüzünden gerginliklerin tırmandığını, çatışmaların sorumlusunun erkeklerin ürettiği politikalar olduğunu döne döne vurgulayan Margerita Papandreu'nun cevabı da içtendi: ‘‘Sizin sorunlarınıza ve sizin bu sorunlar konusunda ne kadar hassas olduğunuza biz Yunanlı kadınlar olarak duyarlı olmasaydık burada bulunmazdık.’’

Dört gün süren bu ilk buluşma sonunda hiç olmazsa birbirimize duygularımızı, düşüncelerimizi aktarabileceğimiz anlaşma zemininin ilk harcı atılmıştı.

***

Bir gazeteci ise ‘‘Siz politikacıları yakından tanıyorsunuz’’ diye söze başladığında Margerita Papandreu kahkalarla gülmekten kendini alamadı. Tabii ki çok yakından tanıyordu, yıllar süren bir evlilik ve dört çocuktan sonra kendisini Liani'nin kollarına atan bir başbakanın karısıydı o. ‘‘Elimde olsa politikcılara solucan konserveleri yedirirdim’’ diye espri yaptıktan sonra, gazetecinin sorusunun ‘‘Burada çok iyi niyetli kararlar almışsınız. Politikacıların engelini nasıl aşacak ve bunları hayata geçireceksiniz?’’ şeklindeki ikinci kısmına Margerita Papandreu, Yunananistanlı kadınların eylem planlarını şöyle açıkladı:

‘‘Her konuyla ilgili olarak Yunanisan'da karar mekanizmalarının başında bulunanlarla görüşecek ve düşüncelerimizi anlatacağız. Askerlerle görüşeceğiz, politikacılarla görüşeceğiz, yerel yöneticilere gideceğiz. Ben biliyorum ki, Yunanistan'da barışı sadece kadınlar istemiyor, barış isteyen erkekler de var, hatta politikacılar bile...’’

***

İki ülke arasında çatışma ortamını tırmandıran sorunlara kadın bakış açısıyla çözümler aramak için ilk buluşmayı gerçekleştiren Türkiye ve Yunanistanlı kadınlar, her iki ülkede de savunma harcamalarının 2003 yılına kadar, (o tarihten sonra yeniden gözden geçirilmek üzere) yüzde 5 oranında azaltılarak sağlanacak kaynakların kadınların gereksinimi, eğitim, sağlık ve sanat harcamaları için ayrılması çağrısında bulundular.

Ayrıca, iki ülke arasında gerginliğe neden olan tüm sorunların anlaşılması ve bunlara çözüm önerilerinin tartışılması, halklar arası yakınlaşmayı sağlayacak atmosferin yaratılması için çeşitli konularda Türkiye ve Yunanistanlı kadınların birlikte çalışacakları komiteler oluşturuldu.

İkinci buluşmanın, 1998 Kasım ayında düzenlenmesi kararlaştırıldı. İkincisinin tarihinin ve gündeminin saptanması, ilkinin yüreklendirici bir başlangıç olduğunu gösteriyordu.













Yazarın Tüm Yazıları