Yetiş Ayşe

Yağmur bebeğe de yetiştik; O artık evinde

Haberin Devamı

Sayın Bakanımız Selma Aliye Kavaf’a ve bakanımızın basın danışmanı Sayın İlhan Deneri’ye sonsuz teşekkürler.

 

Bundan bir süre önce hapishanede yatan ve hamile olan bir mahkûmun yaşadığı zor durumlar, hapishanenin doktoru sevgili Nihal Sevgi Aydın tarafından bana iletilmişti. Bu durumu Yetiş Ayşe’ye yazdığım gün bebek hapishanede doğdu, adı da Yağmur oldu.

 

Annenin imkânsızlıkları, bebeğin bir beşiğinin bile olmaması son derece üzücüydü. Ben de her zamanki gibi Sayın İlhan Deneri’yi aradım çünkü her zaman olduğu gibi yine yardımcı olacaklarından şüphem yoktu ve de öyle oldu.

Haberin Devamı

 

Devlet bebeğin ve annenin maddi, manevi tüm sorumluluklarını yüklendi. Hemen ertesi gün hapishaneye sobadan tutun, beşiğe, beze, mamaya her şeyi sağ olsunlar yolladılar.

 

Ve ve ve bugün harika bir haber geldi. Yağmur bebeğin annesi tahliye oldu. Yağmur bebek artık evinde. Tabi ki devletin yardımları da devam ediyor.

 

Sağ olun, var olun Sayın Bakanımız Selma Aliye Kavaf. Sağ olun var olun Sayın İlhan Deneri.

 

Cezaevindeki Yağmur bebeğe yardım

 

 Ayşecim,

 

Yağmur bebeğin ve annesinin devlet korumasında olacağına çok sevindim. Ne mutlu sana ki, buna vesile oldun.

 

Ben de dün akşam hiç giyilmemiş, etiketi ile duran 9 takım yeni doğan bebek giysisi hazırlamıştım, Yağmur bebeğe göndermek için.

 

Senin yine aklında bulunsun, ihtiyacı olan başka bir aile olursa göndermeye hazırım.

 

Sevgilerimle.

Z.

 

Haberin Devamı

  ………….

 

Sevgili Ayşe ARAL,

 

Yazılarınızı sürekli takip ediyorum ve çok beğeniyorum.

 

Ben sizin aracılığınızla dünyaya yeni gözlerini açmış o minik yavru Yağmur bebek için elimden geldiği kadarıyla yardımda bulunmak istiyorum.

 

Benim de bir kızım var ve kızımın az kullanılmış kıyafetlerini o bebeğimize ulaştırmak istiyorum. Peki, kıyafetleri nasıl ulaştırabilirim? Bana yardımcı olursanız inanın çok mutlu olacağım.

 

Böyle şeylere vesile olduğunuz için sizi gönülden tebrik ediyorum. Allah her şeyi gönlünüze göre versin inşallah. Sayenizde bizler de elimizden geldiği kadar ihtiyacı olanlara yardımcı olabiliyoruz. Allah'a emanet olun.

 

Sevgiyle kalın.  

Haberin Devamı

 

Esra.

 

 ………

 

 Merhaba Ayşe Hanım,

 

Bugünkü yazınızda hapishanede doğum yapan annenin yazısı dikkatimi çekti, bebeğe alabileceğimiz eşyaları nasıl ulaştırabiliriz? Yardım ederseniz sevinirim. Teşekkürler

……….

 

Çok sevindim yaaa ne güzel ne hoş. Off çok üzülmüştüm abla biliyor musun?  Ama böyle gerçekten yardıma muhtaç aileler varsa onlara yapalım yardımı. Benim yeğenim daha altı aylık kız bebek.  Bebekler çabuk büyüyor, kıyafetler hemen küçülüyor ona olmayan kıyafetleri aracılığınızla yönlendirebiliriz. Avrupa yakasında oturan okurlarınız olursa daha iyi de olur. Ablam Yağmur bebeğe çok üzüldü, hazırlık yapıyordu evde.  En azından başka bir bebek ısınır belki kıyafetleriyle.

Haberin Devamı

…………

 

 

Ayşe Merhaba;

 

Bugünkü yazında İnebolu cezaevindeki F.Z.'ye bebek için puset ve bebek küveti yardımında bulunabilirim. Bunları ona nasıl ulaştıracağım konusunda beni bilgilendirirsen çok sevinirim.

 

Sevgiler

 

Ebrem  

 

………..

 

 

 Ayşe Hanım merhaba;

 

Yeni doğan yağmur bebeğin beşik ihtiyacını karşılamak istiyorum ayrıca bebek için birkaç parça daha gönderim olacak.

 

Ayrıca yardıma ihtiyacı olanlara da -özellikle çocuk- elimden geldiği kadar yardım etmek istiyorum

 

Bu konu hakkında yardımınızı rica ederim.

 

Saygılarımla.

C.

 

CEVAP: Sevgili okur dostlarım hepinize desteğiniz için teşekkürler. Sayın Bakanımız vasıtasıyla devletimiz Yağmur bebeğe sahip çıktı. Yardımlarınızı ihtiyacı olan başka bebeklerimize yönlendirmek daha doğru olacak. Gelecek yeni taleplere göre sizleri yönlendireceğim. Hepinizi sarılarak öpüyorum.

Haberin Devamı

 

…..

 

BURS UMUDU

 

Merhaba Ayşe Hanım,

 

Öncelikle köşenizi çok beğenerek okuduğumu belirtmek istiyorum. Bu hayat karmaşasında, herkesin bir sorunu olduğu bir düzende yaşamanın verdiği mutsuzlukla size yazıyorum.

 

Bu yazıyı yazmak inanın benim için çok zor, çünkü hayatımda bugüne kadar kimseden bir şey istemedim ben. Ama insanın içinde bulunduğu şartlar bazen bizleri istemediğimiz şeyleri yapmaya maalesef mecbur kılıyor. Bu durumdan çok üzgünüm.

 

20 yaşında anne oldum ben. Dünyalar güzeli 20 yaşında üniversitede okutmaya çalıştığım bir kızım var.

 

Aile baskısından, baba dayağından kurtulmak için kaçarak evlendim ve hemen kızım dünyaya geldi ama Allah insanın yüzünü güldürmedi mi güldürmüyor işte.

 

Baba evinden yediğim darbenin daha fazlasını yaşadım ve kızım 1 yaşında iken tekrar baba evine dönmek zorunda kaldım.

 

Dönünce yaşayacaklarım farksızdı biliyordum ama en azından kızımın ve benim karnım doyacaktı.

 

İşe girip çalışmaya başladım ve kızım şu an 20 yaşında, daha babasını bir kez olsun görmedi.

 

2.evliliğimi yaptım kızım 8 yaşında iken. Evlendiğim kişinin de 1 oğlu vardı. Umutlar sönmüyor işte insan yaşadıkça diyorsun bu sefer iyi olacak ama maalesef. Eşimin oğlunu kızımdan ayırmadan büyüttüm çünkü o annesini daha 3 yaşındayken kaybetmişti ama hak ettiğim sevgiyi, saygıyı görmedim.

 

Şimdi kızım Edirne’de üniversitede okuyor, sırf evden uzaklaşmak için başka bir şehri yazdı. Ben onu tek başıma büyüttüm ama artık yetemiyorum. Çalışıyorum ama kızıma para gönderemiyorum çünkü elimden ne varsa alınıyor. Devlet kredisiyle okumaya çalışıyor ayda 240 TL ile kirasını karşılayamıyorum, harçlık gönderemiyorum.

 

Benim istediğim kimseden karşılıksız bir şey değil. Sadece kızımı okutmak için destek bekliyorum ve bu desteği son kuruşuna kadar ödeyeceğime söz veriyorum.

 

Ben bir anne olarak elimden geleni ve daha fazlasını yapmaya çalıştım bir başıma ama neden bir baba evladına sahip çıkmaz, neden arayıp sormaz; “Benim bir canım var” deyip nasıl merak etmez, bunu hala içime sindiremiyorum.

 

Ben size çok teşekkür ederim.

 

Saygılarımla.

A.

 

CEVAP: Karısından boşanınca çocuklarını da boşayan erkekleri anlamak mümkün değil. (Nispeten daha az sayıda olsa da benzer durumda kadınlar da var tabi ki) Bunlara anne baba denmez hatta insan bile denmez ya neyse. Umarım en kısa sürede kızına bir burs bulunur. Sevgiler.

………………..

 

 

 AİLE İÇİ ŞİDDET YARDIM HATTI İLE İLGİLİ

 

Merhaba Sayın Aral,

 

Yazılarınızı uzun suredir takip etmeye çalışan biriyim. Son bir kaç aydır sürekli takip edemiyorum ama bugün kaçırdığım yazılarınızdan bazılarını okuma fırsatı buldum.

 

14 Ocak 2011 tarihinde “Kadına Şiddete Yeni Cezalar Geliyor” başlıklı yazınızı okudum. Öncelikle böyle bir konuyu ele aldığınız için sizi tebrik etmek isterim çünkü maalesef her zaman gazetelerde yer aldığını gördüğüm bir konu değil.

 

Benim size yazmamdaki ikinci neden ise, ben bir buçuk yıl gibi bir dönem şiddet mağdurlarına barınak sağlayan bir sığınma evinde çalıştım.

 

Şu anda Türkiye’de de böyle bir sığınma evinde çalışmak istiyorum. 183 yardım hattı 24 saat açık olduğunu yazmışsın. Acaba bu yardım hattında çalışmak için neler yapmam gerekir? Bununla ilgili bana yardımcı olabilir misin? Olabilirseniz çok sevinirim.

 

Saygılarımla ve başarılarınızın devamı dileği ile

 

Sibel E.

 

CEVAP: Bu konuda Sayın Bakana selmaaliye.kavaf@basbakanlik.gov.tr adresinden ulaşabilirsiniz. Ben de bilgi edinebilirsem buradan paylaşırım.

 

…………..

 

 

DİŞ PROTEZİ

 

Ayşe Hanım merhabalar;

 

Ankara'da yaşıyorum ve eşimin teyzesi için yazıyorum size. Çok genç yaşta (19 yaşında), çocuğu daha bebekken eşi tarafından başka bir kadın için terk edilmiş, daha sonrasında ağır bir depresyon geçirmiş ve çocuğunu eşinin ailesine vermek zorunda kalmış. (çocuğu muhtemelen 30-31 yaşlarında) daha sonra çocuğunun izini kaybetmiş ve yıllarca çocuğundan haber alamamış.

 

Kendisi şu anda 50 yaşında, yaşadıklarından dolayı psikolojisi hiç bir zaman tam anlamıyla düzelmemiş. Çalıştığı yerlerde kısa dönemli çalışmış, o nedenle 1978 yılında ilk işe girişi yapıldığı halde emekli olabilmesi için 11 yıl kadar daha Ssklı olarak çalışması gerekiyor.

 

Fakat çalıştığı hiç bir yerde -o da bulabilirse- Ssk yapmadan ve çok küçük rakamlarla (400 lira vs) çalıştırıyorlar ve bu zorunlu süreyi bir türlü dolduramıyor.

 

Sağlık güvencesi olmadığı için de tedavi olamıyor. Son olarak diş problemi yaşıyor, dişeti çekilmesinden dolayı kaplama olan dişlerindeki kaplamalar düştü.

 

Çok sağlıksız bir durumda yaşamaya çalışıyor. Annesinin babasından kalan maaşla geçinmeye çalışıyorlar ( yani dedesinden) ev kirası ve zorunlu ihtiyaçlarına yetmediği için bir şekilde bizler takviye olmaya çalışıyoruz.

 

Yine günlük hastalık vs. de ilaçlarını ücretle almaya çalışıyoruz falan. Yalnız benim de 1 yaşında bir kızım var ve eşim hastalandığı için ocak ayından itibaren işsiz. Evimiz kira tek başıma kendi yükümüzün altından kalkamazken onlara yetişme şansım olmuyor maalesef. Benim sizden ricam mümkünse teyzemize Ssklı bir iş ya da çok zorlandığı diş protezi için yardım.

 

Şimdiden çok teşekkür ederim,

 

A.

Sağlıkla, mutlulukla, hoşça ve sevgiyle kalın.

 

CEVAP: Maalesef sigortasız çalıştırma büyük sorun. Eminim benim okur dostlarım teyzene yardım edeceklerdir. Belki bir diş hekimi de tedavisini üstlenir.

 

 

………………..

 

 

KANSER HASTASINA YARDIM

Merhaba,

 

Kardeşimiz H. evli, eğer Allah bağışlarsa bir kız evlat sahibi ve bir süredir Hodgkin Lenfoma (Lenf Kanseri) ile mücadele ediyor.

 

…….. Hastanesi'nde başlayan tedavi süreci, ………Hastanesi'nde devam etmekte.

 

Bir kez otolog, bir kez de donörü olarak benim hücrelerimden Allojenik nakil oldu.

 

Uygulanan bu ilik nakilleri ve sayısını hatırlayamadığımız yüksek doz kemoterapiler hastalığı kısa süreler tutmaktan başka bir çare olamadı bu duruma.

 

Ve her seferinde bir evvelki tedavi biçimini arkada bırakarak tekrar tekrar geri geldi hastalık. Tedavisine şu an Epoch kürleri ile devam edilirken, aynı zamanda da hastalık ile savaşabileceği düşünülen hücre aktarımı uygulanmakta.

 

Ülkemizde ilik nakillerinin ve bu tür tedavilerin muazzam paralar karşılığı yapılıyor olması, Valilikten izin almamızı, yardım kampanyaları, konser vb gibi etkinlikler düzenlememizi, duyarlı insanların durumu paylaşmalarını talep ettirdi bize.

 

Ve gerçekten önce Allah, sonra vicdan sahibi insanlar sayesinde bugüne kadar nefes alabildik.

 

Ancak bugün geldiğimiz noktada, hastalığın sürekli olarak nüksetmesi, hem manevi hem de maddi bir çaresizliği de beraberinde getirdi hayatımıza.

 

Her ne kadar doktorumuz sağlık masraflarını minimuma indirme konusunda elinden geleni yapsa da, artık ne birikmiş ev kiralarını ödeyebilir ne de nafakalarını sağlayabilir durumdayız.  

 

Aylardan beri H.'u tvde haber yapabilmek adına medyadan destek arıyorum ancak, medyatik herhangi bir vasfımızın olmayışı ve onların yoğun gündemleri, bu düşüncemizi gerçekleştirmemize engel oluyor.

 

 

Saygılarımla.

 

CEVAP: Geçmiş olsun. Epostanızı yayınladım okur dostlarım eminim ki gerekli desteği sağlayacaklardır.

 

…………….

 

 

Sevgili Ayşe Hanım,

 

Geçen yıl benim için yetişmiştiniz melek kalbinizle, şimdi de bir yakınım için yetişmenizi istiyorum (tabii mümkünse).

 

Pazartesi günkü yazınızda 2 genç kızı olan bir okurunuz vardı kızlarının fazla kıyafetini bağışlamak isteyen, benim bir yakınım var 16 yaşında, babaannesi ile kalıyor çok hoş cici bir kız, 1-2 ay sonra amcasının düğünü var.

 

Maddi durumları pek iyi değil, sizden ricam bu kızımıza da yardımcı olunması. Eğer düğünde giyebileceği bir şeyler varsa bana maille ulaşabilirsiniz.

 

İlginiz ve güzel kalbiniz için teşekkürler.

 

(Veli eniştemizle bol aksiyonlu ve aşk dolu günler geçirmeniz dileğimle)

 

NOT: İsmimi yayınlamazsanız sevinirim.

 

CEVAP: Bahsettiğin okurumun iletişim bilgilerini sana ileteceğim belki ellerinde düğünde giyilebilecek bir kıyafetleri de vardır.

 

……………

 

DÜĞÜN İÇİN ELBİSE TALEBİ

 

Sevgili Ayşe,

 

Herkese yardımcı oluyorsun, inşallah bana da yardımcı olursun. Benim bir gece kıyafetine ihtiyacım var.

 

Yeğenimin düğünü olacak, elbise almaya durumum yok Allah’a şükür çalışıyorum, kocam da çalışıyor.

Asgari ücret aldığımız için, kredi borcu ödediğimiz için kıyafete para kalmıyor bahçe katı bir ev aldık onu ödüyoruz bir de beş yaşında bir oğlum var, onun masrafı. Zor geçiniyoruz böyle ekstradan bir de düğünler çıkıyor çık işin içinden.

 

Bedenim 40 kimin gece kıyafeti işe yaramayıp kenarda duruyorsa bana gönderebilir şimdiden teşekkür ederim.

Elbise 42 beden de olabilir saygılar selamlar.

N.

 

CEVAP: Sevgili N. bu tip elbiselerin herkesin dolabında var. Genellikle de tekrar giyerim diye saklansa da aynı kıyafeti 2. Kez giymek istemiyor kimse. Öylece dolap bekliyor güzelim elbiseler. Eminim bir okur dostum böyle bir elbisesini sana seve seve gönderecektir.

 

………….

 

Eldiven Şikâyeti

 

Sayın Başbakanım,

 

Tekstil üreticisi binlerce firma varken, doktor muayene eldivenini üreten neden tek bir firma var?

 

61 yıldır bu firma üretiyor.   

Neden bu sektörde rekabet yok?

 

Saygılarımla

 

Ahmet  

 

CEVAP: Başka üretici yok mu gerçekten? Buradan yatırımcılara da duyurmuş olduk. Eminim girişimciler böyle bir fırsatı kaçırmayacaklardır.

 

………

 

Hâkimler Savcılar Kanun Tasarısı

 

Sayın Aral aşağıdaki yazı sayın vekillere gönderilmiş bir yazıdır. Kariyer-a grubu mesleklere girişte uygulanan yaş sınırı ile ilgili haberinizde yardımcı olacağını düşünüyorum. Medyada sesimiz olduğunuz için teşekkürler. Kolaylıklar diliyorum.

 

 

Sayın Vekilim,

 

Malumları olduğu üzere hâkimlik-savcılık sınavlarında 2802 sayılı Hâkimler Savcılar Kanunu’na göre halen 30 yaş sınırı uygulanmaktadır. Bu sınır doktora yapanlar ve avukatlıktan hâkimliğe geçenler için 35'tir.

 

Son bir kaç yıldır lisans mezunları için bu sınırın da 35'e çıkarılması yönünde talepler söz konusudur. Ancak bu güne kadar konu ile ilgili bir düzenleme yapılmamıştır.

 

Bunun gerekçelerinden birisi zaten 2008 yılında yapılan düzenleme ile 5 yıl avukatlık yapmış olmak şartıyla bu hakkın olduğu söylenmekte ise de hukuk mezunlarının birçoğu avukat olarak çalışmamakta olup kamuda genel idare hizmetleri sınıfında memur olarak çalışmaktadır.

 

Elbette bunun sebepleri vardır. Son on yılda özel üniversitelerle birlikte ülkemizde 70’in üzerinde hukuk fakültesi her yıl binlerce mezun vermektedir.

 

Mezunların çoğu özellikle büyük şehirlerde bin (1000) lira gibi çok düşük ücretlerle çalıştırılmaktadır. Yine her hukuk mezununu avukatlık yapıyor olarak değerlendirmenin çok yanlış olacağını düşünüyorum.

 

Birçok mezun arkadaşımız kamuda, özellikle maliye bakanlığı, çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı (icra, tahakkuk ) gümrük müsteşarlığı (hukuk ve kaçakçılıkla mücadele) gibi bünyelerinde hukuk, icra servisleri bulunan kamu kurumlarında memur olarak çalışmaktadırlar. Her insanın hayat standardının aynı olmadığı gibi hukuk mezunlarının da standardı aynı değildir.

 

Bu gerekçelerle birlikte mezun olma yaşının yüksekliği de dikkate alınarak yeni Hâkimler Savcılar Kanunu tasarısına tüm lisans mezunlarını veya kamuda görev yapan hukuk mezunlarını da kapsayacak şekilde yaş sınırının 35'e çıkarılmasını saygıyla talep ediyoruz.

 

Kerim

 

 

 

MEMUR ADAYLARIN KPSS A’DA YAŞ SINIRIN KALDIRILMASI TALEBİ

 

 

Memur adayları paylaşım sitelerinden Hükümet yetkililerine,basın mensuplarına ve Cumhurbaşkanının web sitesi üzerinden KPSS A grubu kadroları için yaş sınırın kaldırılması yönünde yoğun talepte bulunuyorlar.

 

Belirli aralıklarla Twitter'da takipçileri ile buluşan ve soruları yanıtlayan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de bir süre önce yaş sınırının kalkması konusunun gözden geçirileceğini söylemişti ve bu çalışmaların sonuçlarını bekleyen binlerce memur adayı sosyal paylaşım platformlarında sürekli düşüncelerini yazıyorlar ve bu düzenlemenin sadece Maliye Bakanlığı’nda değil diğer Bakanlıklarda da yapılmasını istiyorlar doğal olarak.

 

Maliye Bakanı yaptığı bu çalışma ile diğer kurumlara örnek olmalı hatta onları artık bu dar kalıplardan kurtulunması gerektiğini anlatmalı.İçişleri ve Adalet Bakanlığı’nda Kaymakamlık ve Hâkimlik sınavları için yaş sınırı kanunla düzenlenmiş ama bunun değişmemesi için hiçbir neden yok siyasi irade istedikten sonra.

 

Kamu kurumları kendi kurumlarına alacakları üst yaş sınırını kendileri belirliyor. KPSS-A kapsamındaki müfettiş, uzman, denetmen, kontrolör ve uzman yardımcılığı gibi kariyer kadrolar için de genellikle 30 yaş sınırı var.İtirazlar bu noktada başlıyor. Kpss B için yaş sınırı kalkmıştı ama Kpss A grubu kadrolarda ise sınır devam ediyor. Memur adayları bu kadrolarda da yaş sınırın kaldırılmasını talep ediyor haklı olarak.

 

AB adayı olan Türkiye için bu düzenleme yakışmıyor. Avrupa’nın birçok ülkesinde üst yaş sınırı yok veya daha yukarda.Bir kişi 45 yaşında bile Hâkimlik, Kaymakamlık sınavlarına girebiliyor.

Kamu’da A grubu kadrolar için yaş sınırı olan kurumlara, daha üst yaş gruplarından olup belirli sektörlerde deneyimli kişilerden de faydalanılması gerektiğini düşünüyorum, farklı tecrübeler kurumlar için bulunmaz bir nimettir, bir zenginliktir.

Bence bu hayati konuyu ilgililerin bir kez daha düşünmesinde fayda var ve taleplere kulak vermeleri lazım.

 

CEVAP: Gerçekten özellikle hâkimlik savcılık, kaymakamlık gibi bilgi ve deneyim gerektiren işlerde yaş sınırı üst sınır değil alt sınır olmalı. Belirli deneyim kazanıldıktan sonra bu tip görevlere alınabilmeli.

 

 …………..

 

 

ÖSYM’NİN NİTELİK KODLARI OTOMASYONU YOK  

 

Bilindiği üzere memur alımlarını devlet personel başkanlığı açıklamakta sonrada osym.gov.tr den tercih bildirilmektedir. ÖSYM her alımda tercih kılavuzu yayınlamakta ve bu kılavuzda da cinsiyet ve diğer koşullar için aranan nitelikler adı altında ayrı bir bilgilendirme yapmaktadır.

 

Burada bonservisler, sertifikalar, ustalık belgeleri gibi artı özellikler istenmekte bu şartları da tercihlerde kod kısmında belirtmektedir.

 

Fakat bu belgelerin olup olmadığı konusunda bir kontrol mekanizması olmadığı gibi Ösym’nin tercih sitesinde bir otomasyon bulunmamaktadır. Ösym’nin tek bildiği adayın mezuniyetidir.

 

Örnek olarak bilgisayar işletmenliği sertifikası olmayan biri bu belgeyi şart koşan bir memuriyet kadrosuna başvurabilmekte eğer bu adayın tercih edenler arasında puanı en yüksek ise o kadro için atanma hakkı doğmaktadır.

 

Aranan niteliklerin uygun olmadığını daha sonra kurum tespit etmekte ve memuriyet vermemektedir.( en azından böyle biliniyor)

 

Bu yüzden bu aday bu tercihi sebebi ile kadroyu boş yere işgal etmekle birlikte hakkı olan diğer adayın tercihini de faydasız kılmaktadır. İnsanların iş hayatının tercihinde böylesine önemli bir kurumun herhangi bir elektronik otomasyona sahip olmaması bu sistemi ais.osym.gov.tr sitesine yükleyememesi kadronun aradığı şartlara uyan adayları mağdur etmektedir.

 

Bu açığın, gözümüzden kaçmasına rağmen binlerce adayı mağdur ettiği ortadadır. Bu otomasyonun kurulmaması güvenilirliğini yitiren bu kuruma karşı şüpheleri daha da arttırmaktadır. Bu gözlerden kaçan konuyu gündeme getirmenizi rica ediyorum sizlerden.

 

Bartın'dan Sevgilerle.

 

 

FERDİ

……………

 

BANA DA YETİŞ AYŞE ABLA LÜTFEN

 

 

Merhaba ablacım;

 

Aslında çok daha güzel yazılarında çok daha hoş, sohbet tarzında sana yazmak istedim hep ama birazdan yazacağım konu yüzünden hiç fırsatım olmadı.

 

Ben Ankara'dan A., devlet hastanelerinin birinde hemşireyim ve lisansüstü eğitim alıyorum daha doğrusu almaya devam ettirmeye çabalıyorum ama nafile.

 

Tezimi haziran başında teslim etmem gerekirken şu gün oldu hala izin prosedürlerinde takılıyım.

 

Konuya girecek olursam, aşağıda okuyacağın metin can havliyle yazılmış, artık yeter ama diyen beynimin ürünü ve o metin Milli Eğitim Bakanlığı’na şikâyet dilekçesi ama gel gör ki web siteleri bunu bile göndermiyor.  

 

Ben sadece tezimi yapabilmek için izin istiyorum Milli Eğitim Müdürlüğünden.

 

Ankara'da kamu hastanesinde görev yapan bir hemşireyim. Aynı zamanda Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı A.B.D. yüksek lisans öğrencisiyim.

 

Başarılı bir eğitim hayatım oldu, bu yıla kadar da öyle devam ediyordu. Şu an sadece bir izin için aylardır bekliyorum. Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne yaptığım başvurular o ya da bu nedenle reddedildi.

 

Gerekçe sundular anladım, değiştir yeniden getir dediler değiştirdim istedikleri gibi ama gel gelelim ki saçma sapan yazışma prosedürlerinde takıldım kaldım hiç kimse ne yapmam gerektiğini söylemiyor, ben kendimi paralıyorum kimse kılını kıpırdatmıyor.

 

Tek söyledikleri; “Öyle olmaz, yok bu da olmaz” biri de çıkıp demiyor ki bunu böyle yaparsan olur.

 

Ben ülkesini seven, ülkesi için çabalayan bir Türk genciydim ama Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü sayesinde eğitimden nefret etmiş, bu lisansüstü eğitime başladığına başlayacağına bin kere pişman olmuş, başarı mı aaa o da neymiş diyen düz bir insan halini aldım ve bu halim beni çooook mutsuz ediyor.  

 

Ve artık yeter, aylardır işini doğru düzgün yapmayan insanlar yüzünden şu an bitirmem gereken tezime başlayamadım bile.

 

Sürekli sorun çıkarıyorlar ve ben bıktım onlarla uğraşmaktan, onlara dert anlatmaktan. Milli eğitime gidip gelmek için verdiğim yol parası, neler olduğunu anlayabilmek için yaptığım telefon görüşmelerinin ücreti haddini aştı.

 

Hani eğitim önemliydi, hani her şey eğitim seviyesinin yükselmesiyle düzelecekti?

 

Bana daha bir izin yazısını veremeyen bir kurumun yönettiği okullarda yetiştirilecek nesilden ne bekliyoruz ki?

 

Bu şikâyet için yaptığım ilk başvuru ve bundan sonra bununla kalmayacak ilgilenen ilgilenmeyen her yere herkese medyaya da bütün şikâyetlerimi yazacağım, söyleyeceğim.

 

Ben sadece kendimi geliştirmek isteyen, ülkeme, milletime yararlı bir fert olabilmek için çabalayan, gelecek nesilleri en iyi şekilde yetiştirmek isteyen, gelecekte donanımlı bir öğretim görevlisi olmanın hayaliyle yaşayan ve bunun için çabalayan bir öğrenciyim ve gördüm ki çabalarım boşuna, ben öğrenci değil bu prosedürlere kurban olan sadece bir ZAVALLIYIM!

 

 

Lütfen biri beni duysun, Bakanlığa kadar gideceğim pes etmeyeceğim, yıllar sonra öğretim görevlisi olduğumda öğrencilerime, çocuklarıma başıma gelenleri anlatacağım, onların benim düştüğüm duruma düşmemeleri için elimden gelenden fazlasını yapacağım, bunu da herkes böyle bilsin.

 

İşte hal bu ablacım, senden ricam ise ne olur tezimin izin yazısı için bir şeyler yapalım. Anladım ki benim gücüm yetmiyor, sözüm geçmiyor.

 

Ben bugüne kadar bileğimin hakkıyla emeğimle geldim ama artık yürüyemiyorum. Arkamda amcam, dayım yok benim, sen geldin aklıma belki bir ihtimal dedim.

 

Şimdiden çok teşekkür ederim yazımı okuman bile çok değerli benim için. Çok öpüyorum seni ayrıca da iyi ki varsın.

A.

 

CEVAP: E-postanı yayınladım bakalım sevgili okur dostlarımdan ne tür bilgi ve destek gelecek.

 

…………

 

Arjantin'den sevgilerle

 

 

Sevgili Ayşe Aral:

 

Babam sayesinde sizin yazılarınızı okumaya başladım. Uzun yıllardır Türkiye’de yaşamadığım için bazı güzel şeylerden geç haberim oluyor ama geç olması, hiç olmamasından iyidir.

 

Size yazmamın sebebi, yazdıklarınızdan yola çıkarak yeni ve ilginç konularla ilgilenmeniz ve bunu köşenizde okuyucularınızla paylaşmanız.

 

Bizim burada yapmaya başladığımız yeni bir program var ki bence ilginizi çekecek.

Yıllardır yaşadığım ve çalıştığım (ben de gazeteciyim, uzmanlık alanım Güney Amerika ve son 3 senedir NTVMSNBC'nin Güney Amerika muhabirliğini yapıyorum ) bu kıtadan TRT SPOR için yeni bir program yapmaya başladım ismi 10'ların Kıtası ve ilk bölümü geçen çarşamba günü, 2 Mart'ta yayınlandı.

 

İlk izlenimler elimize geçti ve çok güzel feedback aldık, sizin haberiniz olmamış ya da vaktiniz olmamış olabilir seyretmeye ama eğer bu hafta yakalar ve seyrederseniz, bana görüşlerinizi yazarsanız çok sevinirim.

 

Şu ana kadar Türkiye’de hiç yapılmadı bu tip bir program, biz bu kıtada dolaşıp çekimleri yapıyoruz, sonra Ankara'da montaja giriyor, üzerinden geçiyoruz ve neredeyse 5-6 gün içinde yayına giriyor her bolum ve gerek buradan futbol tutkusunu gerekse bu kıtanın birbirinden ilginç ve renkli ülkelerini Türk seyircisine tanıtmayı amaçlıyorum.

 

Şimdiden ilginiz için teşekkür ederim.

 

Sevgiler.

 

 

Aslı Pelit

 

CEVAP: Aslıcım tebrik ediyorum. Programın hayırlı uğurlu olsun. Fırsat bulursam mutlaka izleyeceğim. Sevgiler, başarılar.

Yazarın Tüm Yazıları