Yazık!

BİR takım yenilir de.. Yenilmek, hatta farklı mağlup olmak ayıp değil.. Ama, hiçbir büyük takım taraftarını bu kadar kahretmez.

Televizyonları başında, maçını izleyenleri ağlatmaz.. Yazıktır.. Harcanan milyon dolarlara, verilen emeğe, böylesine sevgiye.. Yanımdaki spor yazarı arkadaşım, ‘‘Ali Sami Yen'e bir sürü takım geldi. F.Bahçe kadar zayıfını görmedim’’ diyor. Gerçekten doğru.. Sahada bir ‘‘mahalle takımı’’ var.. Aslında, mahalle takımına da haksızlık ediyoruz ya, neyse..

G.Saray da öyle ahım şahım bir futbol oynamıyor. Ancak, karşısında iki pas yapamayan, korkak, pısırık, şaşkın bir takım bulunca, biraz iyi oynuyor gibi görünüyor. Özellikle Volkan.. Kaptığı her topu dört dörtlük kullanıyor. Sakin, akıllı, yaratıcı, klas.. Ve de Ümit Karan.. Daha 2. dakikada yoklamaya başladığı F.Bahçe kalesini bombardımana tutuyor. Üç tanesini Rüştü kurtarıyor, ikisi gol oluyor. Attığı ikinci golde, o ana dek Ümit Özat ile birlikte F.Bahçe'yi ayakta tutmaya çalışan Rüştü'nün de hatası var..

Tam bir fiyasko

F.Bahçe ise tam bir fiyasko.. Kepazelik diz boyu.. Orta saha diye bir şey yok. Tuncay, Kemal, Ceyhun kocaman bir sıfır. Rebrov, koşmaktan başka bir şey yapmıyor. Vladimir, sahada hayalet..

Böyle bir santrforu, ancak F.Bahçeli yöneticiler transfer etmeyi başarabilirdi! Bana sezon başında, ‘‘F.Bahçe, Washington'u arayacak duruma düşer mi?’’ diye sorsalar, kahkahalarla gülerdim.. Şimdi ben bile Washington'u aradığıma göre, varın gerisini siz hesap edin..

F.Bahçe'de imparator mimparator filan yok.. Tek bir güç var, o da taraftar.. Gerisi, fasa fiso.. Antrenörüne de, yöneticisine de, futbolcusuna da o kulüp ve o forma iki numara büyük geliyor.. Bu, böyle biline!...
Yazarın Tüm Yazıları